Siyaset
AİHM: Biber gazı kullanılabilir
Gezi Parkı bahanesiyle başlatılan anarşik eylemler esnasında gündeme gelen biber gazı kullanımıyla ilgili AİHM’in çarpıcı bir kararının bulunduğu ortaya çıktı. Mahkemenin 5 Mart 2007 tarihli “Oya Ataman v. Türkiye” kararında “Göz yaşartıcı veya biber gazı denilen gazlar kimyasal silah sayılmaz. Bu yöntemlerin iç ayaklanmaların kontrolü de dahil olmak üzere asayişin sağlanması amacıyla kullanılmasına izin verilmektedir” ifadeleri yer aldı.
Güncelleme Tarihi:
TALHA ÇOLAK / ANKARA
Gezi Parkı bahanesiyle başlatılan anarşik eylemler esnasında gündeme gelen biber gazı kullanımıyla ilgili AİHM’in çarpıcı bir kararının bulunduğu ortaya çıktı. Mahkemenin 5 Mart 2007 tarihli “Oya Ataman v. Türkiye” kararında “Göz yaşartıcı veya biber gazı denilen gazlar kimyasal silah sayılmaz. Bu yöntemlerin iç ayaklanmaların kontrolü de dahil olmak üzere asayişin sağlanması amacıyla kullanılmasına izin verilmektedir” ifadeleri yer aldı. “Kimyasal Silahlar Sözleşmesi”ne de atıfta bulunulan kararda, ‘biber gazının kimyasal silah olmadığı’ açıkça ifade ediliyor.
AİHM DÂVÂYI REDDETMİŞTİ
AİHM bu konudaki başvuruları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “İşkence Yasağı”nı düzenleyen 3’ncü maddesi kapsamında inceliyor. Söz konusu maddeye göre, “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.” AİHM’nin, söz konusu madde kapsamında yapılan başvurularla ilgili kararlar verdiği öğrenildi. Bunlardan biri de “Oya Ataman v. Türkiye” dosyasında verilen karar. 2000 yılında İstanbul’daki bir gösteride biber gazına maruz kalan Ataman, savcılığın takipsizlik kararından sonra AİHM’e dava açmış, Mahkeme ise 5 Mart 2007 tarihli kararında Ataman’ın şikâyetini reddetmiş.
“KİMYASAL SİLAH DEĞİL”
“Kimyasal Silahlar Sözleşmesi”ne atıfta bulunulan kararda, biber gazının kimyasal silah olmadığı açıkça belirtiliyor. Kararda, “Göz yaşartıcı veya biber gazı denilen gazlar kimyasal silah sayılmaz. Bu yöntemlerin iç ayaklanmaların kontrolü de dâhil olmak üzere asayişin sağlanması amacıyla kullanılmasına izin verilmektedir” ifadelerine yer veriliyor.
“KAPALI ALANLARDA KULLANILMAMALI”
AİHM’in referans aldığı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin 2009 tarihli tavsiye kararında, biber gazının kapalı alanlarda kullanılmaması tavsiye ediliyor. Kararda, “Eğer istisnai biçimde kullanılması gerekirse, açıkça tanımlanmış emniyet tedbirleri bulunmalıdır. Örneğin, biber gazına maruz kalan kişilerin derhal doktora erişimi sağlanmalı ve bu kişilere gerekli ilaç verilmelidir” ifadeleri yer alıyor.
Gezi Parkı bahanesiyle başlatılan anarşik eylemler esnasında gündeme gelen biber gazı kullanımıyla ilgili AİHM’in çarpıcı bir kararının bulunduğu ortaya çıktı. Mahkemenin 5 Mart 2007 tarihli “Oya Ataman v. Türkiye” kararında “Göz yaşartıcı veya biber gazı denilen gazlar kimyasal silah sayılmaz. Bu yöntemlerin iç ayaklanmaların kontrolü de dahil olmak üzere asayişin sağlanması amacıyla kullanılmasına izin verilmektedir” ifadeleri yer aldı. “Kimyasal Silahlar Sözleşmesi”ne de atıfta bulunulan kararda, ‘biber gazının kimyasal silah olmadığı’ açıkça ifade ediliyor.
AİHM DÂVÂYI REDDETMİŞTİ
AİHM bu konudaki başvuruları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “İşkence Yasağı”nı düzenleyen 3’ncü maddesi kapsamında inceliyor. Söz konusu maddeye göre, “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.” AİHM’nin, söz konusu madde kapsamında yapılan başvurularla ilgili kararlar verdiği öğrenildi. Bunlardan biri de “Oya Ataman v. Türkiye” dosyasında verilen karar. 2000 yılında İstanbul’daki bir gösteride biber gazına maruz kalan Ataman, savcılığın takipsizlik kararından sonra AİHM’e dava açmış, Mahkeme ise 5 Mart 2007 tarihli kararında Ataman’ın şikâyetini reddetmiş.
“KİMYASAL SİLAH DEĞİL”
“Kimyasal Silahlar Sözleşmesi”ne atıfta bulunulan kararda, biber gazının kimyasal silah olmadığı açıkça belirtiliyor. Kararda, “Göz yaşartıcı veya biber gazı denilen gazlar kimyasal silah sayılmaz. Bu yöntemlerin iç ayaklanmaların kontrolü de dâhil olmak üzere asayişin sağlanması amacıyla kullanılmasına izin verilmektedir” ifadelerine yer veriliyor.
“KAPALI ALANLARDA KULLANILMAMALI”
AİHM’in referans aldığı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin 2009 tarihli tavsiye kararında, biber gazının kapalı alanlarda kullanılmaması tavsiye ediliyor. Kararda, “Eğer istisnai biçimde kullanılması gerekirse, açıkça tanımlanmış emniyet tedbirleri bulunmalıdır. Örneğin, biber gazına maruz kalan kişilerin derhal doktora erişimi sağlanmalı ve bu kişilere gerekli ilaç verilmelidir” ifadeleri yer alıyor.