AKİT MENÜ

Yaşam

Günde kaç defa gözümüzü kırparız?

Göz kırpma; her gün farkında olmadan, yaklaşık otuz bin kez tekrarladığımız bir harekettir. Gayr-i irâdî olarak gerçekleşen bu hâdise, hayatî bir öneme sahiptir.

Güncelleme Tarihi:

Göz, kalbin dış dünyaya açılan penceresidir. İç âlemimizi dışa taşıyan, dışarıdan gelen uyarıları da alıp içeri taşıyan mükemmel tasarımlı bu organlar; anne rahminde haftalarca kapalı kalmıştır.

Son derece hassas yaratılışlı bu organlar, beynin bir uzantısı olarak gelişimine başlamakta ve sonra kendileri için hazırlanan yuvalara yerleşmektedir.

Göz küresinin büyük kısmı yuvaların içinde iken, % 10’luk bölümü dış yüzeyi oluşturur. Bu kısım, uçuşan tozlar ve tehlikeli parçacıklarla dolu atmosferle direk temas hâlindedir. Her bakımdan mükemmel bir simetriye ve kusursuz özelliklere sahip bu zarif organların korunması için temeller anne rahminde atılır.

Gözler yüzün en uygun yerine yerleştirilir; göz kapakları, kaşlar ve muhteşem kirpikler etrafı ustaca donatır ve mükemmel bir refleksle bu korunma perçinlenir.

GÖZ KAPAKLARINDAKİ ÖZEL TASARIM

Göz kapaklarının derisi, vücudumuzu saran derinin diğer kısımlarına göre çok incedir. Kenarlarından liflerle kuvvetlendirilmiş olan bu kapaklar, kolayca aşağı-yukarı doğru kayarlar. Gerektiğinde göz yuvasının üstünü tamamen örtebilirler. Kapaklardaki özel tasarım, onların hareketini kolaylaştırır.

HER GÜN 30 BİN KERE GÖZÜMÜZÜ KIRPARIZ 

Buradaki deri, yağsız ve çok gevşektir. Eğer sıkı, kalın ve yağlı bir tabakadan yapılsaydı, kapakların açılıp kapanması çok zor olurdu. Uyanık olduğumuz zamanlarda saniyenin onda biri kadar bir vakitte ve dakikada yaklaşık 15 defa gözlerimizi kırparız.

Bu refleks sayesinde kapaklar, gözün yüzeyine incecik bir sıvı tabakası yayarak gerçek mânâda bir yıkama faaliyeti gerçekleştirirler. Gözün dış tabakasını bu sayede belli bir nem oranında sabit tutarlar ve parlatırlar. Bazı sebeplerle göz kırpmanın süresi uzadığında gözlerimiz daha çabuk kurur ve yorulur.

Üç kat karanlıkta ve suyun içinde; haftalarını geçirdiği yere göre değil de, hiç görmediği hâlde yaşaması takdir edilen ortama göre şekillenen her uzvumuz, hakîm bir sanatkârın eseridir.

Işık olmayan bir yerde gelişen ışık refleksi, görüntüyü odaklayabilme kabiliyeti, nemlendirme mekanizmaları, yabancı cisimlere karşı inşâ edilen kalkanlar ve daha sayamayacağımız nice kusursuz tasarımlarla var edilir; âciz insan yavrusunun dış dünyaya açılan pencereleri…

Ve “Size gözler verdik ki, şükredesiniz!” (Bkz: en-Nahl, 78) diyen ilâhî îkaz çınlar kulaklarımızda, verilen her nimetin hesabını ödemek üzere yolculuğa çıktığımız şu âlemde… “Gözler değil, gönüller kör olur asıl!..” (el-Hâc, 46) der, başka bir âyet, ilâhî lûtufları yağdıranı görmeyene, “Onlar sağır, dilsiz ve körlerdir!”(el-Bakara, 18) der. Hattâ “Ölülerdir!” der; “arkalarını dönüp gidenler” için, nîmeti vereni görmek istemeyenler için… Üstelik bu kadar kusursuz tasarlanmış gözlerle; “bakmak istemeyenler” için…

Kor olup düşer âyetler, göğüslerinde gerçek kalp taşıyanların yüreğine… Titretir her îkaz, sarsar derinden akıl sahiplerini ve şöylece yalvartır:

“-Ey Rabbimiz! Meccânen verdiğin bütün nîmetler için, Sana şükretmek hususundaki acziyetimizi, yine Sana arz ederiz. Lâyıkıyla şükredemediğimiz her lûtfun için Sana sığınıp Senden af ve yardım dileriz.

Ne olur, gönül gözlerimizi lûtfunla âmâ eyleme ki, dâimî olarak yüce kudretinden haberdâr olabilelim ve bir lahza bile Senden gâfil kalmayarak, bütün âzâlarımızla şükredebilme nîmetine kavuşabilelim." Âmîn.

Kaynak: Dr. Betül Nefise İnal, Şebnem Dergisi, Sayı: 157

 

Yorumlara Git

Bilal Erdoğan: Cumhurbaşkanımızı güçlü kılsaydık İsrail soykırım yapamazdı! Geldiğimiz nokta ne oldu?

Google ve Apple devrede: Sıfır gün güvenlik açığını acilen yamalamaya başladılar! İşler rayından çıktı

Av. Yaşar Baş kaçak döküm belgeleri ile ilgili bir paylaşım yaptı: İddianamede teker teker sayılmış...

BAE’den Rum Kesimine Skandal Ziyaret! Şeyh Zayed Güney Kıbrıs’ta, İhanete imza attı

Trabzonspor-Beşiktaş canlı anlatım