Aktüel
Haberal 7 gün 24 saat geziyor
Hani kımıldatılsa ölecekti!
Güncelleme Tarihi:
ANTALYA
Ergenekon davasında tahliye kararı çıkan CHP Milletvekili Mehmet Haberal, bir gazetecinin “sağlık durumunuz nasıl” sorusuna, “Biliyorsunuz ki haftada 7 gün 24 saat çalışıyorum. Çok şükür Allah’a” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği 12 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye kararının ardından CHP Milletvekili Mehmet Haberal, geldiği Antalya’da Başkent Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. Hastane çıkışında basın mensuplarının sorularına cevap veren Haberal, buradaki ziyaret amacının Alanya’daki sağlık hizmetlerini yerinde bir kez daha görmek olduğunu söyledi. Haberal, “Gerçekten Alanya’ya çok önemli sağlık hizmetleri veriyorlar. Zaten Başkent Üniversitesi, ülkemizin üçte iki bölümüne kaliteli sağlık hizmetleri sunmakta. Ben buradaki tesisleri görmekten büyük mutluluk duydum. İnşallah bu sağlık hizmetlerimizin kaliteli bir şekilde devam etmesine katkı sağlayacağız” diye konuştu. Mahkemeye gitmemesi için “Kıpırdatılırsa ölür” raporu verilen Haberal’a gazeteciler sağlığını sordu.
‘Sağlık durumunuz nasıl?’ diye soran basın mensubuna, ‘Ben mi?’ diye soran Haberal, tepki göstererek, “Çalışıyorum görmüyor musun?. Nasıl görüyorsan öyleyim. Bunu niye sordunuz anlamadım. Biliyorsunuz ki haftada 7 gün 24 saat çalışıyorum. Çok şükür Allah’a” şeklinde cevap verdi.
DURMAK YOK ÇALIŞMAYA DEVAM
Burdan Konya’ya geçeceğini belirten Haberal, “Durmak yok, çalışmaya devam” şeklinde konuştu. Başkent Üniversitesi’nin parolasının ‘Haftada 7 gün, 24 saat, durmak yok, çalışmak çok’ olduğunu belirten Haberal, çok çalışmak durumunda olduklarını kaydetti. Sloganlarının AK Parti’nin ‘Durmak yok, yola devam’ sloganına benzediğini belirten bir gazeteciye Haberal şöyle cevap verdi: “Hayır çalışmaya devam. Başkent Hastanesi’nin parolası ‘çalışmaya devam. Hafta 7 gün 24 saat.’ Hiçbir arkadaşım 1 dakika durmaz.” ‘Bundan sonraki hayatınızda siyaset olacak mı?’ sorusuna teşekkür eden Haberal şunları söyledi: “Şu anda sadece sağlık ve bilimle ilgili çalışmalarla ilgili ben meşgulüm, zamanı gelince de onu konuşuruz.”
Ergenekon davasında tahliye kararı çıkan CHP Milletvekili Mehmet Haberal, bir gazetecinin “sağlık durumunuz nasıl” sorusuna, “Biliyorsunuz ki haftada 7 gün 24 saat çalışıyorum. Çok şükür Allah’a” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği 12 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye kararının ardından CHP Milletvekili Mehmet Haberal, geldiği Antalya’da Başkent Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. Hastane çıkışında basın mensuplarının sorularına cevap veren Haberal, buradaki ziyaret amacının Alanya’daki sağlık hizmetlerini yerinde bir kez daha görmek olduğunu söyledi. Haberal, “Gerçekten Alanya’ya çok önemli sağlık hizmetleri veriyorlar. Zaten Başkent Üniversitesi, ülkemizin üçte iki bölümüne kaliteli sağlık hizmetleri sunmakta. Ben buradaki tesisleri görmekten büyük mutluluk duydum. İnşallah bu sağlık hizmetlerimizin kaliteli bir şekilde devam etmesine katkı sağlayacağız” diye konuştu. Mahkemeye gitmemesi için “Kıpırdatılırsa ölür” raporu verilen Haberal’a gazeteciler sağlığını sordu.
‘Sağlık durumunuz nasıl?’ diye soran basın mensubuna, ‘Ben mi?’ diye soran Haberal, tepki göstererek, “Çalışıyorum görmüyor musun?. Nasıl görüyorsan öyleyim. Bunu niye sordunuz anlamadım. Biliyorsunuz ki haftada 7 gün 24 saat çalışıyorum. Çok şükür Allah’a” şeklinde cevap verdi.
DURMAK YOK ÇALIŞMAYA DEVAM
Burdan Konya’ya geçeceğini belirten Haberal, “Durmak yok, çalışmaya devam” şeklinde konuştu. Başkent Üniversitesi’nin parolasının ‘Haftada 7 gün, 24 saat, durmak yok, çalışmak çok’ olduğunu belirten Haberal, çok çalışmak durumunda olduklarını kaydetti. Sloganlarının AK Parti’nin ‘Durmak yok, yola devam’ sloganına benzediğini belirten bir gazeteciye Haberal şöyle cevap verdi: “Hayır çalışmaya devam. Başkent Hastanesi’nin parolası ‘çalışmaya devam. Hafta 7 gün 24 saat.’ Hiçbir arkadaşım 1 dakika durmaz.” ‘Bundan sonraki hayatınızda siyaset olacak mı?’ sorusuna teşekkür eden Haberal şunları söyledi: “Şu anda sadece sağlık ve bilimle ilgili çalışmalarla ilgili ben meşgulüm, zamanı gelince de onu konuşuruz.”