Kültür - Sanat
Didem Madak kimdir? Twitter’ta gündem olan Didem Madak nereli? Didem Madak eserleri
Sosyal medya Twitter’da gündem olan Didem Madak kimdir? Didem Madak nerelidir? Didem Madak şiirleri…
Sosyal medya Twitter’da gündem olan Didem Madak kimdir? Didem Madak nerelidir? Didem Madak şiirleri…
1970 İzmir'de dünyaya geldi. Lise eğitimini İzmir'de tamamladı. Yine Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Türkiye'deki ilk öğreniminin ardından, babasının diplomatik görevle gittiği Cenevre-İsviçre'de, College Calvin lisesinde orta öğretimini tamamladı. 1980-84 yılları arasında Amerika'da California State University, Long Beach Üniversitesi'nin Felsefe Bölümü'nden mezun oldu. Türkiye'ye döndükten sonra, ODTÜ'de yüksek lisansa başladı ve önce ODTÜ'de, sonra da Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İlk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlandı. Grapon Kâğıtları isimli ilk kitabı İnkılap Kitabevi Şiir Ödülü'nü aldı. İngilizce ve Fransızcadan çeviriler yaptı. John Updike'ın S. adlı romanının çevirisi 1992 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından basıldı. Vikram Seth'in An Equal Music (Maggiore Dörtlüsü, 2000) adlı romanını Türkçeye çevirdi. 1996-2004 yıllarında düzenli olarak TRT İstanbul Radyosu - Radyo III için klasik müzik ve edebiyat programları hazırladı. Ayrıca 1996 yılında bir yıl boyunca Mitoloji ve Müzik adlı bir programı Açık Radyo için hazırlayıp sunmuştur. 2002-2003 yıllarında dört sömestr boyunca İstanbul Üniversitesi Dramaturji Bölümü'nde "Platon'dan Günümüze Estetik Kuram" dersleri vermiştir. 2003-2004 ders yılında, Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü'nde, yüksek lisans öğrencilerine "Sanat Felsefesi" dersleri vermiştir.
1990 kuşağının en iyi şairleri arasında gösterilen Didem Madak 24 Temmuz 2011 tarihinde hayata veda etti. Cenazesi 25 Temmuz Pazartesi öğle namazından sonra Şişli Camii'nden kaldırıldı. Edirnekapı Mısır Tarlası Mezarlığına defnedildi.
DİDEM MADAK ŞİİRLERİ
Büyük gemiler de yok artık bayım
Büyük yelkenler de
Büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
İşte az önce bir karabatak daldı suya
Bir süredir kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
Bir gül, bir güle derdi ki görse
Yalan söylüyorum
Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
Yaşasaydın, hayatının ortasına
Güller yığan bir adam olsun isterdim babam.
Sen bir çocuk romanı annesi ol isterdim.
Ölü mısır tarlaları hışırdıyordu
Ve kalbimde çıngıraklı yılan sürüleri
diye başlayan bir çocuk romanında…
Şalına sarınırdın, toprağa sarınır gibi
Erken öleceğini biliyordum bana bırakmak için,
bu acımasız ölü anne sesini.
İki sigaram kaldı bu gece için
Yüzyıl yetecek çocukluğum,
İki muhabbet kuşum,
Biraz da ateşim var.
Dua ediyorum ateşe
vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
Aman umutsuz bir yer olmasın!
İki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
Ben ölürsem mutsuza iyi bak!