Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ekonomideki iyi gidişatı içeride ve dışarıda algı operasyonlarıyla bozmak isteyen paralel yapının saldırılarına karşı hazırlıklı olduklarını söyledi.

Yeni Akit’e ilgi çekici açıklamalarda bulunan Zeybekci, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmaması için paralel yapının yurt dışında lobicilik faaliyetleri yürüttüğünü dile getirerek, “Paralel yapı seferberlik halinde, hedeflerinde de Türkiye’nin AB’ye alınmaması ve ekonomi var. Hazırlıklıyız. Paralel yapı bir maşaydı, bir aygıttı, bir organdı ve kullanıldı. Kullanılma olarak da miadını da doldurdu” dedi.

ARKA PLANA BAKMAK LAZIM

Asıl paralel yapıyı kimlerin kullandığına bakmak gerektiğinin altını çizen Zeybekci,  “Türkiye’nin bu süreçte nasıl ki Gezi olayları, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim olaylarına baktığımız zaman şimdi de her türlü şeyi yapmaları son derece muhtemel ve son derece de normal.  Saldırı olarak yapılabilecek tek bir alan var. O da ekonomi.  25 Aralık’tan sonra Bakanlığımız olarak yaşadıklarımızı biz biliyoruz. Merkez Bankası’nın o gün döviz satarak kura müdahale yaptığında doğruluğunu yanlışlığını tartışmayacağım. Ama bir hesaptan, tek bir kaynaktan 2 milyar dolar bir anda alınıyorsa bu sandalyenin bacağının birini çekmek gibi bir şey. O dönem bu girişimler sonucu kaybettiğimiz minimum 20 milyar dolar var. Bu para kaybedilmeyip ülke kalkınmasında kullanılabilseydi, bu dönem başka hamleler, girişimler içerisinde olacaktık” diye konuştu.

NEGATİF ALGI PEŞİNDELER

Paralel yapının Türkiye’yi açığa düşürmek, Türkiye’yi bu sistemin içerisine yani Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nde eşit noktaya gelmesini engellemek, ABD ile Transatlantik Anlaşması’nın (TTİP) içinde Türkiye’nin olmasını engellemek için topyekun seferberlik içinde olduklarını belirten Bakan Zeybekci, “Türkiye’nin Avrupa Birliği ile üyelik süreciyle ilgili tüm aşamalarda bizi karalamak, bizi negatif pozisyonda pazarlamak, negatif algı oluşması anlamında gayret gösteriyorlar. Türkiye’nin önünü kesmek için tam anlamıyla seferberlik halindeler” ifadesini kullandı.

TTİP’E GİRMEK ZORUNDAYIZ

AB’nin ABD ile sürdürdüğü TTB Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri  Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTİP) sürdürdüğü görüşmelerinin basit bir ülkeyle serbest ticaret anlaşması olmadığına vurgu yapan Zeybekci, “Büyük bir organizasyon. ABD ile AB bir araya geldiği zaman dünya ticaretinin, dünya ekonomisinin yarısı bir araya gelmiş oluyor. Türkiye’nin bunu dışında kalması iki açıdan yanlış olur; öncelikle büyük bir organizasyonun içinde Türkiye’de olmalı ve bu organizasyon içinde Türkiye tek başına rekabet edebilir ve bundan kazançlı çıkabilir. Yine Türkiye bu organizasyon içinde olmalı, çünkü Gümrük Birliği anlaşmasından dolayı kapılarını ABD’ye açıyor. Ama bu anlaşmanın içinde olmazsa ABD’ye aynı şartlar içinde giremiyor. Eğer bu anlaşma içinde olmaz da kapıları açarsak tam anlamıyla Amerikan ticaret istilasına uğrayabiliriz. Türkiye’deki ticari hayat, Türkiye’deki sanayi sektörü; Türkiye’deki üreticiler gibi bir çok alanlarda tam anlamıyla elleri kolları bağlı ve karşı taraftan ticari bir hücum olurken siz karşılık veremiyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Böyle bir şey geliştiğinde Türkiye’nin kendi savunma mekanizmalarını gerçekleştirmek zorundadır. Şu anda TTİP ile ilgili görüşmelerde 1 yıl öncesine göre daha pozitif bir noktadayız” dedi.

ESKİ TÜRKİYE DEĞİLİZ

Türkiye’nin büyümede en önde ülkeler arasında yer aldığını ve son 13 yılda Türkiye üst üste yüzde 5 büyüdüğünü hatırlatan Nihat Zeybekci, “Yüzde 5’in altında büyümeye de Türkiye’nin tahammülü yok. Bütün bunların olduğu bir ortamda Türkiye gelecekle ilgili çok büyük bir özgüven içinde bulunuyor. Bir de şu var; bir zamanlar dizlerinin üzerinde Türkiye, aman dileyen Türkiye, şimdi Rusya Devlet Başkanı  Putin’in gelip (Güney Akımı iptal ediyorum, Türkiye akımını başlatıyorum) dediği TANAP projesinden bahsediyoruz.  Şu anda Türkiye merkez konumundadır. Bu durumunu da korumak durumundadır. Bir de kültür coğrafyasına baktığımız zaman Türkiye’yi her yerde görüyoruz.  Yine Türkiye dünyada en büyük bağışçı durumuna geldi. Bu anlamda dünyada üçüncü sıradayız. Güzel sevenin başı belada olmazmış. Bizim de davamız yüce olduğundan başımızın sıkıntıların gitmemesini yaptığımız işlerin doğru olmasına bağlıyorum” diye konuştu.

2014 İHRACATI 171 MİLYAR 

İhracatta 2014 yılında bugüne kadar hesaplamalarda kullanılmayan bir yöntemi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Zeybekci, “Dikkate alınmayan rakamlar var ki bunların dikkate alınmaması son derece yanlış. Mesela Türkiye’nin bütün imkânları kullanılarak serbest bölgelerde ihraç edilen ürünlerde net 5,2 milyarlık fazla var. Bu bizim ihracatımıza yazılmıyor. Yine 8,8 milyarlık bavul ticareti kayıtlara girmiyor. Aynı şekilde ithalatta minimum fiyat uygulaması yapıyoruz. Fakat bunu kayıtlarda şişirilmiş bir şekilde gösteriyoruz. 2013’te de aynı şeyi yaptık. 2013 ihracatımız 165,4 milyar dolar. Bugünkü ihracatımız ise 171,9. İthalatımız ise 241,2 şeklindedir. İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 71,3 ile tarihi bir zirve durumundadır. Bu anlamda dünyadaki diğer ülkelerin seviyesi yüzde 3 AB’nin seviyesi yüzde 1 artarken biz yüzde 4,8 bir atış gösterdik” ifadelerini kullandı.

Gümrük Birliği dahilinde AB ile tam bir entegrasyon içinde olduklarını belirten Zeybekci,  1995 yılında imzalanıp 1996 yılında yürürlüğe giren anlaşmayla Türkiye’nin büyük merhaleler katettiğini,  Türkiye’nin ekonomik standartlarını, ürün standartlarını geliştirmede ve tüm kurumlarını AB standartlarına getirmede Gümrük Birliği mekanizmasından istifade ettiğini söyledi. Zeybekci, “Türkiye şu an yüzde 39,4 ortalamaya sahip dış ticaret ortalamasını Avrupa’ya yapar hale geldi. Yabancı yatırımın yüzde 70’ini AB üyesi ülkelerle yapıyor” diye konuştu.