Adana Emniyet Müdürü, Bayır Bucak Türkmenlerine yardım götüren MİT TIR’larına yönelik ihanet operasyonunu yöneten paralel savcı ve jandarma komutanını adeta hizaya getirmiş. HSYK müfettişlerinin hazırladığı raporda, TIR’ların üzerindeki paralel jandarmayı silah zoruyla söküp atan Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek’in savcı Aziz Takçı ve dönemin İl Jandarma Komutanı yanına çağırıp “Siz kimden emir alıyorsunuz, cumhuriyet savcısı kimseden talimat almaz. Bu yaptığınız resmen casusluk buradaki herkes de bu faaliyetin içinde” şeklinde tepki gösterdiği belirtildi. Raporda paralel savcı ve jandarma komutanının açıkça casusluk ithamı karşısında afalladığı, bu durumdan faydalanan Zeybek’in Özel Harekat polislerine dönerek “TIR’ların etrafını sarın ve Osmaniye’ye kadar eşlik edin” dediği ifade edildi. Raporda savcı Takçı ve İl Jandarma Komutanı Özkan Çokay’ın belirsiz bir yerle defalarca telefon görüşmesi yapıp talimat aldığı anlatıldı. HSYK’nın ihanet operasyonunda görev alan aralarında Aziz Takçı ve Özcan Şişman’ın da bulunduğu 5 savcıyı meslekten ihraç etmesi bekleniyor.  

SAVCI VE JANDARMA KOMUTANI TELEFONLA TALİMAT ALIYORDU

Açığa alınan ve meslekten ihracı görüşülen TIR savcısı Aziz Takçı ve dönemin il jandarma komutanı Özkan Çokay hakkında HSYK Müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek’in, TIR’lara müdahale sırasında Takçı ve Çokay’ın belirsiz bir yerden telefonla sürekli talimat aldığını söylediği belirtildi. İfadesinde Zeybek şu ifadeleri kullandı: “İl Jandarma Komutanı Cumhuriyet Savcısının Valilik ve Emniyet Müdürlüğüne bilgi verilmemesi konusunda kesin talimat verdiğini ifade etti. Fakat bu arada İl Jandarma Komutanı sürekli bir şekilde bir yerlerle telefon görüşmeleri yaptı. Daha sonra adının Aziz TAKÇI olduğunu öğrendiğim Cumhuriyet Savcısı yanıma gelerek kendisini tanıttı. Ben de kendimi tanıttıktan sonra kendisine bahse konu araçların MİT’e ait olduğunu araçların serbest  bırakılarak yoluna devam etmelerinin sağlanmasının gerektiğini ifade ettim. Bu görüşmeler sürerken Cumhuriyet Savcısı Aziz TAKÇI sürekli olarak birileri ile telefon görüşmeleri yapmakta idi.” 

“KİMDEN EMİR ALIYORSUN, CUMHURİYET SAVCISI EMİR ALMAZ!” 

Raporda Zeybek’in bu durumu fark etmesi üzerine Takçı’yı yanına çağırarak “Siz kiminle görüşüyorsunuz, Cumhuriyet savcısı kimseden emir ve talimat almaz kiminle konuşuyorsunuz. Siz yürütmekte olduğunuz bir soruşturmadan dolayı kimseden emir alamazsınız dedim. Yanımdan uzaklaşarak telefonla sürekli bir yerlerle konuşmaya devam etti. Bunun üzerine kendisine hitaben siz Cumhuriyet Savcısı olarak kimseden emir veya talimat almak zorunda olmadığını, yürütmekte olduğu soruşturmaya ilişkin olarak emir veya talimat almasının hukuka aykırı olduğu uyarısında bulundum.” dediği ifade edildi.  

“BU ALENEN CASUSLUK FAALİYETİ” DİYİNCE SAVCI DONDU KALDI

Zeybek’in ihanet operasyonunu  kurgulayan savcı ve jandarma komutanını sert bir dille uyardığı vurgulandı. Cengiz Zeybek’in devlet politikasına müdahale eden savcı Takçı’ya hitaben, “Bu yapılanlar alenen casusluk dedim. Kendisine MİT Kanununda ki hükümlerin açık olduğunu bu araçların aranmasının ve yüklerine el konulmasının Devletin Milli Güvenliğine yönelik tehlike oluşturduğunu, mevcut durumun açıkça bir casusluk faaliyeti olduğunu buradaki herkesin de bu faaliyetin içinde olduğunu ifade ettim. TIR’ı Özel Harekat Polisi nezaretinde hareket ettirdik. Daha sonra Öğretmenler Bulvarında beklemekte olan üçüncü aracında yine Özel Harekat Polislerinin koruması altında Osmaniye istikametine hareket etmesini sağladım.” şeklinde konuştuğu vurgulandı. HSYK incelemesinde savcı ve jandarma komutanının böylesine bir tepki beklemediği, şaşkınlıkla operasyonu sonlandırmak zorunda kaldıkları kaydedildi.  

JANDARMA KOMUTANI SUÇU SAVCIYA ATTI

TIR’lar hareket ettikten sonra paralel yapıya kök söktüren dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un makamında bir toplantı yapıldığını aktaran Zeybek, “Valilik Makam Odasında Sayın Valimizin başkanlığında bir toplantı yaptık.  Bu toplantıda İl Jandarma Komutanına hitaben; TIR’ların MİT’e ait olup-olmadığını bilip-bilmediğini, ihbarı bizimle neden paylaşmadığını, araçların Adana il merkezine girmesi durumunda olabilecek felaketin önlenmesi için ne gibi bir tedbir aldığını sorduğumda, Cumhuriyet Savcısının ısrarlı talimatı sonucu Valiliğe ve Emniyet Müdürlüğüne bilgi vermediğini ifade etmiştir. Bunca yıllık meslek tecrübemde; henüz durdurulmamış yani somutlaştırılmamış bir ihbar için, hem de nöbetçi dışında başka bir Cumhuriyet Savcısı tarafından saatler öncesinden arama ve el koyma emri verilmesi gibi bir durumla ilk defa karşılaştım. İhbarda Ankara’dan Adana’ya giden 3 patlayıcı yüklü TIR’dan bahsedilmesine rağmen Adana’dan 43 kilometre sonraki bir ilçede 150-200 civarında personelle önceden tertibat alınmış olması düşündürücüdür. Benim bu olayla ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir” dedi.