AKİT MENÜ

Gündem

Hesap var, sahibi yok

TMSF’nin Bank Asya’ya el koymasının ardından Paralel örgüt, “Devlet eliyle banka batırma operasyonu” yaygarası koparırken, yetkililer; teknik şartlar yerine getirilmediği, şeffaflık şartına uyulmadığı ve bankadaki hesapların kime ait olduğu açıklanamadığı için, bankaya mecburen el konulduğunu belirtiyorlar.

Güncelleme Tarihi:

HABER MERKEZİ - Paralelci çevrelerin devleti suçlayan iddialarının aksine Bank Asya’nın, bizzat paralel yapı tarafından adım adım batağa götürüldüğü ortaya çıktı. El koyma işleminin, banka yöneticilerinin ortaklık yapısı ile ilgili BDDK ve küçük varlık sahiplerine bilgi vermemesi, işten çıkarmaların gizlenmesi, şube kapatmalarda hileli yöntemlere başvurulması, bankanın varlıkları arasında önemli bir yer tutan turistik tesislerle ilgili usulsüzlük yapılması üzerine gerçekleştirildiği bildirildi.

1 AY SÜRE İSTEDİLER AMA...

BDDK’nın incelemeleri sırasında, banka yönetiminin, ortaklık ve para hareketleri ile ilgili bilgi-belge konusunda kurumdan 1 ay süre istediği ancak bu süre zarfında, “Sır hesaplarla” ilgili bir bilgi ulaştırmadığı öğrenildi.

BDDK’nın raporu doğrultusunda harekete geçen TMSF’nin de Bank Asya’nın yüzde 63’üne el koyduğu öğrenildi.

SIR HESAPLAR GÜLEN’İN TAPELERİNDE

Paralel devlet yapılanmasının lideri olduğu iddia edilen Fetullah Gülen tarafından yönetilen Bank Asya’ya el konulması gözleri geçtiğimiz sene basında ve internette yayınlanan telefon görüşmelerini de gündeme getirdi.

GÜLEN, ŞANTAJ VE TEHDİTLERLE TOPLANAN PARALAR ÇEKİLİNCE “HİMMET”E YÖNELDİ

Fetullah Gülen ve Gülen Cemaati yetkilisinin konuşmalarının yer aldığı ses kaydında, Bank Asya’nın nasıl kurulduğu ve işlediğinin ipuçları yer alıyor ve karanlık ilişkiler deşifre oluyor.

Fetullah Gülen; Gülen Cemaati yetkilisine şantaj ve tehdit yoluyla bazı büyük holding ve işadamlarına yatırtılan paraların, 17-25 Aralık kirli operasyonunun ardından Bank Asya’dan çekilmesi sonrasında “himmet” paralarına yönelinmesi talimatını veriyor ve “himmet” paralarının bankaya yatırılması için çalışma yapılmasını istiyor.

THY VE BANKA PARALARINI ÇEKERSE ZORLANACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR

Gülen Cemaati yetkilisi, Fetullah Gülen’e Bank Asya’dan para çekildiğini hatırlatarak, “Bu Ali Bey’in iş yeriyle alakalı bu büyük müşterilerden birkaç tanesi almış yani almış şeylerini. Tabii o bayağı büyük. Bunlar içerisinde henüz belli olmayan THY var bir de banka var. O da alırsa biraz zorlanacak gibi görünüyor. Acaba biz bu arkadaşlarla beraber olacağız birazdan onlarla böyle usturubuyla görüşsek, böyle önde gelen olanları 2001’de olduğu gibi şeylerini yatırmalarını istesek uygun olur mu?” diye soruyor.

“O ELİNİZDEKİ ŞEYLER OLMUYOR MU?”

Gülen Cemaati yetkilisi, Gülen’in, “himmet” paralarını ima ederek, “Ben size demiştim, o elinizdeki şeyler olmuyor mu?” şeklindeki hatırlatmasına, “Onlar küçük kalıyor efendim. Bu büyük. Bayağı büyük. Böyle yani bayağı bir arkadaşların da paniğe maniğe sevk etmeden külli şeyin olması ancak o şeyleri kapatabilir” ifadelerini kullanıyor.

GÜLEN’E ÇEKME İHTİMALLERİ YÜKSEK UYARISI

Gülen Cemaati yetkilisi, Gülen’in, “Var mı? Yolu var mı onun?” şeklindeki sözlerine, “Şu anda bazıları mesela şimdi ihtiyaçtır deyip kendileri aramış. Ama biz bunu aşarız diye bir hafta içerisinde şey olmuş ama fakat şu andaki görüntü THY ne yapacak belli değil? Büyük. 300 küsur. Bir de o bankanın 300 küsur. Öyle büyük toplu şey yaparlarsa o şeymiş. Yapma ihtimalleri çok yüksek şu anda. Çekme ihtimalleri” ifadelerini kullanıyor.

İŞADAMLARININ TELEFONLARI İLLEGAL DİNLENDİ

Paralel devlet yapılanmasının polis ayağının, bazı büyük holding ve işadamlarının telefonlarını yasadışı dinlediği ve söz konusu görüşmeleri paralel yapıya aktardığı ortaya çıkmıştı. Paralel yapının; işadamlarını tehdit etmesi üzerine, Bank Asya’ya yüklü miktarlarda para yatırdıkları ifade ediliyor. İşadamlarının 17-25 Aralık operasyonunun ardından paniklediği ve paralarını çekerek deşifre olmak istemediği ifade ediliyor.

BANK ASYA ÖNÜNDE YİNE PARALEL ŞOV

Gerekli teknik şartları yerine getirmemesi üzerine TMSF’nin, Bank Asya’ya el koyması, paralelcileri yeniden şovlara yöneltti. Paralel medya da “devlet haksız yere bankaya el koydu” yaygarası ile algı operasyonu başladı. Bank Asya’nın Ümraniye’deki genel müdürlük binası önünde toplanan bir grup ellerinde taşıdıkları çeşitli dövizlerle ‘devleti suçlayıp’ şova kalkıştı. Polis bölgede geniş güvenlik önlemleri aldı. Antalya, Eskişehir, Afyonkarahisar, Trabzon, Bilecik, Çanakkale, Balıkesir, Amasya, Bursa ve Isparta’da da banka şubeleri önünde toplanan gruplar, devir kararını protesto ederek, banka ATM’lerine para yatırdı.

SORGULAMA SIFIR İTAAT YÜZDE 100

Akit, Devlet’in “istihbarat” birimleri tarafından hazırlanan “Paralel Örgüt ve Mücadele Usulleri” konulu bir raporu ele geçirdi. Raporda bazı üst düzey kamu görevlilerinin paralel devletle mücadeleyi “Böyle bir şey yok, bahsedildiği gibi değil” diyerek engellediği, paralel yapıda sorgulamanın ‘sıfır’, itaatin ise yüzde 100 olduğu belirtiliyor.

METİN GÜNDÜZ / ANKARA - Akit, Devlet’in “istihbarat” birimleri tarafından hazırlanan “Paralel Örgüt ve Mücadele Usulleri” konulu bir raporu ele geçirdi. Raporda “Paralel Örgüt”e ilişkin çarpıcı tespitlerin yanı sıra “Bazı üst düzey görevlilerinin menfi tutumlarına ilişkin uyarılar” da dikkat çekiyor:

O rapordan çarpıcı tespitler:

l   “Paralel Yapı” bugüne kadar karşı karşıya kalınan en tehlikeli örgütlerden biridir. ‘İdeal’ için her şeyi mubah görmeleri, amaca giden her yolu, ne kadar çirkin olursa olsun meşru görmeleri, örgütün en tehlikeli yönüdür.

l   “Paralel Yapı”nın mensupları, “ölü yıkayıcının elindeki ölü” hükmündedir. İradeleri ‘abi’lerinin iradesine teslimdir. Bu yapıda ‘düşünmek’ yoktur, ‘itaat’ ibadettir.

l   Örgüt ‘Bir yerde yoksan, hiçbir yerde yoksun’ felsefesi ile hareket etmektedir. Orta ve uzun vadede, devletin ve toplumun bütün katmanlarına nüfuz etme, ele geçirme hedefindedir.

l   Yaklaşık kırk senedir “Tedbir” felsefesiyle resmi veya gayrı resmi hayatın tüm organlarında yaygın bir şekilde organize bir yapı kurmuşlardır. Bu organizasyonda örgüt içerisindeki hiyerarşi çerçevesinde “ABİ’lerin dediği olur” yaklaşımıyla itiraz söz konusu değildir. Abilerin engel gördüğü “iç ve dış tüm muhalifler dışlanmalı ve yok edilmelidir” yaklaşımı gelişmiştir.

l   Örgüt içinde yetişsin ya da yetişmesin, tam teslimiyet sergilemeyen tüm kişilere karşı “iftira ve kumpas”, hizmetin gereği ve devamı için mubah sayılmaktadır.

l   Bir kişinin hakkı, hukuku, ezilip geçilmesi, aforoz edilmesi, dışlanıp hedefe konulması “kudsi hizmetin hatırı” karşısında önemli görülmemektedir.

l   Güçlerinin yettiği kendileri dışındaki güç odaklarını yok etmeye, sindirmeye, ele geçirmeye odaklanmışlardır. Örgüt organizasyonu dışındaki tüm kişileri ve eylemleri batıl sayan bu anlayış, devletin maliye, mülkiye, askeriye, adliye ve emniyet alanlarında büyük etkinlik sağlamıştır.

l   Örgütte “hak” değil “güç” esastır. Güçlü olanlara yaklaşmak, onların gücünü örgüt için kullanmak esastır.

l   “Sevgi, Hoşgörü, müsamaha” derler ancak hiç kimseye “Sevgi, Hoşgörü, müsamaha” göstermezler.

l   Kendilerine itiraz edenlerle diğer mensupların ilişkilerini keserler. Bunlarla ilişkiye girenlere hain olarak iftira senaryoları düzenlerler. Karalama, gözden düşürme operasyonu yaparlar.

l   “Takiyye” temel taktikleridir. Gerçek niyetlerini sürekli gizlerler. Kendilerini “iyilik meleği” gibi gösterirler.

l   Örgüt lideri, örgüt için herkesi ve her şeyi feda eden şizofrenik bir yapıdadır. Örgütün esas mensupları örgüt liderini “Mehdi” olarak kabul etmektedirler.

l   Devletin, milletin imkânlarını örgütün menfaatine kullanmaktan çekinmezler.

l   Mensuplarında sorgulama sıfırdır. İtaat % 100’dür. Güce itimatları, Allah’a itimatlarından fazladır.

ÖRGÜTLE MÜCADELE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

İstihbarat raporunda örgütle mücadelede dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları da şu şekilde ifade ediliyor:

1- Menfaat odaklı insanlarla çalışmamak gerekmektedir.

2- Örgütle mücadelede yeterli etkinliği çeşitli sebeplerden dolayı sağlamayan, sağlayamayan kişilerin sistemden uzaklaştırılmaları gerekmektedir.Soruşturmaları savsaklayan üst düzey kamu görevlilerine dikkat edilmelidir! Sayın Cumhurbaşkanımızın her vesileyle ihanet örgütünden bahsetmesi, onlarla mücadelenin kesintisiz şekilde devam edeceğini söylemesi halkı terör örgütüne karşı teyakkuzda bekletmektedir. Bazı üst düzey bürokratlar ise ‘Böyle bir şey yok’ ‘söylendiği gibi değil’ yollu yaklaşımlarla paralelle mücadeleyi engellemeye çalışmaktadır. Bu konu üzerinde özellikle durulmalı, bu eğilimdeki üst düzey kamu görevlileri uzaklaştırılmalı ve uzaklaştırılma sebebinin kamuoyu tarafından bilinmesi sağlanmalıdır.”

3- Üniversitelerde rektörlerin çevresinde yuvalanan ve genellikle “özel hizmet”leri organize eden örgütün en sadık ekipleri mutlaka dağıtılmalıdır.

4- Örgütün dernek, yurt, okul, gazete, dergi, dershane, şirket... Müesseselerinin ortağı veya yönetiminde görünenlerin envanterinin çıkarılması önem taşımaktadır.

5- Örgütle mücadele kapsamında görevden alınanların ve yerlerine getirilenlerin örgüte yakınlık derecelerinin incelenmesi yapılmalı ve referansları çek edilerek atamayı yapanlar gerekirse uyarılmalı, bunun yapılacağını atama yapanlar önceden bilmelidir.

6- Üniversite öğrencilerine yönelik öğrenci evleri tespit edilerek, ailelerine çocuklarını oralardan almaları yönünde telkin yapılmalıdır. Devlet yurtları artırılmalıdır. Öğrenci ikamet takibi için bir çalışma ekibi kurulmalıdır.

7- “Bu süreçte devlete iş yapan firmalar yakın takibe alınmalı, bu firmaların ilgili kurumlardaki iş ve işlemleri durdurulmalı, ayrıca bunları yerine işi devralan firmaların paralelci firmalarla yakınlığı incelenmelidir.”

Yorumlara Git

Araç sahipleri yandı! Akaryakıta büyük zam

Ülke olarak çileden çıkmıştık! Yunanistan Türkiye kararını duyurdu: Bir daha tekrarlanmayacak

Saadet Partili isimden kan donduran 15 Temmuz sözleri

Türkiye’den BM’ye İsrail çağrısı: Derhal harekete geçilmeli!

Korkulan olmak üzere! Shell çekilme kararı aldı