Gündem
Bir’den avukata tehdit
28 Şubat darbe süreci davasına dün de devam edildi. Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat, davanın kilit sanıklarından emekli Org. Teoman Koman’ın tahliyesine itiraz etti. Av. Polat’a engel olmaya çalışan sanık Çevik Bir ise, hakim önünde tehditler savurarak, “Evine rahat gidebilecek misin” dedi. Gazetecilerin duruşma salonuna alınmadığını savunan CHP’li Mahmut Tanal’ı ise yine gazeteciler rezil etti.
2013-09-04 21:13:49
EROL METİN/ANKARA
28 Şubat darbesine ilişkin, 36’sı tutuklu 103 sanık hakkında ‘Refahyol hükümetini devirme’ suçundan açılan davaya dün de devam edildi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, emekli Orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Ergin Celasin, Erdal Ceylanoğlu, Engin Alan, Aslan Güner, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu tutuklu, tutuksuz sanıklar katıldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. İ. Hakkı Karadayı, dünkü duruşmaya da sağlık sorunlarını gerekçe göstererek katılmadı.
DARBECİSEVER CHP’Lİ VEKİLİN
REZİL OLDUĞU AN
Duruşma öncesinde ise CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın ‘rezil olması’ damgasını vurdu. Darbe suçundan yargılanan sanıklara destek amaçlı duruşmaları takip eden Tanal, adliye önünde bekleyen gazetecilere selam vererek, “Günaydın sevgili basın mensupları, sizler de ben de erkenciyiz” deyip içeri girdi. Birkaç dakika sonra tekrar geri dönen CHP’li Tanal, basın mensuplarının duruşma saati gelene kadar bir suçlu gibi dışarıda bekletilip adliye içerisine alınmadığını savunup, konuya ilişkin açıklama yapmak istediğini söyledi. Tanal, yanına geldiği gazetecilerin bu iddiayı yalanlamasıyla neye uğradığını şaşırdı. Tanal ile Habertürk gazetesinin adliye muhabiri arasında tartışma çıktı. Habertürk muhabiri, Tanal’a “Ben 25 yıldır buradayım. Siz Meclis’tesiniz. İçeri alınmama diye bir şey yok. Yapmayın Allah aşkına” şeklinde tepki gösterdi. Muhabirin bu çıkışıyla yüzü asılan Tanal da “Açıklamalarınızla beni şaşırtıyorsunuz. Ben sizin hakkınızı savunuyorum” dedi. Gerginliğin sürmesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, iddiasını ispatlamak için Habertürk muhabirine birlikte içeri girme teklifinde bulunurken, diğer gazetecileri de “Lütfen arkadaşlar siz de gelin. Hangimizin yalan söylediğini görün” sözleriyle hakem rolü üstlenmeye davet etti. Muhabirle içeri giren Tanal, kontrol noktasındaki polislerin, gazetecilerin sorunsuz bir şekilde içeri alındığını bildirip kendisini yalanlamasıyla ikinci bir şok yaşadı. Adeta kimyası bozulan CHP’li vekil, gazetecilerin yanından uzaklaştı.
28 Şubat davasının 3. duruşması yoklama ile başladı. Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat, davanın kilit sanıklarından eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Teoman Koman’ın tahliyesine itiraz etti.
MÜŞTEKİLER NEREDE?
Diğer taraftan 28 Şubat mağdurlarının davaya olan ilgisizliği gözlerden kaçmadı. İddianamede 400 müşteki yer alırken, dünkü celseyi müşteki sıfatıyla sadece Ahmet Rasim Erenler ile Çetin Zamanlıoğlu takip etti. Müşteki avukatı olarak da yazarımız Merve Kavakçı İslam’ın avukatı İsmail Aydos, Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat, Fatma Benli’nin avukatı Muhammet Emin Özkan ve avukat Yılmaz Bölükbaşı salonda hazır bulundu.
ALTA MİNDER ÜSTE KAZAK!
İddianamenin okunmasına kaldığı yerden devam edilmesine geçilmeden önce bazı sanıklara altlarına koymak için minder dağıtıldı. Duruşmaya kısa kollu mavi bir tişörtle gelen dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Org. Çetin Doğan, üşüyünce jandarma eşliğinde tutuklu sanıkların çıkış yaptığı kapının arkasına geçip sweet kazak giydi. Kazağın altından sarkan tişörtünü de pantolonunun içine sokan Doğan, tekrar yerine geçti. Rahat tavırlarıyla dikkat çeken Doğan, yine avukatlarla ve diğer sanıklarla bol bol sohbet etti. İddianame okunurken yerinde duramayan Doğan’ın sık sık dışarı çıktığı görüldü.
DURUŞMADA GÖRÜNTÜ GERGİNLİĞİ
TRT spikerlerinin iddianameyi okuduğu esnada müşteki ve sanık yakınlarının bulunduğu ve duvarın bir bölümünün kaldırılmasıyla ana salona bağlanan yan salonda fotoğraf çekimi yapıldı. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, duruşmada görüntü ve kayıt alınmaması konusunda uyarıda bulundu. İzleyicinin kayıt yapıp yapmadığının tespiti için iddianamenin okunmasına bir süre ara verildi. Sanık Avukatı Celal Ülgen, görüntü alanlara müdahale edilmesini isteyerek, “Görüntü alındıysa kontrol edilsin. Biz de bilelim. Yoksa biz de çekmek isteriz tarihe mal olması için” ifadelerini kullandı. Başkan Köksal, olayı “Heyetin bulunmadığı, müşteki ve izleyicilerin alındığı salonda fotoğraf çekildiği söylenmekte. Güvenlik görevlileri fotoğraf çekmenin engellenmesi, ilgilinin tespiti, salondan çıkarılması ve gereği için uyarıldı” şeklinde tutanak altına aldı. Daha sonra iddianamenin okunmasına tekrar başlandı. Öte yandan davaya bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yarın sanıkların tutukluluk incelemesini yapacak. Sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesine ilişkin dilekçeleri mahkemeye sundu.
TAHLİYE TALEPLERİNE RED
Ara kararlarını açıklayan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, tutuklu sanık generaller İlhan Kılıç, Yıldırım Türker, Çetin Saner ve Kenan Deniz’in avukatlarının, müvekkillerinin tahliye edilmesine ilişkin taleplerini reddetti. Mahkeme ayrıca müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat tarafından sanık emekli Org. Teoman Koman’ın tahliyesine yapılan itirazı reddetti. ‘BİR, GECELERİ RAHAT UYUYABİLİYOR MU?’
28 Şubat mağduru Prof. Dr. Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat’ın Emekli Orgeneral Teoman Koman’ın tahliyesine ilişkin yaptığı itirazın 28 Şubat sürecinin bir numaralı aktörü sanık Emekli Orgeneral Çevik Bir tarafından engellenmeye çalışıldığı öğrenildi. Müşteki avukatı Polat, icra dilekçesini dosyaya konulmak üzere mahkeme sunarken davanın sivil sanığı eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün yanında oturan Çevik Bir’in yerinden doğrularak avukat Mustafa Polat’a ‘Evine rahat gidebilecek misin?’ şeklinde sataştığı öğrenildi. Orgeneral Bir’e herhangi bir cevap vermeyen Avukat Polat, işleme konulması için mahkeme yetkililerine dilekçeyi teslim etti. 28 Şubat döneminde masum insanların hayatını karartan Bir’in bu sataşması pişkinlik olarak değerlendirildi. Bir için; ‘geceleri kendisi rahat uyuyor mu?’ yorumları yapıldı.
Mahkeme, müşteki avukatı Mustafa Polat’a sabahki oturumda sanık Kemal Gürüz’ün yanında oturan şahsın (Sanık Org. Çevik Bir) tehditte bulunduğu hususunun tutanaklara geçmesi talebini, tehdit nedeninin mahkeme heyeti tarafından görülmediği gerekçesiyle kabul etmedi. Ancak mahkeme, avukat Polat’ın başvuru dilekçesinin bir suç duyurusu olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi.
28 Şubat darbesine ilişkin, 36’sı tutuklu 103 sanık hakkında ‘Refahyol hükümetini devirme’ suçundan açılan davaya dün de devam edildi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, emekli Orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Ergin Celasin, Erdal Ceylanoğlu, Engin Alan, Aslan Güner, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu tutuklu, tutuksuz sanıklar katıldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. İ. Hakkı Karadayı, dünkü duruşmaya da sağlık sorunlarını gerekçe göstererek katılmadı.
DARBECİSEVER CHP’Lİ VEKİLİN
REZİL OLDUĞU AN
Duruşma öncesinde ise CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın ‘rezil olması’ damgasını vurdu. Darbe suçundan yargılanan sanıklara destek amaçlı duruşmaları takip eden Tanal, adliye önünde bekleyen gazetecilere selam vererek, “Günaydın sevgili basın mensupları, sizler de ben de erkenciyiz” deyip içeri girdi. Birkaç dakika sonra tekrar geri dönen CHP’li Tanal, basın mensuplarının duruşma saati gelene kadar bir suçlu gibi dışarıda bekletilip adliye içerisine alınmadığını savunup, konuya ilişkin açıklama yapmak istediğini söyledi. Tanal, yanına geldiği gazetecilerin bu iddiayı yalanlamasıyla neye uğradığını şaşırdı. Tanal ile Habertürk gazetesinin adliye muhabiri arasında tartışma çıktı. Habertürk muhabiri, Tanal’a “Ben 25 yıldır buradayım. Siz Meclis’tesiniz. İçeri alınmama diye bir şey yok. Yapmayın Allah aşkına” şeklinde tepki gösterdi. Muhabirin bu çıkışıyla yüzü asılan Tanal da “Açıklamalarınızla beni şaşırtıyorsunuz. Ben sizin hakkınızı savunuyorum” dedi. Gerginliğin sürmesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, iddiasını ispatlamak için Habertürk muhabirine birlikte içeri girme teklifinde bulunurken, diğer gazetecileri de “Lütfen arkadaşlar siz de gelin. Hangimizin yalan söylediğini görün” sözleriyle hakem rolü üstlenmeye davet etti. Muhabirle içeri giren Tanal, kontrol noktasındaki polislerin, gazetecilerin sorunsuz bir şekilde içeri alındığını bildirip kendisini yalanlamasıyla ikinci bir şok yaşadı. Adeta kimyası bozulan CHP’li vekil, gazetecilerin yanından uzaklaştı.
28 Şubat davasının 3. duruşması yoklama ile başladı. Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat, davanın kilit sanıklarından eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Teoman Koman’ın tahliyesine itiraz etti.
MÜŞTEKİLER NEREDE?
Diğer taraftan 28 Şubat mağdurlarının davaya olan ilgisizliği gözlerden kaçmadı. İddianamede 400 müşteki yer alırken, dünkü celseyi müşteki sıfatıyla sadece Ahmet Rasim Erenler ile Çetin Zamanlıoğlu takip etti. Müşteki avukatı olarak da yazarımız Merve Kavakçı İslam’ın avukatı İsmail Aydos, Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat, Fatma Benli’nin avukatı Muhammet Emin Özkan ve avukat Yılmaz Bölükbaşı salonda hazır bulundu.
ALTA MİNDER ÜSTE KAZAK!
İddianamenin okunmasına kaldığı yerden devam edilmesine geçilmeden önce bazı sanıklara altlarına koymak için minder dağıtıldı. Duruşmaya kısa kollu mavi bir tişörtle gelen dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Org. Çetin Doğan, üşüyünce jandarma eşliğinde tutuklu sanıkların çıkış yaptığı kapının arkasına geçip sweet kazak giydi. Kazağın altından sarkan tişörtünü de pantolonunun içine sokan Doğan, tekrar yerine geçti. Rahat tavırlarıyla dikkat çeken Doğan, yine avukatlarla ve diğer sanıklarla bol bol sohbet etti. İddianame okunurken yerinde duramayan Doğan’ın sık sık dışarı çıktığı görüldü.
DURUŞMADA GÖRÜNTÜ GERGİNLİĞİ
TRT spikerlerinin iddianameyi okuduğu esnada müşteki ve sanık yakınlarının bulunduğu ve duvarın bir bölümünün kaldırılmasıyla ana salona bağlanan yan salonda fotoğraf çekimi yapıldı. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, duruşmada görüntü ve kayıt alınmaması konusunda uyarıda bulundu. İzleyicinin kayıt yapıp yapmadığının tespiti için iddianamenin okunmasına bir süre ara verildi. Sanık Avukatı Celal Ülgen, görüntü alanlara müdahale edilmesini isteyerek, “Görüntü alındıysa kontrol edilsin. Biz de bilelim. Yoksa biz de çekmek isteriz tarihe mal olması için” ifadelerini kullandı. Başkan Köksal, olayı “Heyetin bulunmadığı, müşteki ve izleyicilerin alındığı salonda fotoğraf çekildiği söylenmekte. Güvenlik görevlileri fotoğraf çekmenin engellenmesi, ilgilinin tespiti, salondan çıkarılması ve gereği için uyarıldı” şeklinde tutanak altına aldı. Daha sonra iddianamenin okunmasına tekrar başlandı. Öte yandan davaya bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yarın sanıkların tutukluluk incelemesini yapacak. Sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesine ilişkin dilekçeleri mahkemeye sundu.
TAHLİYE TALEPLERİNE RED
Ara kararlarını açıklayan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, tutuklu sanık generaller İlhan Kılıç, Yıldırım Türker, Çetin Saner ve Kenan Deniz’in avukatlarının, müvekkillerinin tahliye edilmesine ilişkin taleplerini reddetti. Mahkeme ayrıca müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat tarafından sanık emekli Org. Teoman Koman’ın tahliyesine yapılan itirazı reddetti. ‘BİR, GECELERİ RAHAT UYUYABİLİYOR MU?’
28 Şubat mağduru Prof. Dr. Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat’ın Emekli Orgeneral Teoman Koman’ın tahliyesine ilişkin yaptığı itirazın 28 Şubat sürecinin bir numaralı aktörü sanık Emekli Orgeneral Çevik Bir tarafından engellenmeye çalışıldığı öğrenildi. Müşteki avukatı Polat, icra dilekçesini dosyaya konulmak üzere mahkeme sunarken davanın sivil sanığı eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün yanında oturan Çevik Bir’in yerinden doğrularak avukat Mustafa Polat’a ‘Evine rahat gidebilecek misin?’ şeklinde sataştığı öğrenildi. Orgeneral Bir’e herhangi bir cevap vermeyen Avukat Polat, işleme konulması için mahkeme yetkililerine dilekçeyi teslim etti. 28 Şubat döneminde masum insanların hayatını karartan Bir’in bu sataşması pişkinlik olarak değerlendirildi. Bir için; ‘geceleri kendisi rahat uyuyor mu?’ yorumları yapıldı.
Mahkeme, müşteki avukatı Mustafa Polat’a sabahki oturumda sanık Kemal Gürüz’ün yanında oturan şahsın (Sanık Org. Çevik Bir) tehditte bulunduğu hususunun tutanaklara geçmesi talebini, tehdit nedeninin mahkeme heyeti tarafından görülmediği gerekçesiyle kabul etmedi. Ancak mahkeme, avukat Polat’ın başvuru dilekçesinin bir suç duyurusu olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi.