AKİT MENÜ

Aktüel

Fikir ve din adamları hapiste öldürülüyor

Önemli fikir ve din adamları, cezalarının bitimine yakın bir zamanda hapiste öldürülüyor, hapisten sağ çıkmasına müsaade edilmiyor. Ölüm nedeni olarak da intihar ettiği, ya da hastalıktan öldüğü söyleniyor.

Güncelleme Tarihi:
İngiltere’nin Taşkent eski Büyükelçisi Craig Murray, Özbekistan’da görev yaptığı iki yıl içinde gördüklerini yazdığı “Semarkant’ta Ölüm” adlı kitabında, Diktatör Kerimov’un halkı baskı altında tutma taktikleri ve eylemleriyle ilgili dehşete düşüren bilgiler veriyor. Murray’ın kitabından özetlediğimiz kadarıyla bu taktik ve eylemlerden bazıları şöyle: Gerçek bir olayı bahane ederek, ya da bizzat istihbarat örgütünün provoke ettiği bir olayın bahane edilmesiyle, rejimin bertaraf etmek ya da idam etmek istediği mümkün olduğunca çok sayıdaki kişi, o olayla ilişkilendirip hapse atılıyor, idam bile edilebiliyor. Bunun için, tutuklanan kişiye suçun isnat edilmesi yeterli sebep; ispata gerek yok. Siyasi muhaliflere, dindarlara ve fikir adamlarına adi suçlar isnat ediliyor; tecavüz, cinayet, hırsızlık ve benzeri suçları işledikleri iftirası atılıyor. Böylece bu kişiler, onursuz bir hale iteklenerek gözden düşürülüyor ve öylece tasfiye ediliyor.
Mahkemeye çıkana savunma hakkı verilmiyor. Yargılamada isnat edilen suçun ispat edilmesi yerine, suçlananın, suçsuz olduğunu ispat etmesi zorunluluğu esas alınıyor.
Yargıçlar savunmayla, sanıkla alay ediyor. Aslında karar önceden verilmiş. Yargılama hakkın ortaya çıkması için değil, isnada meşruiyet kazandırmak için formaliteden yapılıyor.
Hapse atılanların ailelerine, akıbetleri hakkında hiçbir bilgi verilmiyor. Hatta mahkûm idam ediliyor da, kimsenin haberi bile olmayabiliyor.
Bir mahkûm idam edildiğinde, idam mangasının harcadığı kurşunların parası bile ailesinden tahsil ediliyor.
Binlerce ılımlı İslamcı hapsedilmiş. 2002 rakamlarıyla 7 bin ila 10 bin arasında siyasi ve dini mahkûm var.
Politik muhalefet yasak. Muhalefet liderleri ya hapiste, ya da ülke dışına kaçmış.
Medya tamamen devlet kontrolünde, sansürden geçmeyen hiçbir yayın yapılamıyor.
Şehirlerin her köşe başında bir polis devriyesi var. Şehirlerin belli yerlerinde ve şehirler arası yollarda çok sayıda kontrol noktaları bulunuyor.
YÖNETİM BİR NEVİ KUZEY
KORE MODELİ UYGULUYOR
Yönetim sadece politik yaşama değil, aynı zamanda tüm toplumsal, dini ve ticari yaşama da müdahil oluyor. Neredeyse kişilerin beyninin içine ve vicdanlarının derinliklerine bile nüfuz edilecek.
Pamuk tarlalarının sulanması için Aral gölünü besleyen bütün kaynaklar kesildi ve Aral gölü çöl haline getirilerek, dünyanın en büyük ekolojik felaketi oluşturuldu.
Pamuk, devlet çiftliklerinde, oraya bağlı işgücü tarafından üretiliyor. Özbek nüfusunun %60’ı bu çiftliklere bağlı. Bir devlet çiftliğinde standart aylık maaş 2 dolar. Buradan ayrılmak isteyen, gereken belgeleri almak için yüklü miktarda rüşvet vermek zorunda. Bu maaşla kimsenin rüşvet verecek parası olmadığından, insanlar devlet çiftliklerinde köle olarak yaşamaya devam ediyor.
Çocuk ölümlerinin çok olmasına rağmen hiçbir tedbir alınmıyor.
Devlet adamlarının ortak olduğu büyük firmaların tekel konumunu korumak için istenildiği zaman pazarlar kapatılıyor ve halk daha da yoksullaştırılıyor. Ticarette ve perakendede tekelleşme had safhada.
İnsanları suçlamak için “aşırı dinci” yaftaları vuruluyor ve bu yaftayı yemiş kişiye istenilen her ceza veriliyor.
Hapishanelerde işkence sistemli, sürekli ve günlük rutinler olarak tatbik ediliyor. Önemli fikir ve din adamları, cezalarının bitimine yakın bir zamanda hapiste öldürülüyor, hapisten sağ çıkmasına müsaade edilmiyor. Ölüm nedeni olarak da intihar ettiği, ya da hastalıktan öldüğü söyleniyor.
Hiçbir temel insan hakkı yok, insanlar özellikle fakirlik sınırının altında tutularak kontrol ediliyor.
Fergana Vadisi’nde yaşayan Tacik ve Kırgızlara kendi dillerini konuşmaları yasak ve bunun için çok sert yaptırımlarda bulunuluyor.
CAMİLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU KAPALI
İslamcı muhalifler tecavüz suçlamasıyla susturulup itibarsızlaştırılıyor. Sadece bir sakal, terörist suçlamasıyla hapse atılmasına yeterli sayılıyor. Gerek duyulursa işkencehanelerde suç “itiraf” ettiriliyor. Camilerin büyük çoğunluğu kapalı. Açık olanlar da devlete bağlı bir dini kurum tarafından kullanılıyor. Buralarda devletin dikte ettiği mesajlar cemaate okunuyor.
Bir evde Kur’an ve diğer dini kitapların bulunması suç ve tutuklanıp işkence edilme gerekçesi. Neredeyse evlerde bile 5 vakit namaz kılmak yasak. Tutuklanmak istenen kişilerin evlerine, işyerlerine ve arabalarına uyuşturucu, yasa dışı örgüt dokümanı vs. konuluyor ve o kişi bir baskında bu suçlara istinaden tutuklanıp işkence ediliyor. Eğer idam edilmezse uzun yıllar hapiste tutuluyor, çıkmasına yakın bir zamanda da çoğu öldürülüp “öldü” süsü veriliyor. Kimse de gerçek sebebi araştırmaya cesaret edemiyor.
Her 5 genç erkekten biri mutlaka bir sebeple suçlanıp hapse atılmış.
İnsanlar, hiçbir bağlantılarının olmadığı mesnetsiz kanıtlara dayanılarak mahkûm ediliyor veya öldürülüyor, ya da ömürleri hapiste geçiyor. Hatta, aynı suç tekrar tekrar gündeme getirilerek, her seferinde farklı kişiler o suçtan mahkûm ediliyor ve bu defalarca olabiliyor. Kimse de bu işte bir yanlışlık olduğunu söyleyemiyor.
Özbek ceza sisteminde sanığın suçlu bulunarak mahkûm edilme olasılığı %100. Bir kişi tutuklandığında, adil yargılama şansı hiç yok ve suçun isnat edilmesi, mahkûmiyet için yeterli gerekçe sayılıyor.
Bir eylemde bulunanların aileleri ve yakınları da cezalandırılabiliyor; hiçbir şey yapılmazsa işinden atılabiliyor.
Duruşmalar için hiçbir transkript tutulmuyor. Hiçbir mahkemede yargılama kayıt altına alınmıyor. Özel sektöre saldırılar yapılıyor, parasal işlemler sıkı denetim altında tutuluyor. 500 doların üstündeki her işlem, silahlı maliyeciler tarafından denetlenip sorgulanıyor. Serbest girişimcilik engelleniyor. Yabancı yatırımcılara saldırılıyor, şirketleri ellerinden alınabiliyor.
Özbekistan’da hiçbir yargılamanın beraatle sonuçlandığı görülmemiş. Hatta mahkeme kararının bozulduğu hiçbir temyiz görülmemiş.
Restore edilen tarihi camiler ibadete açılmıyor, kapalı tutuluyor. Sağlıklı mahkûmlar, tüberküloz hastalarının bulunduğu karanlık koğuşlara konuluyor. Hatta, muhalif mahkûmlara bizzat devlet tarafından ilaca dirençli tüberküloz mikrobu enjekte ettiriliyor. Pamuk toplama mevsiminde bütün öğrenciler, öğretmenler, üniversite hocaları, hastanelerdeki doktor ve hemşireler, hatta yürüyebilecek durumdaki hastalar bile pamuk tarlalarına mecburi göreve götürülüyor. Bu, birçok ölümlere sebep oluyor. Ölenler için yapılan otopsiler gerçekleri yansıtmıyor ve düzmece raporlar hazırlanıyor. Savcılar, sanıkları öldürmekle tehdit edebiliyor, açıkça taraf olduğu halde yine de davaya bakmaya devam edebiliyor.
Kerimov Yönetimi uyuşturucu ticareti yapıyor. Afganistan’da üretilen uyuşturucuyu Amerikalıların bilgisi ve göz yumması ile Batı’ya Özbekistan ulaştırıyor. İstihbarat, muhalifleri susturmak için onlara suç isnat edilmesi ve bunu gerekçe göstererek baskıları artırıp tutuklamaların meşru görülmesi için düzmece bombalamalar ve intihar eylemleri düzenliyor. Masum kişileri intihar eylemcisi olarak kullanıyor. Bu eylemler sonrasında binlerce muhalif, büyük bir “süpürme harekatı”yla tutuklanıp yargısız olarak infaz ediliyor.
Tutuklama, zenginlerden para koparmak için kullanılan bir taktik olarak kullanılıyor. Tutuklanan zengin, yüklü miktarda para karşılığında serbest bırakılıyor. Zengin kişi daha özgür olacağından hareketle, onların da zapturapt altına alınması için bu uygulama yapılıyor.
Özbekistan’da işleyen bir demokrasi yok. Ufukta demokrasiye geçiş de görünmüyor. Önde gelen siyasi partiler yasak. Parlamento için demokratik bir seçim sözkonusu değil. Parlamento seçimleri göstermelik olarak yapılıyor. Seçimlere sadece Kerimov’u destekleyenler katılabiliyor. Yani vekiller, Kerimov tarafından atanmış oluyor.
Herhangi bir muhalefet eylemi, idam cezası almaya gerekçe gösterilebiliyor.
YARIN: ÖZBEKİSTAN’DA YAYGIN
ZULÜM TÜRLERİ İŞKENCELERDEN İŞKENCE BEĞEN Özbekistan’da işkenceler yaygın, sistematik ve yoğun; bir “sorgulama taktiği-tekniği” olarak kullanılıyor. İşte size, uygulanan bazı işkence türlerinden örnekler:
Yakınlarına sanığın yanında işkence etmek, dövmek, hayalarını sıkmak, vücuduna elektrik vermek, nefes almasını engellemek için yüzüne maske geçirmek, makatına şişe sokmak, çölün ortasında ağır çalışma kamplarında çalıştırmak, kimyasal lobotomy (eskiden akıl hastalarının kafatasları kesilerek yapılan ameliyat), kaynar sıvıya daldırılarak ölünceye kadar tutulmak, kaynar suda haşlanarak öldürmek, tırnaklarını sökmek, yüzünü parçalayacak şekilde dövmek, akıl hastanesine kapatmak, fiziksel işkencenin yanında psikolojik işkence metodlarının uygulanması, kol ve bacakların kör bir alet kullanılarak ezilmesi, özellikle cinsel organlara elektrik verilmesi, suda boğma, gazla boğma (yüze bir gaz maskesi bağlanıp filtreler tıkanıyor ve içeri gaz veriliyor), kadın olsun erkek olsun tecavüz edilmesi, tutuklanan her kadına suçunu itiraf etsin ya da etmesin mutlaka tecavüz edilmesi, erkeklere bazan doğrudan bazan da şişe ile tecavüz edilmesi ve bazen de kırık şişe kullanıldığından o kişinin kanamadan dolayı ölümüne yol açılması, kişiye akrabasının önünde tecavüz edilmesi ya da karısına, kızına veya anasına onun yanında tecavüz edilmesi, çocuklarına bile mahkûmun gözünün önünde bağırta bağırta tecavüz edilmesi, mahkûmun köle gibi kullanılması, kendisine ulaşılamayan muhalifin ailelerinin ve yakınlarının mahkûm edilip işkenceye tabi tutulması, uzuvları parçalayarak öldürmek, gözaltına alınanların tıklım tıklım bir odaya zincirlenip kanlı işkencelere tabi tutulması ve tuvalete gitmelerine de izin verilmediğinden kan ve tuvalet karışımı pisliklerin içinde tutulması, hapisteki muhaliflerin kör ve kötürüm hale getirilene kadar dövülmesi....
Yorumlara Git

Netflix ve Paramount'un Warner Bros kavgası! Trump araya girdi

ABD Başkanı Trump’tan, X platformuna ceza kesen AB’ye sert tepki

Zelensky: Londra’daki görüşmeler verimli geçti

Futbolda bahis soruşturmasında Murat Sancak ve Ahmet Okatan tutuklandı

Futbolda bahis soruşturmasında flaş gelişme: 10 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi