Bir zamanlar sadece ayrıcalıklı bir gruba mensup iş adamlarının başkan olabildiği, hatta yönetime girmenin bile büyük torpil gerektirdiği TÜSİAD’ın, 22 Ocak’taki seçim öncesi başkan adayı dahi bulamadığı ortaya çıktı. Yönetim kuruluna girmek isteyenlere ise ‘Başkanlık üstlenir misin?’ diye sorulacağı, hayır cevabı verenlerin yönetime dahil edilmeyeceği belirtiliyor.

TÜSİAD’ın bugün başkan adayı dahi bulamaz duruma gelmesinde, 28 Şubat dönemindeki alışkanlıklarından vazgeçmeyerek seçilmiş iradeye saldıran Paralel Örgüt ’ün yanında saf tutmasının etkili olduğu ifade ediliyor.

TÜSİAD’ta başkanlık krizi Haziran ayında başkan Muharrem Yılmaz’ın sürpriz istifasıyla başlamıştı. Bunun üzerine Başkan yardımcısı Haluk Dinçer isteksizce başkanlığı kabul etmişti. Ancak başkanlıkta altı aylık süreyi dolduran Haluk Dinçer’in bir dönem daha başkanlığı devralması beklenirken, başkanlığa devam etmeyeceğinin öğrenilmesi, TÜSİAD’ı yeniden başkan arayışına soktu.

TÜSİAD ADETA SİVİL SİYASET DÜŞMANI

Her daim darbecilerin yanında saf tutan TÜSİAD’ın en net destek verdiği darbe şüphesiz 28 Şubat post-modern darbesi olmuştu. Daha seçimler öncesi Refah Partisi’ne karşı kampanya başlatan TÜSİAD, seçimlerden sonra RP’siz hükümet için tüm imkânlarını seferber etmişti. 28 Şubat döneminde TÜSİAD Başkanı olan Muharrem Kayhan’ın “Genelkurmay’la diyalog içindeyiz. Orgeneral Çevik Bir’le yemekte buluştuk. Onlara brifing verdik. Hükümet çekilmeli, irtica bir tehdittir. Bu Meclis’ten Refah-Yol’a alternatif hükümet çıkar” şeklindeki sözleri, TÜSİAD’ın darbeye verdiği açık desteği gözler önüne sermişti.

İLANLARLA ECEVİT’İ DÜŞÜRDÜLER

TÜSİAD’ın bilinen ilk sabıkası, sağ-sol çatışmalarının giderek tırmandığı 1979 yılına dayanıyor. Dernek, gazetelere verdiği ilanlarla 1979 yılında Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki hükümetin istifasına neden olmuştu. 1997’de de Tansu Çiller’in de imzasının yer aldığı ‘Dış Borçlar, Tahmin ve Analiz’ başlıklı raporu yayımlayan TÜSİAD, Türkiye’nin kalkınmasında büyük rolü olan merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ekonomi politikasına karşı çıkmıştı. 

YENİ ORTAĞI PARALEL OLDU

Haziran ayında göreve gelmesinin ardından TÜSİAD, 28 Şubat’taki tutumunu sürdürerek “8 yıllık kesintisiz temel eğitim” uygulamasının hayata geçirilmesinde etkili olmuştu.
Son olarak ise, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, ülkenin başta ekonomisi olmak üzere tüm kurumlarının paralel devletin saldırısı altında olduğu bu dönemde hükümetin vesayetçi saldırıları bertaraf etmek için attığı adımları eleştirerek ‘Böyle ülkeye küresel sermaye gelmez’ diyerek şimşekleri yine üzerine çekmişti.