Siyaset
Zulme rıza zulümdür
Gaziantep’te toplu açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katil Esed’i ziyaret eden ‘Baas destekçisi’ heyete ve savaşlardan kaçıp güvenli bir yer arayan mültecileri deniz ortasında ölüme terk eden Batı’ya tepki göstererek, “Unutmayın zulme rıza zulümdür” dedi.
HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Gaziantep Demokrasi Meydanı’ndaki toplu açılış töreninde Gazianteplilere hitap etti. Erdoğan, katil Esed’i ziyaret eden ‘Baas destekçisi’ heyete ve savaşlardan kaçıp güvenli bir yer arayan mültecileri deniz ortasında ölüme terk eden Batı’ya tepki göstererek, “Unutmayın zulme rıza zulümdür” dedi. Erdoğan, Bizden çok daha zengin, çok daha fazla imkanları olan Batılı ülkelerin bölgedeki savaşlardan, huzursuzluklardan kaçıp, güvenli yer arayan mültecileri deniz ortasında ölüme terk ettiklerini de belirterek, “Koskoca Avrupa’da ne kadar mülteci var biliyor musunuz? 200 bin. Türkiye’de ne kadar var? 2 milyon. Farkı görebiliyor musunuz? Avrupa’nın tamamında 200 bin, bizde ise 10 katı, 2 milyon” ifadelerini kullandı.
“TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİZİ YALNIZ KOYMADILAR DİYECEKLER”
Mazlumların ve mağdurların yanında yer aldıklarına ve bunu sürdüreceklerine dikkati çeken Erdoğan, “Çünkü bizim ecdadımız tarih boyunca, hep zalimlerin karşısında durdu, mazlumların yanında yer aldı ve o ecdadın torunları olarak bizler de aynen mazlumların yanında durmaya devam edeceğiz. Bir gün şartlar değişecek, o kardeşleriniz size sığındığında, onları bağrınıza basarak nasıl ensar görevini yerine getirdiyseniz inşallah şart değiştiğinde unutmayın, onlar Suriye’den size farklı seslenecekler. ‘Bizim Türk kardeşlerimiz bizi yalnız koymadılar, onlar bizi yalnız bırakmadılar. Onlar bizimle beraber oldular, kapılarını açtılar, çorbasını paylaştılar’ diyecekler” ifadelerini kullandı.
“ÇEVREMİZ ADETA ATEŞ ÇEMBERİ”
Türkiye’nin çok önemli bir dönemden geçtiğini de vurgulayan Erdoğan, “Çevremiz adeta ateş çemberi. Suriye de kendi halkına zulmeden bir zalim, ülkenin yıkımı, yüzbinlerce insanın ölümü, milyonlarca insanın perişanlığı pahasına koltuğunda oturmaya devam ediyor. Türkiye’den de birileri gidiyor bunları tebrik ediyor. Irak’ta bir yandan DAİŞ tehdidi diğer yandan mezhep fanatizmi, öteki taraftan etnik hırsla ülkeyi adeta paramparça etmiş durumda” diye konuştu. Erdoğan, Ukrayna ve Kırım’daki sorunlara da değinerek, kendi çevrelerinde böyle bir tabloyu asla istemediklerinin altını çizdi.
MÜLTECİLERİ DENİZİN ORTASINDA ÖLÜME TERK ETTİLER
Tarihi, kültürel ve sosyal olarak çok güçlü bağları olan ülkeler ve orada yaşayanlarla barış, huzur ve güven içinde bir gelecek arzu ettiklerini belirten Erdoğan, “Bizden çok daha zengin, çok daha fazla imkanları olan Batılı ülkeler, bölgedeki savaşlardan, huzursuzluklardan kaçıp, güvenli yer arayan mültecileri deniz ortasında ölüme terk ediyorlar. Koskoca Avrupa’da ne kadar mülteci var biliyor musunuz? 200 bin. Türkiye’de ne kadar var? 2 milyon. Farkı görebiliyor musunuz? Avrupa’nın tamamında 200 bin, bizde ise 10 katı, 2 milyon. Hani bunlar çok zengindi? Bunların çok paraları vardı. Mesele insanlık” dedi.
SAHİBİ MİLLETTİR
Çözüm süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Çözüm sürecinde yeri geldi kan kustuk, baldıran zehri içtik, kızılcık şerbeti içtik, yola böyle devam ettik. Boğazımıza düğümlenenleri yuttuk. Süreci bugüne kadar sağ salim geldiyse bunda en büyük pay, tüm tahriklere rağmen sağduyusunu, vakarını, izanını, irfanını kaybetmeyen milletimize aittir” dedi. Erdoğan, kimsenin kimseye bir şey vermediğini de söyleyerek, “Biz 78 milyon insanımızın her birine hangi hakkı, hangi imkanı veriyorsak bölgedeki insanımıza da yılların ihmalini, yanlışlarını telafi ederek aynı şeyleri veriyoruz. Ne bir eksik, ne bir fazla” şeklinde konuştu.
MUHALEFET YASALARIN ÇIKMAMASI İÇİN VAR
Mecliste görüşülen İç Güvenlik Paketiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Meclis’te nelerin olduğunu görüyorsunuz. Düşünün 312 milletvekiliyle iktidar partisi, karşıda 220 milletvekiliyle muhalefet elinden geleni yapıyor, kavga, gürültü, ön kesiyorlar ve Meclis Başkanvekili bir Hanımefendiye nasıl saldırdıklarını görüyorsunuz. Muhalefet yasa çıkarmak için yok. Yasaların çıkmaması için var” dedi.
Erdoğan, ”Ben yeni anayasa deyince, başkanlık sistemi deyince birileri sanıyor ki bunlar benim tapulu malım olacak. Ondan sonra da ben bunları alıp mezarıma götüreceğim. Yok bunların hepsi bu ülkenin olacak, bu milletin olacak” ifadelerini kullandı.
KADINA ŞİDDET, İNSANLIĞA İHANETTİR
Pazar günün Dünya Kadınlar Günü olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu günün kadına şiddete karşı koymanın önemli bir sıçrama günü olacağını söyledi.
“Kadına şiddet, insanlığa ihanettir. Bu mücadeleyi hep birlikte tarih boyunca kadınlar verdi, şimdi birlikte veriyoruz, vereceğiz. Veda Hutbesi’nde Allah’ın bir emaneti olarak kadın, sevgili Peygamberimiz tarafından ifade ediliyor. Bu emanete ihanet yok. İki, kadın makamların en yükseğinde. Nedir o? Anne. Bak, erkek, baba makamların en yükseğinde değil. Cennet annenin ayakları altında, babanın değil” diyen Erdoğan, “Anneciğimin ayaklarının altını öperdim, O ayağını çekerdi. Çektiğinde ‘anacığım’ derdim, ‘cennetin kokusunu bana çok mu görüyorsun.’ Ağlardı. Onun için kim ne derse desin. İnşallah el ele omuz omuza aydınlık yarınlara da beraber yürüyeceğiz. Günümüz hayırlı olsun, geleceğimiz aydınlık olsun inşallah” dedi.
“DOLAR ZENGİNLERİ ÜRETMEK İSTİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi Meydanı’ndaki toplu açılış töreninin ardından Gaziantep Valiliğini ziyaret etti. Daha sonra STK temsilcileriyle yemekte bir araya gelen Erdoğan, Merkez Bankası’nı köşeye sıkıştırmak istendiğini belirterek, “Bana diyorlar ki Merkez Bankası’na çok vuruyorsunuz. Çıksın işte çözsün o çözecek ben mi çözeceğim. STK’lara ve işadamlarına sesleniyorum. Sakın dolar alarak köşeyi dönerim gibi bir yaklaşım içine girmeyin. Duvara çarparsınız. Dere yatağında akar” dedi. Bugün “Medya özgürlüğü yok” diyenlerin özgürce yazdıklarını da söyleyen Erdoğan, “İşin gerisindeki, oyun başka” diye konuştu.
Erdoğan, “Her darbe önce elini vatandaşın cebine atar. Memleketin kaynaklarını peşkeş çeker. Bir kitapçık kriziyle bu ülke bir gecede fakirleştirilmiştir. 40 milyar dolar birilerinin cebine girmiştir. Bu üst aklın karşısında dün nasıl dimdik durduysak yine duracağız. Yatırımcılarımıza, işadamlarımıza yaptığınız uygulamalar bilesiniz ki size ters dönebilir. Verdiğiniz kredilerde kredi geri çağırmalarda kurallarını dışına çıktığında bedelini siz ödersiniz. Dolar zenginleri üretmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.