AKİT MENÜ

Ekonomi

Ekonomik suikast önlendi

Bankaların takipteki kredilerinin toplam krediye oranında Bank Asya yüzde 23.85 oranıyla en kötü noktada.

Güncelleme Tarihi:

ANKARA / AKİT - Ekonomi Profesörü Ünsal Ban, Bank Asya yönetimine el konulmasının sebeplerini Yeni Akit için kaleme aldığı yazıda ele aldı. İşte Prof. Dr. Ünsal Ban’ın konuyu birçok ayrıntısıyla ortaya koyan yazısı: “Günümüzde artık, belirli bir gelişmişlik düzeyine ulaşmış ülkelere yapılan saldırılarda top tüfek değil, içinde bulunduğumuz çağa uygun araç ve gereçler kullanılıyor. Bahsi geçen bu araçların başında ise finansal piyasalardaki belli başlı enstrümanlar geliyor. Bu kapsamda, bazı durumlarda döviz kuru hedef alınıyorken, bazı durumlarda ise hisse senetleri piyasasına yönelik saldırılarda bulunuluyor. Döviz, borsa, faiz gibi değişkenleri suikast aracı olarak kullanmalarının arkasında ise siyasi yapının hedef alınması yatıyor. 

Bilindiği üzere, ekonomik istikrar ne kadar güçlü ise siyasi istikrar da o kadar güçlü bir yapıya sahip oluyor. Aynı şekilde siyasi istikrar güçlendikçe de ekonomik istikrar güçleniyor. Yani siyasi istikrar ile ekonomik istikrar arasında nedensel bir ilişki bulunuyor. Dolayısıyla, ülkemizdeki siyasi yapıya zarar veremeyeceğinin farkında olan güç odakları, ekonomik istikrarı zayıflatarak siyasi yapıyı ele geçirebileceğini düşünüyor.  Geride bıraktığımız birkaç haftadaki gelişmeleri dikkate aldığımızda, ülkemizdeki istikrarlı yapıya zarar verme amacı güdenlerin yine sahnede olduğunu ve ekonomik istikrarı bozmaya yönelik çeşitli girişimler içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Bu süreçte Bank Asya’nın da piyon olarak kullandığını belirtmek gerekiyor. Hatırlanacağı üzere, geçen hafta Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Bank Asya’ya el koyuyor ve banka yönetimini değiştiriyordu. Operasyonun ardından TMSF’den yapılan açıklamada ise Bank Asya yönetiminin değiştirilmesindeki amacın, başta banka müşterileri olmak üzere bankacılık sektörü ve Türkiye ekonomisinin korunması olduğu ifade ediliyordu.  El koyma sürecinde, Bankacılık Kanunu’nun 18. sayılı maddesi kapsamında bankanın ortaklık yapısına ilişkin BDDK tarafından talep edilen bilgilerin sağlanamaması gerekçesi ön plana çıkıyor olsa da, Bank Asya yöneticilerinin bir süredir çok daha farklı amaçlar içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. 

BANKANIN İÇİ BOŞALTILIYORDU

Öyle ki, Bank Asya’ya ilişkin finansal bilgileri incelediğimizde, bankanın içinin son bir yılı aşkın bir süredir boşaltılmakta olduğunu görüyoruz. Örneğin, 2013 yılının ilk çeyreğinde 2,9 milyar lira düzeyinde olan nakit değerler ve MB zorunlu karşılıklar tutarının, 2013’ün 4 çeyreği ile birlikte gerilemeye başladığı ve 2014’ün 3. çeyreğinde 1,6 milyar liraya gerilediğini görüyoruz. 

Aynı şekilde, bankanın aktif toplamı da 2013 yılının 4. çeyreği ile birlikte gerilemeye başlıyor. Öyle ki, 2013 yılının 3. çeyreğinde 28,4 milyar lira olan aktif toplamının, geride bırakılan bir yıl içerisinde 10 milyon liranın üzerinde gerilediği ve 16,5 milyar liraya indiği karşımıza çıkıyor. 

Dahası, bu süreç içerisinde takipteki (batık) kredilerdeki artış dikkat çekiyor. 2013 yılının ilk çeyreğinde 800 milyon lira seviyesinde olan takipteki (batık) kredilerin, aynı şekilde 2013 yılının 4. çeyreği ile birlikte yükselişe geçtiği ve 2014 yılının 3. çeyreğinde 2,1 milyar liraya yükseldiği karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda, batık kredilerin tutarında son bir yıl içerisinde % 161, bir önceki çeyreğe göre ise % 83 oranlarında artış yaşandığı görülüyor. 

BATIK KREDİ 2.2 MİLYAR LİRA

Bank Asya’nın 2014 yılı 3. çeyrek bilançosu kapsamında 2,1 milyar lira olan batık kredilerine karşılık özkaynaklarının 2,2 milyar lira büyüklüğünde olduğunu görüyoruz. Yani, bankanın batık kredilerinin özkaynaklardan karşılanması halinde geriye sadece 158 milyon lira kalıyor. 

Öte yandan, sektör açısından ise özkaynakların takipteki kredilerin 6-7 katı büyüklüğünde olduğunu görüyoruz. Örneğin, paralel yapının hedefindeki Halk Bankası’nın 3,6 milyar liralık takipteki kredisine karşılık özkaynaklar toplamının 15,6 milyar lira olduğu karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde, Garanti Bankası açısından takipteki kredileri 3,3 milyar lira, özkaynakların ise 26 milyar lira tutarlarında olduğu gözleniyor.

Bank Asya’nın sahip olduğu aktif kalitesini incelemek açısından dikkate aldığımız Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler ve Alacaklar oranı, bankanın içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Öyle ki, bankacılık sektörü açısından Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler ve Alacaklar oranı ortalaması %0,7 iken, Bank Asya açısından bu oranın %23,9 düzeyinde olduğu gözleniyor. Bu oran, Bank Asya açısından takibe alınan (batık) kredilerin toplam alacaklar içerisindeki payının hayli yüksek olduğuna işaret ediyor. 

Öte yandan, Halkbank, İş bankası ve Garanti Bankası gibi bankaların sahip oldukları Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler ve Alacaklar oranlarının %1,6, %0,4 ve %0,4 şeklinde sıralandığı ve KuveytTürk ve AlbarakaTürk gibi katılım bankalarının ise %0,5 ve %0,2 oranlarına sahip olduğu gözlerden kaçmıyor. 

Dahası, likidite yapısı açısından da rasyo oranlarını incelediğimizde, Likit Aktifler / Toplam Aktifler oranında sektör ortalamasının %27,8 olduğu, Bank Asya’nın ise ,1 ile sektördeki en düşük Likit Aktifler / Toplam Aktifler oranına sahip olduğu karşımıza çıkıyor. Bank Asya açısından bu oranın sektör ortalamasının altında yer alması, bankanın likidite yapısının riskli olduğuna işaret ediyor.

Likit Aktifler / Toplam Aktifler oranı bakımından Akbank, İş Bankası ve Garanti Bankası gibi bankaların sahip oldukları oranların %31,7, %27,1 ve %25,9 olduğunu ve KuveytTürk ile AlbarakaTürk katılım bankalarının ise %31,6 ve %26,4 oranları ile Bank Asya’ya kıyasla hayli iyi durumda olduğu gözleniyor. 

Bank Asya’nın içinin boşaltılmasını “ekonomik bir suikast” olarak nitelendiren Prof. Ünsal Ban, ülkedeki güçlü siyasi yapıya zarar veremeyeceğini anlayan güçlerin, ekonomik istikrarı zayıflatarak siyasi yapıyı ele geçirme hesapları yaptığını vurguladı. Prof. Ban, sektör açısından görünümün her geçen gün iyiye gitmesine rağmen Bank Asya’nın göstergelerinde bozulma eğilimin yaşanmasının, usulsüz işlemlerin gerçekleştirilmiş olmasına yönelik ihtimalleri de artırdığını dile getirdi.  

Bank Asya’nın ekonomik göstergelerini yorumlayan Prof. Ban, bankanın içinin son bir yılı aşkın süredir boşaltılmakta olduğunun görüleceğine dikkat çekerek, 3. çeyrek bilançosunda bankanın 2.1 milyar lira batık kredi tutarının özkaynaklardan çıkarılması halinde geriye sadece 158 milyon lira kaldığını bunun da bir hayli yüksek olduğunu ifade etti. Prof. Ban, başta banka müşterileri olmak üzere bankacılık sektörü ve ekonominin korunması için bu müdahalenin gerekli olduğunu da söyledi.

Yorumlara Git

Galatasaray - Kasımpaşa | CANLI ANLATIM

ABD'den savaş ve Rusya açıklaması! Sosyal medyadan NATO ve AB ülkelerine şoke eden suçlama

Türk Hava Yolları'ndan Fransa’da dev hamle: Take-Off 2026 Programı'nı başlatma kararı aldı

Petrol zengini olmasına rağmen Irak, nakit fakiri devlet: Bağdat ekonomisi alarm veriyor

CHP’nin yoldaşları yoldan çıktı! Milletin çocuğuna eşkıya marşı, kendi çocuğuna ABD vatandaşı!