Şok, akut dolaşım yetmezliğiyle ortaya çıkan ağır ve hayati ciddiyet belirten bir sendromu ifade eder. Bilinç kaybına kadar varabilen bilinç bulanıklığı, yüksek solgunluk, ciltte nemlilik, nabızda hızlanma ve zayıflama, solunum güçlüğü, şiddetli susama, idrarda azalma ve beyindeki dolaşım bozukluğuna bağlı olarak bunaltı, huzursuzluk, saldırganlık, uyuklama gibi belirtiler ile kendini gösterir. Dr. Koray Akay, şok hastalığı şunları söyledi:

KAÇ ÇEŞİT ŞOK VARDIR?

Hipovovemik şok: Kan kaybı veya vücut içi sıvısında kayıp (kusma, ishal vb.)

Nörojenik şok: Ciddi kafa travması, omurga yaralanmaları...

Anaflaktik şok: Dışarıdan vücut içine giren herhangi bir maddeye karşı

Kardiojenik şok: Kalp kasının görevini yapamaması nedeniyle,

BELİRTİLERİ

Kan basıncında düşme olur.

Nabız hızlı ve zayıf atar.

Deride soğukluk, solukluk ve nemlilik meydana gelir.

Hastada endişe, huzursuzluk, baş dönmesi, uyku hali, dudak çevresinde morarmalar.

Bilinç seviyesinde azalma ve bilinç kaybı görülür.

ŞOKTA İLKYARDIM NASIL OLMALIDIR?

Gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır.

Hastanın sırt üstü yatması sağlanmalıdır.

Hastanın hava yolu açıklığı sağlanmalıdır.

Kanama olduğu durumlarda kanama uygun yöntemlerle durdurulmalıdır.

 Şok pozisyonu verilmelidir. Ayaklar kalp seviyesinden yaklaşık 30 cm. kaldırılmalıdır.

Hastada boyun travması yoksa baş yana çevrili olmalıdır.

Hızlı bir şekilde hastaneye götürülmesi sağlanmalıdır. 

 Şok pozisyonunda yatan hasta hareket ettirilmemeli, sıcak tutulmalı, hastanın endişe ve korkuları giderilmelidir.