AKİT MENÜ

Gündem

Diyanet'ten vesayet fetvası

Diyanet, Din İşleri Yüksek Kurulu'na gelen 'vesayet sistemi, ödünç malın iadesinde masraflar, akrabalık ilişkilerinde vesayet' ile ilgili sorulara açıklık getirdi.

Diyanet İşleri Başkanılığı, sorular bölümüne gelen konularla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu açıklık getirdi.

Ödünç malın iadesi ve iade masrafları kime aittir?

Ödünç (ariyet) malın iade masrafları ödünç alan kişiye aittir. Ödünç alınan malın ne şekilde geri verileceği hususunda, yaygın olan örfün hükümleri geçerlidir. Bu kurallara uyulmazsa malda meydana gelecek zararın tazmini gerekir (Merğinani, el-Hidaye, III, 216; Mevsıli, el-İhtiyar, III, 404). Zira örf ile tayin nass ile tayin gibidir (Mecelle, 43-45).

'Bâtini mânâ-zâhiri mânâ' ne demektir?

Gizli anlam demek olan bâtıni mânâ; Kur’an’ın ilk bakışta anlaşılan anlamının dışında ancak inceleme, araştırma ve düşünme ile elde edilen, ayetin işaretinden kalbe doğan anlamı; açık anlam demek olan zâhiri mânâ ise, Kur’an lafızlarının zahirinden anlaşılan mânâya denir. Zâhiri mânâ “ne diyor”, bâtıni mânâ ise, “ne demek istiyor” sorularının karşılığıdır. Kur’an yorumcuları Kur’an’ın zâhiri anlamının dışında bâtıni anlamının da bulunduğunu kabul ederler. Bâtıni mânâya tasavvufta “işarî mâ’nâ” fıkıhta “dal bi’l-işare” (işaretle delalet) denir. İşari/bâtıni mânâ; fıkıhta filolojik yapıya, kıyas ve mantığa, tasavvufta ise ilham ve işaretlere dayanır.

Bâtıni mânânın geçerli olabilmesi için; zâhiri mânâya aykırı olmaması, bâtıni mânâyı doğrulayacak bir delilin bulunması, şer’i ve akli bir muarızın bulunmaması, bâtıni mânânın tek mânâ olduğunun ileri sürülmemesi gerekir.

Akrabalık ilişkilerini kesecek bir vasiyet uygulanabilir mi?

Dinimiz, yakınları arayıp sormayı, uzakta olanları imkan nispetinde ziyaret etmeyi, muhtaç olanlara yardımda bulunmayı emreder (Buhari, Edeb, 10-11). Bu itibarla mesela “Ben öldükten sonra amcanı ziyaret etmeyeceksin.” gibi akrabalık ilişkilerini kesecek bir vasiyet geçersiz olup yerine getirilmesine çalışmak doğru değildir.

Vasiyetin dini hükmü nedir?

Vasiyet ölümden sonraya bağlı olmak üzere teberru yoluyla bir malı bir şahsa temlik etmek, bırakmaktır. Vasiyet ölüme bağlı bir tasarruftur. Bir kişi, mal ve haklarının en fazla üçte biri üzerinde ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir, geriye kalan üçte iki varisler namına korunmuş hissedir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.) malının yarısını vasiyet etmek isteyen bir sahabiye üçte birini vasiyet etmesini söylemiş, hatta bunun bile çok olacağını beyan etmiştir (Buhari, Vesaya 3). Malın üçte birinden azının vasiyet edilmesi müstehaptır. Varisler fakir ise vasiyet etmemek daha faziletlidir. Terikenin üçte birinden daha fazla olan veya varislerden herhangi biri lehine yapılacak mali vasiyet ise, diğer varislerin iznine bağlı olarak geçerlidir (Mevsıli, el-İhtiyar, İstanbul, V, 769); zira varise vasiyet caiz değildir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadislerinde; “Allah Teala her hak sahibine hakkını vermiştir. Bu sebeple, varise (varislerden biri lehine) vasiyet yoktur.” (Tirmizi, Vesaya, 5; Ebu Davud, Vesaya, 6) buyurmuşlardır.

Bu genel hükümlere bağlı olarak:

Üzerindeki emanetlerin iade edilmesini, sahibi bilinmeyen borcun ödenmesini vasiyet etmek vaciptir,
 
Üzerinde borç olan oruç vb. kefaretlerin ödenmesini vasiyet etmesi müstehaptır,
 
Yabancılardan ve akrabalardan zengin olanlara vasiyette bulunmak mubahtır,

Masiyet ve günah ile meşgul olan kişiye vasiyet mekruhtur (Merğinani, el-Hidaye, I, 127; İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, Beyrut, 1421, VI, 648).
Yorumlara Git

Otomobil alıp satacaklar aman dikkat: 27 Eylül'den itibaren zorunlu olacak! İşte 10 soruda Güvenli Ödeme Sistemi

Laikçi baskıya boyun eğildi! Yusuf Ziya Gümüşel Hoca’ya hapis zulmü

Tekgıda-İş’ten Sendika Terörü… Sendikacılar, herkese küfür ve tehdit yağdırdı

Sinan Ateş'i kim öldürdü? Bilirkişi raporu ortaya çıktı

İsrailli işgalciler Lübnan topraklarına da göz koydu! Zaten yapıyorlardı resmi olarak ta duyurdular