Kadın - Aile
Bebeğinizin inek sütüne alerjisi varsa...
Uzm. Dr. Mehmet Turfanda, bebeklerde inek sütü alerjisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İnek sütünde bulunan yaklaşık 20 proteinden en azından birine karşı bağışıklık sisteminin anormal cevap göstermesidir. Aslında tam tanımı “inek sütü protein alerjisi”dir. Bebeklerde pek çok şeye hassasiyet olmasına rağmen son yıllarda en çok hassasiyetin inek sütüne karşı olması ile bebek besin alerjilerinin hemen hepsine yanlış bir tanım olarak “inek sütü alerjisi” denmektedir. İnek sütü proteini genelde bebeğin beslenme ile aldığı ilk yabancı proteindir, çünkü anneler genelde süt ve süt ürünleri alır; bu da anne sütünden bebeğe geçer. Ayrıca özel mamalar dışında mamalar süt tozu ile hazırlanırlar.
BEBEKTE İNEK SÜTÜ ALERJİSİ OLMA OLASILIĞI NEDİR?
Genel olarak bir çocukta inek sütü alerjisi olasılığı ırk özelliklere ve araştırma yöntemine göre %2-20 arasıdır. Fakat son zamanlarda bu tanıyı biraz daha sık koymaktayız. Bunun sebebi; biz doktorların bu hastalığı daha iyi tanıması ve özel non-alerjik formül mamalar ile bulguların düzelmesi nedeni ile hastalığın artık daha rahat tedavi edilebilir olmasıdır.
Aile hikayesi varsa risk artar. Kabaca bir çocukta alerji olma olasılığı ailede alerji yoksa %20-30; anne, baba veya kardeş alerjik ise %40-50’dir. Ancak anne veya babadan en az birisi ve bir kardeş alerjik ise %70-80’dir. Anne, baba ya da kardeşlerin alerjik hastalıkları saman nezlesi, astım, atopik dermatit (egzema) ve besin alerjisi olabilir. Olasılık bu şekilde yüksekse yeni doğan bebeğe anne sütü verirken dikkat etmelidir; anne sütü verilemeyecek olursa özel bir mama ile bebeği beslenmesi uygun olacaktır.
ALERJİSİ TESPİT EDİLEN BEBEĞİN BESLENMESİ
Bebek sadece anne sütü alıyorsa anne diyetinden sütü ve süt ürünlerini içeren besinleri (yoğurt, peynir, ayran, kefir, sütlü tatlılar, tereyağı) çıkarmalıdır. Ayrıca çapraz alerji nedeni ile anne dana eti de yememelidir. Bebek 4 aydan küçük ve anne sütü yeterli değil veya yoksa alerji maması (aminoasit formüla ya da ileri derecede hidrolize mama) ile beslenmelidir. İnek sütündeki proteinlerin parçalanması ve bu suretle de alerji yapma özelliklerini kaybetmeleriyle hazırlanan mamalar, hidrolize mamalardır. Daha az alerjen olan aminoasit formüla mamalar ise proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerden hazırlanan mamalardır. Alerji mamaları bebeğin tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde geliştirilmiştir, bebek gelişimin olumsuz etkilemez.
6 aydan sonra anne sütü ve alerji mamasına ilaveten öğle ve akşam sebze çorbalarına kuzu eti eklenerek sebze çorbası verilebilir. Başlangıçta elma, şeftali ve armut olmak üzere meyve püreleri ara öğünlerine eklenmelidir.
7-8 aydan sonra yumurta sarısı az miktarda başlanıp yavaş yavaş artırılabilir. Ancak yumurta beyazın karşı hassasiyet de sık olduğu için reaksiyon olursa 1-2 ay yumurta verilmemeli, sonra tekrar yavaş yavaş yumurta denenmelidir.
7 aydan sonra tavuk suyu çorba, şehriye çorbası gibi çorbalar sebze çorbasına eklenir.
Pekmezin kalsiyum içerği açısından günde 3-4 tatlı kaşığı verilmesinde fayda vardır.
Yaş büyüdükçe meyve ve sebzeler artırılır. Et, balık, tavuk, mercimek dışında kuru baklagiller ve pirinç dışında tahıllar günlük beslenmede kullanılmalıdır. Pirinç de yumurta beyazı, balık, mercimek, pirinç, ceviz ve fındık gibi sık olarak alerji yapan bir besindir. Ancak bütün besinlerin alerji yapabileceği unutulmamalıdır.
BESİN ALERJİSİ TANISI NASIL KONULUR?
En önemli tanı yöntemi aileden alına öyküdür. Aynı besini alınca bulguların tekrarlaması ve besini kesince iyileşmesi tanıya götürür. Bu açıdan besin günlüğü tutma ve diyetten besinleri çıkararak denemeler yapma en yararlı tanı yöntemidir. Cilt ve kan testleri de tanıya yardımcı olmakla beraber yanlış sonuçlar çıkma olasılığı da vardır. Unutulmamalıdır ki cilt ve kan testlerinde bir besine karşı alerji saptanmasa bile, tanısal amaçla ağızdan şüphelenilen alerjenin kesilmesi (“oral challenge testi”) ve hastanın verdiği yanıta bakılması gerekir.
Sadece cilt ve kan sonucuna göre karar vermek gereksiz diyete ve bunun sonucunda da çocuğun büyümesinde ve gelişmesinde bozulmaya neden olabilir. Sonuç olarak teşhis ayrıntılı öykü, alerji testleri, eliminasyon diyeti ve gerekli durumlarda yükleme testi ile konur. Kesin teşhis konulmasında deneyim ve uzmanlaşma çok önemlidir. Sadece kan testleri ile inek sütü alerjisi teşhisi konulmaz.
Bu arada şunu belirtmeliyim ki, internette okuyacağınız pek çok testin (örneğin IgG alt grup antikorları yani “York testi”, biyopsi, endoskopi, saç incelemesi) besin alerjisi için tanısal değeri yoktur. Endoskopi açıklanamayan sindirim sistemi şikâyetleri, gelişme geriliği ve demir eksikliği kansızlığında diğer hasatlıkları ekarte etmek için uygulanabilir.