Ekonomi
Kur fırtınasını MB göremedi
Kur hareketlerinin reel sektöre yansımalarını doğru okuyabilmek için öncelikle şirketlerin bilançolarını, varlıklarını ve ödeme dengelerini iyi analiz etmek gerektiğini ifade eden iktisatçı Hikmet Baydar, “Şirketlerini yönetenler her şeyiyle bunu yapabilmeliler. Alacaklarıyla, verecekleriyle, stoklarıyla, kredileriyle bunu sağlamalılar. Dövizin inmesi veya çıkması, farklı pozisyonlarda olan iki şirket için de farklı durumlar arz edebilir. Bir şirket için dövizin düşmesi iyi olabilirken, diğer şirket içinse kötü bir pozisyon sergileyebilir” dedi.
2013-08-30 20:38:35
EKONOMİ SERVİSİ
Anadolu Aslanları ve İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen “Döviz Kurlarının reel sektöre etkileri konferansı”nda son günlerde istikrarsız bir tablo çizen döviz kurlarının reel sektöre etkileri konuşuldu. Derneğin Genel Merkez binasında düzenlenen konferansa ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, Hazır Giyim Sektör Başkanı Özden Bilirdönmez ve çok sayıda işadamı katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan ASKON Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, üretimle, imalatla, ihracatla ilgili beceriler kazandığımızı, ama ileri ülkelerin tekniklerine ulaşamadığımızı belirterek, “Dünya ekonomisini takip etmek zorunda olan reel sektör, sanal ekonomiyi de izlemek zorunda. Döviz kurlarını okuyabilmek ve bunu firmalarımıza yansıtabilmek çok önemli, bu okumayı sağlamak için ciddi şekilde piyasayı analiz etmek durumundayız” dedi.
BAYDAR: ULUSLARARASI OYUNLAR
KARŞISINDA UYANIK OLMALIYIZ
İktisatçı-yazar Hikmet Baydar, reel sektörün döviz kurları karşısında nasıl bir tutum izlemesi konusunu detaylı şekilde anlattı. Son günlerde meydana gelen kur hareketlerinin çok ince bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Baydar, “Milliyetçi davranmamıza gerek yok. Bu hareketler dünyanın her tarafında meydana gelebiliyor. Uluslararası para patronları, küresel sermaye sahipleri ve kur spekülatörleri bunları organize ediyorlar. Biz bu adamların romantik davranmadığını, esnek davranmadığını biliyoruz. Nerede bir açık görürlerse, oraya damlarlar ve paralarına para kazandıracak ayak oyunlarını yaparlar” dedi.
ŞİRKETLER DENGELERİNİ
İYİ ANALİZ ETMELİ
Kur hareketlerinin reel sektöre yansımalarını doğru okuyabilmek için öncelikle şirketlerin bilançolarını, varlıklarını ve ödeme dengelerini iyi analiz etmek gerektiğini ifade eden Baydar, “Şirketlerini yönetenler her şeyiyle bunu yapabilmeliler. Alacaklarıyla verecekleriyle, stoklarıyla, kredileriyle bunu sağlamalılar. Dövizin inmesi veya çıkması, farklı pozisyonlarda olan iki şirket için de farklı durumlar arz edebilir. Bir şirket için dövizin düşmesi iyi olabilirken, diğer şirket içinse kötü bir pozisyon sergileyebilir. Dövizlerin yükselmesi bir şirket için iyi midir, kötü müdür? Eğer dolar düşükken vadeli almışsan, dolar yükseldiği zaman elbette bu sizi kötü şekilde etkileyecektir. Satıcı politikası, kredi politikasını iyi yönetemeyen şirketler stok politikasını da iyi yönetemezler. Peşin satıyorsanız, vadeli alıyorsanız, cebinizde hep para olur. Vadeli satıyorsanız, peşin alıyorsanız ise her zaman açıksınızdır. Hedefi olmayan firmaların, ne kadar para tutması ne kadar stok tutması gerektiği belli olmaz” diye konuştu.
ÖZEL SEKTÖRÜN 21 MİLYAR DOLAR
KISA VADELİ BORCU VAR
Firmaların yurtiçinden alıp ihracat yapar, yani TL ile alıp dövizle satış yaptığı durumlarda kuru garantilemenin şart olduğunu ifade eden Baydar, “Döviz varlıklarımızla vereceklerimizi eşitlemiyorsak, her zaman kur riski alıyoruz demektir” açıklamasını yaptı. Türkiye’de şu anda reel sektörün 162 milyar dolar borcu olduğunu, bu borcun 21.7 milyar dolarının kısa vadeli olduğunu anlatan Baydar, “Firmalar ya döviz kredisi kullanacak, ya ihracat yapıp döviz girdisi sağlayacak. Ya da kurun yükselmesinin spekülatörlerinden borç alacaklar” değerlendirmesini yaptı.
Anadolu Aslanları ve İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen “Döviz Kurlarının reel sektöre etkileri konferansı”nda son günlerde istikrarsız bir tablo çizen döviz kurlarının reel sektöre etkileri konuşuldu. Derneğin Genel Merkez binasında düzenlenen konferansa ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, Hazır Giyim Sektör Başkanı Özden Bilirdönmez ve çok sayıda işadamı katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan ASKON Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, üretimle, imalatla, ihracatla ilgili beceriler kazandığımızı, ama ileri ülkelerin tekniklerine ulaşamadığımızı belirterek, “Dünya ekonomisini takip etmek zorunda olan reel sektör, sanal ekonomiyi de izlemek zorunda. Döviz kurlarını okuyabilmek ve bunu firmalarımıza yansıtabilmek çok önemli, bu okumayı sağlamak için ciddi şekilde piyasayı analiz etmek durumundayız” dedi.
BAYDAR: ULUSLARARASI OYUNLAR
KARŞISINDA UYANIK OLMALIYIZ
İktisatçı-yazar Hikmet Baydar, reel sektörün döviz kurları karşısında nasıl bir tutum izlemesi konusunu detaylı şekilde anlattı. Son günlerde meydana gelen kur hareketlerinin çok ince bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Baydar, “Milliyetçi davranmamıza gerek yok. Bu hareketler dünyanın her tarafında meydana gelebiliyor. Uluslararası para patronları, küresel sermaye sahipleri ve kur spekülatörleri bunları organize ediyorlar. Biz bu adamların romantik davranmadığını, esnek davranmadığını biliyoruz. Nerede bir açık görürlerse, oraya damlarlar ve paralarına para kazandıracak ayak oyunlarını yaparlar” dedi.
ŞİRKETLER DENGELERİNİ
İYİ ANALİZ ETMELİ
Kur hareketlerinin reel sektöre yansımalarını doğru okuyabilmek için öncelikle şirketlerin bilançolarını, varlıklarını ve ödeme dengelerini iyi analiz etmek gerektiğini ifade eden Baydar, “Şirketlerini yönetenler her şeyiyle bunu yapabilmeliler. Alacaklarıyla verecekleriyle, stoklarıyla, kredileriyle bunu sağlamalılar. Dövizin inmesi veya çıkması, farklı pozisyonlarda olan iki şirket için de farklı durumlar arz edebilir. Bir şirket için dövizin düşmesi iyi olabilirken, diğer şirket içinse kötü bir pozisyon sergileyebilir. Dövizlerin yükselmesi bir şirket için iyi midir, kötü müdür? Eğer dolar düşükken vadeli almışsan, dolar yükseldiği zaman elbette bu sizi kötü şekilde etkileyecektir. Satıcı politikası, kredi politikasını iyi yönetemeyen şirketler stok politikasını da iyi yönetemezler. Peşin satıyorsanız, vadeli alıyorsanız, cebinizde hep para olur. Vadeli satıyorsanız, peşin alıyorsanız ise her zaman açıksınızdır. Hedefi olmayan firmaların, ne kadar para tutması ne kadar stok tutması gerektiği belli olmaz” diye konuştu.
ÖZEL SEKTÖRÜN 21 MİLYAR DOLAR
KISA VADELİ BORCU VAR
Firmaların yurtiçinden alıp ihracat yapar, yani TL ile alıp dövizle satış yaptığı durumlarda kuru garantilemenin şart olduğunu ifade eden Baydar, “Döviz varlıklarımızla vereceklerimizi eşitlemiyorsak, her zaman kur riski alıyoruz demektir” açıklamasını yaptı. Türkiye’de şu anda reel sektörün 162 milyar dolar borcu olduğunu, bu borcun 21.7 milyar dolarının kısa vadeli olduğunu anlatan Baydar, “Firmalar ya döviz kredisi kullanacak, ya ihracat yapıp döviz girdisi sağlayacak. Ya da kurun yükselmesinin spekülatörlerinden borç alacaklar” değerlendirmesini yaptı.