Bitkilerin şifa kaynağı olduğu binlerce yıldan beri biliniyor. Bu meşe mantarı da öyle. Çok eski tarihlerden beri enfeksiyonlarla savaşmak için kullanılıyor.

Meşe mantarları, bakteri ve deride kaşıntı yapan mantara karşı etkilidir. Virüslere karşı da öyle. Soğuk algınlığı ve grip için gerçekten fayda gösterirler. Genel olarak mantar yemekleri bağışıklık sistemini geliştirirler ve bu yolla vücuda saldıran patojenlerin üstesinden gelirler.

Artık süpermarket raflarında kolaylıkla bulunabilen meşe mantarları, virüse ve tümöre karşı etkili, kötü kolesterolü düşüren, karaciğeri güçlendiren ve bağışıklık sistemini düzenleyen bir bitkidir. Japonya’da kanserden kemoterapi gören hastalar bu mantarın özünü kullanıyor.

Meşe özleri, binlerce yıldır Çin tıbbında kullanılmaktadır. Son yıllarda AIDS tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır.

Ancak yüksek dozda alınması, mide rahatsızlıklarına yol açar; hazım sorunu yapar. Mantar proteininin hazmolabilme değeri, yüzde 72-83 arasındadır ve bu proteinin, insanın beslenmesi için gerekli olan hemen hemen bütün aminoasitleri ihtiva ettiği biliniyor.

Kalp ve şekere karşı da mantar!

Yemesi çok lezzetli olan mantarın faydaları saymakla bitmiyor. İnsan sağlığını koruyucu B kompleks vitaminleri ve C vitamini yönünden zengin bir besin maddesi.. Yüksek oranda folik asit ihtiva eden mantarın, anemi olgularının iyileştirilmesinde de kullanıldığı biliniyor.

Mantar, özellikle bu yönüyle diğer sebze türleri arasında en yüksek besin değerine sahip. Mantar, kalsiyum, fosfor, potasyum, demir ve bakır yönünden azımsanmayacak ölçülerde mineral taşır. Düşük karbonhidrat ve yağ oranı sebebiyle kalp ve damar hastalıklarında, kandaki şeker düzeyini düşürme özelliği sebebiyle de şeker hastalıklarında diyet öğesi olarak önerilmektedir..

Mantar zehirlenmelerine de dikkat etmek gerek. Tanınmayan mantarların yenmemesi, özellikle kültür mantarlarının tüketilmesi gerekir.