Aktüel
28 Şubat mağduru öğretmenler tüm haklarını istiyor
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), geri dönüş çağrısının ardından başvuruda bulunan 28 Şubat mağduru öğretmenler, tüm haklarının geri iadesini istiyor. Mağdur öğretmenlerden Bilge, “Bir daha kimse başka birinin hürriyetine engel olmasın diye tazminat başvurusunda bulunacağını söyledi. Durdu ise, “Sadece göreve dönmemiz önemli değil. 13 yıldır yaşadığımız kayıplarımız ne olacak” diye sordu
Güncelleme Tarihi:
ANKARA
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), geri dönüş çağrısının ardından başvuruda bulunan 28 Şubat mağduru öğretmenler, tüm haklarının geri iadesini istiyor. Torba Kanun ile yapılan düzenlemeyle memura disiplin affı getirilmesinin ardından MEB, 28 Şubat mağduru öğretmenlerin görevlerine dönebileceğine ilişkin açıklama yaptı. Konuya ilişkin başvurular, 29 Ağustos’a kadar alınacak. Başvuruda bulunan sınıf öğretmeni Yasemin Bilge (45), mesleğini 15 yıldır yapamamanın üzüntüsünü yaşadığını ifade ederek, Manisa’da bir köy okulunda stajyer öğretmenken hiçbir gerekçe gösterilmeden kınama cezasıyla öğretmenlikten atıldığını söyledi. Denetime gelen bazı müfettişlerin durumun yasal olmadığını ve sürecin işletilmesi gerektiğini belirttiğini buna rağmen Ankara’dan gelen emirle görevine son verildiğini anlatan Bilge, “Stajyerliğim dolmadan atmak için yoğun çaba sarf edildi. Stajyerlik dolsa en azından istifa etme hakkım olacaktı. İleride belki dönebilecektim ama önümü tıkadılar” dedi. Evde özel ders verdiğini ancak aktif öğretmenlik yapamadığı için yeterince öğrenci bulamadığını dile getiren Bilge, 15 yıl sonra öğrencileriyle bir araya geleceği için mutlu ancak kaygılı olduğunu söyledi.
“Bunca senenin hesabını kim verecek”
Bilge, “Benim için çok heyecan verici ama buruk bir sevinç. Bunca senenin hesabını kim verecek. En azından tecrübe sahibi olacaktım” diye konuştu. Yıllardır hem maddi hem manevi sıkıntılar çektiklerini anlatan Bilge, şunları kaydetti: “Bir daha kimse başka birinin hürriyetine engel olmasın diye tazminat başvurusunda bulunacağım. Başvurayım ki, insanların en azından bir hakkı olsun. Görev yaptığım köydeki hademeden belediye başkanına kadar birçok kişi beni görmeye tahammül edemedi. Amerika’daki zencilere yapılanlar fazlasıyla bize yapıldı. İki üç ağaç için yapılan yürüyüş benim gibi milyonlar için yapılmadı. Bizim için kimse kılını kıpırdatmadı. 23 Nisan’da öğrencilerimin önünde azarlandım. Bir öğretmen için en acısı da bu.”
“Hakkımı helal etmiyorum”
Binnaz Durdu (42) ise görev yaptığı 3 yıl 1 aylık sürede stajyerliğinin kaldırılmadığını ve memurluktan atıldığını dile getirdi. Görev yaptığı sürenin soruşturmalarla zorunlu izinlerle geçtiğini anlatan Durdu, soruşturma açıldığı dönemde kılık kıyafet yönetmeliğine uymamaktan, görevi kötüye kullanmaktan ve devlete karşı gelmekten de mahkemeye verildiğini söyledi. Durdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece göreve dönmemiz önemli değil. 13 yıldır yaşadığımız kayıplarımız ne olacak. Maaşlarımızın, eğitim tazminatlarımızın, ek ders ücretlerimizin de günümüz şartlarında ödenmesini istiyorum. Bu kadar mağduriyet yaşanmasına sebep olan, siyasetçisinden medya mensubuna, askerden sivile kadar herkes yargılanmalı. Ben onlara hakkımı helal etmiyorum. 28 Şubat davasına da müdahil olacağım. Öğretmenlik başvuruları başladı ama bizim davamız bitmedi.”
‘YAŞ mağdurlarına verilen haklar
28 Şubat mağdurlarına da verilmeli”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer ise, MEB’in mağdurları göreve davet etmesini takdirle karşıladıklarını belirterek, hukukun askıya alındığı, yargıçların askerden brifing aldığı, milli eğitim müfettişlerine askerin seminer verdiği ortamlarda, hakkına ve hukukuna girilen insanların adeta devletine küstürüldüğünü söyledi. Özer, “Meslekten atılan veya baskılar nedeniyle istifaya zorlananların haklarının iadesinde, sadece göreve dönmeleri yeterli görülmemelidir. Açıkta kaldıkları sürenin SGK primlerini devlet ödeyecektir fakat maddi manevi zararları tazmin edilememiş oluyor. 2011’de YAŞ mağdurlarına verilen haklar, 28 Şubat mağduru kamu çalışanlarına da verilmelidir. Hükümetin bu konuda başka yerden örnek aramasına gerek yok, YAŞ mağdurları konusunda kendi uygulamasını referans alması yeterlidir” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), geri dönüş çağrısının ardından başvuruda bulunan 28 Şubat mağduru öğretmenler, tüm haklarının geri iadesini istiyor. Torba Kanun ile yapılan düzenlemeyle memura disiplin affı getirilmesinin ardından MEB, 28 Şubat mağduru öğretmenlerin görevlerine dönebileceğine ilişkin açıklama yaptı. Konuya ilişkin başvurular, 29 Ağustos’a kadar alınacak. Başvuruda bulunan sınıf öğretmeni Yasemin Bilge (45), mesleğini 15 yıldır yapamamanın üzüntüsünü yaşadığını ifade ederek, Manisa’da bir köy okulunda stajyer öğretmenken hiçbir gerekçe gösterilmeden kınama cezasıyla öğretmenlikten atıldığını söyledi. Denetime gelen bazı müfettişlerin durumun yasal olmadığını ve sürecin işletilmesi gerektiğini belirttiğini buna rağmen Ankara’dan gelen emirle görevine son verildiğini anlatan Bilge, “Stajyerliğim dolmadan atmak için yoğun çaba sarf edildi. Stajyerlik dolsa en azından istifa etme hakkım olacaktı. İleride belki dönebilecektim ama önümü tıkadılar” dedi. Evde özel ders verdiğini ancak aktif öğretmenlik yapamadığı için yeterince öğrenci bulamadığını dile getiren Bilge, 15 yıl sonra öğrencileriyle bir araya geleceği için mutlu ancak kaygılı olduğunu söyledi.
“Bunca senenin hesabını kim verecek”
Bilge, “Benim için çok heyecan verici ama buruk bir sevinç. Bunca senenin hesabını kim verecek. En azından tecrübe sahibi olacaktım” diye konuştu. Yıllardır hem maddi hem manevi sıkıntılar çektiklerini anlatan Bilge, şunları kaydetti: “Bir daha kimse başka birinin hürriyetine engel olmasın diye tazminat başvurusunda bulunacağım. Başvurayım ki, insanların en azından bir hakkı olsun. Görev yaptığım köydeki hademeden belediye başkanına kadar birçok kişi beni görmeye tahammül edemedi. Amerika’daki zencilere yapılanlar fazlasıyla bize yapıldı. İki üç ağaç için yapılan yürüyüş benim gibi milyonlar için yapılmadı. Bizim için kimse kılını kıpırdatmadı. 23 Nisan’da öğrencilerimin önünde azarlandım. Bir öğretmen için en acısı da bu.”
“Hakkımı helal etmiyorum”
Binnaz Durdu (42) ise görev yaptığı 3 yıl 1 aylık sürede stajyerliğinin kaldırılmadığını ve memurluktan atıldığını dile getirdi. Görev yaptığı sürenin soruşturmalarla zorunlu izinlerle geçtiğini anlatan Durdu, soruşturma açıldığı dönemde kılık kıyafet yönetmeliğine uymamaktan, görevi kötüye kullanmaktan ve devlete karşı gelmekten de mahkemeye verildiğini söyledi. Durdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece göreve dönmemiz önemli değil. 13 yıldır yaşadığımız kayıplarımız ne olacak. Maaşlarımızın, eğitim tazminatlarımızın, ek ders ücretlerimizin de günümüz şartlarında ödenmesini istiyorum. Bu kadar mağduriyet yaşanmasına sebep olan, siyasetçisinden medya mensubuna, askerden sivile kadar herkes yargılanmalı. Ben onlara hakkımı helal etmiyorum. 28 Şubat davasına da müdahil olacağım. Öğretmenlik başvuruları başladı ama bizim davamız bitmedi.”
‘YAŞ mağdurlarına verilen haklar
28 Şubat mağdurlarına da verilmeli”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer ise, MEB’in mağdurları göreve davet etmesini takdirle karşıladıklarını belirterek, hukukun askıya alındığı, yargıçların askerden brifing aldığı, milli eğitim müfettişlerine askerin seminer verdiği ortamlarda, hakkına ve hukukuna girilen insanların adeta devletine küstürüldüğünü söyledi. Özer, “Meslekten atılan veya baskılar nedeniyle istifaya zorlananların haklarının iadesinde, sadece göreve dönmeleri yeterli görülmemelidir. Açıkta kaldıkları sürenin SGK primlerini devlet ödeyecektir fakat maddi manevi zararları tazmin edilememiş oluyor. 2011’de YAŞ mağdurlarına verilen haklar, 28 Şubat mağduru kamu çalışanlarına da verilmelidir. Hükümetin bu konuda başka yerden örnek aramasına gerek yok, YAŞ mağdurları konusunda kendi uygulamasını referans alması yeterlidir” dedi.