Sağlık
Çocuklarda konuşma ve öfke probleminin nedeni
Çocuklarda gizli kalan işitme kayıpları dil gelişiminin olumsuz etkilenmesine, okul başarısızlığına ve anlamlandırılamayan öfke nöbetlerine neden olabiliyor.
KULAKTA SIVI BİRİKMESİNE DİKKAT!
Çocukluk çağında sıklıkla işitme kaybına neden olan pek çok neden bulunmaktadır. Kulakta sıvı birikmesi, çocukluk çağında geçirilen enfeksiyonlar, anne hamileyken geçirilen kızamıkçık, toksoplazma, herpes gibi enfeksiyonlar veya doğumdan sonra geçirilen kabakulak menenjit, su çiçeği gibi hastalıklar çocuklarda işitme kaybı yapan nedenler arasındadır. Akraba evlilikleri de genetik geçişli işitme kayıplarının sık ortaya çıkmasının önemli bir nedenidir. En çok görülen neden ise kulakta sıvı birikmesidir. Geçirilen orta kulak enfeksiyonları sonucunda, orta kulakta efüzyon denilen sıvı oluşur. Kulakta sıvının uzun süre kalması zaman içinde zarda incelmeye neden olur. İncelen zar orta kulaktaki kemikçiklere yapışarak onları aşındırması hayatın ilerleyen döneminde kalıcı işitme kayıplarına neden olabilir.
ERKEN TEŞHİS İLE TÜP TEDAVİSİ İŞİTME KAYBINI ÖNLÜYOR
Erken teşhis ile kulak zarına uygulanacak tüp takılması sorunu büyümeden kolaylıkla çözmektedir. Kulak zarına konulan tüp, orta kulak ile dış ortam arasındaki basıncın dengelenmesini sağlar ve geçici bir süreliğine görevini yeterli yapamayan östaki borusunun işlevini görür. Kulaktaki negatif basınç ortadan kalkınca orta kulaktaki enfeksiyon düzelir, hücreler normal işlevini yapmaya başlar. Konulan tüp zaman içinde kulak zarından kendisi çıkmakta ve bu süre zarfında da orta kulaktaki sorun büyük oranda tedavi olmakta çocuk normal işitmesine ve sağlam kulak zarına sahip olmaktadır.
KONUŞMAMAK ÇOCUĞUN GERİDE KALMASINA NEDEN OLUYOR
Lisanı henüz daha yeni öğrenme aşamasında olan çocuklardaki yüzde 30'luk bir işitme kaybı dahi konuşulan kelimelerin %25- 40'ını anlamamalarına neden olur. Yüzde 40'lık kaybı olan bir çocuk konuşmaların neredeyse yarısını anlayamaz. Konuşmayı öğrenmiş bir erişkin tam duyamasa bile sözcükler arasındaki boşlukları beyinde çözümleyip aralarını doldurabilir, ancak iyi duyamayan çocuk, dil gelişimi henüz yeterli olmadığı için bunu yapamaz. İşitme kayıplı geçirilen süre uzadıkça, lisan gelişiminde gecikme ortaya çıkar, kelime sayısı yeterli gelişemez, çocuk daha içine kapanık ve çevresinden uzak durma eğiliminde olur. Konuşma, kendini ifade edebilmenin de bir aracı olduğu için bazı çocuklar konuşarak sıkıntılarını anlatamadıkları için agresif olabilirler. Çocuk önce sosyal olarak evde veya yuvada, daha sonra da okulda akademik olarak arkadaşlarının gerisinde kalır. Oysaki artık günümüzde işitme kayıplarının birçoğu önlenebilmekte veya erken tanı ile tedavi edilebilmektedir.
İŞİTME KAYBI LİSAN ÖĞRENMEYİ VE KONUŞMAYI ENGELLİYOR
İşitme kaybı, konuşma-lisan gelişimini etkileyen en önemli faktördür. İletişimin sağlanmasının en önemli aracı olan konuşmanın öğrenilebilmesi için, çocukluk çağındaki işitmenin yeterli olması gerekmektedir. Hayatın ilk iki yılı lisan gelişimi açısından en önemli zaman dilimidir. Bu sürede işitme kaybı olup da saptanamayan çocukların dil gelişiminde, yeterli ilerleme sağlanması çok güç olur. Çocukluk döneminde meydana gelen işitme kayıpları ne kadar erken meydana gelirse, lisan ve dolayısıyla da çocuğun konuşma gelişimini o kadar olumsuz etkiler. Bu nedenle çocukluk döneminde var olan veya sonradan ortaya çıkan işitme kayıpları erken teşhis edilmeli ve gereken tedavi veya rehabilitasyon programlarına da mümkün olduğunca erken başlanılmalıdır. Doktor aile, öğretmenler ortak hareket ederek çocuğa yardımcı olmalıdır.