HABER MERKEZİ  

Gazetemizin ısrarla kamuoyunu gündeminde tuttuğu ve aile kavramının korunmasına yönelik yaptığı uyarıcı nitelikteki yayınların haklılığını gözler önüne seren bir adım Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nda (UNFPA) geldi. Dünya Nüfus Günü’nün teması geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “Aile planlaması” olarak belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da bu doğrultuda, Türkiye’deki doğum ve evlenme istatistiklerine ilişkin temel bilgileri açıkladı.

Raporda, Türkiye’de 2016’da 1 milyon 311 bin 895 olan canlı doğan bebek sayısının, 2017’de 1 milyon 291 bin 55 olduğu kaydedildi. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3’ünü erkekler, yüzde 48,7’sini ise kızlar oluşturduğuna dikkat çekildi. Bebeklerin yüzde 17,9’u İstanbul, yüzde 5,8’i Ankara, yüzde 5’i Şanlıurfa ve yüzde 4,1’i İzmir’de doğduğu ifade edildi.

Bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda, doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden toplam doğurganlık hızı 2016 yılında 2,11 çocuk, geçen yıl ise 2,07 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1’in altında kaldığını gösterdi.

AİLEYE DİKKAT ÇEKİLDİ

Bir toplumu ayakta tutan en önemli kurumun aile yapısı olduğunu çok iyi bilen ve bu noktada sürekli olarak uyarıcı nitelikte yayınlar yapan Akit’in haklılığı uluslararası kuruluşlar tarafından da tescillendi. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her yıl nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlediği temasının bu yılda, “Aile Planlaması” olduğunu açıkladı.

TÜİK de buradan yola çıkarak Türkiye’deki doğum ve evlenme istatistiklerine ilişkin temel bilgileri derledi. Raporda, Türkiye’de 2016’da 1 milyon 311 bin 895 olan canlı doğan bebek sayısının, 2017’de 1 milyon 291 bin 55 olduğu kaydedildi. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3’ünü erkekler, yüzde 48,7’sini ise kızlar oluşturduğuna dikkat çekildi. Bebeklerin yüzde 17,9’u İstanbul, yüzde 5,8’i Ankara, yüzde 5’i Şanlıurfa ve yüzde 4,1’i İzmir’de doğduğu ifade edildi. Bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda, doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden toplam doğurganlık hızı 2016 yılında 2,11 çocuk, geçen yıl ise 2,07 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1’in altında kaldığını gösterdi.

TÜİK VERİLERİ AÇIKLADI

Raporda 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı geçen yıl yüzde 4,2 olduğu söz konusu oranın 2016 yılında yüzde 4,6 seviyesinde olduğu ifade edildi. Evlilik yaşının yıllarda göre arttığının belirtildiği raporda, Türkiye’de kadınlarda 2013 yılında 24,1 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2017 yılında 24,6 olarak kayıtlara geçtiği vurgulandı. 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden adölesan doğurganlık hızı 2012 yılında binde 31 iken 2017 yılında binde 21’e gerilediği belirtildi.

Verilere göre, Türkiye’de doğum yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 28,6 iken 2017 yılında 28,7 olduğuna dikkat çekildi. Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı 2016 yılında 25,8 iken 2017 yılında 26 olduğu ifade edildi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre de 2014 yılında yüzde 51 olan sezaryen doğum oranı, 2015 ve 2016 yıllarında yüzde 53 olarak kayıtlara geçmişti.