AKİT MENÜ

Gündem

Sivil cuntacılara savcı hâlâ kör

28 Şubat’ın apoletli sanıkları yargıya hesap verirken, savcıların; yayınları ve finans destekleri ile cuntacıları besleyip kışkırtan sivil işbirlikçileri hakkında hâlâ harekete geçmemesi tepki çekiyor...

2013-09-13 21:20:10

KENAN KIRAN / İSTANBUL
Ergenekon davasında tanık olan Gazeteci-Yazar Zihni Çakır, 28 Şubat soruşturmasının sivil generallerini açıkladı.
Çakır, 28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin darbe denilince sadece üniforma ve apoleti dikkate aldığını hatırlatarak, “Nerede bu davanın sivil paşaları, sivil generalleri? O dönem askerin demokrasi dışı eylemlerini manşetlerine taşıyarak meşrulaştıran, ‘Gerekirse silah kullanırız’ tehdidini ağzından salyalar kaleminden öfke akarak manşetlere taşıyan Aydın Doğan ve Dinç Bilgin grupları ile Ertuğrul Özkök, Fatih Çekirge, Can Ataklı, Uğur Dündar, Emin Çölaşan gibiler, Koç Grubu, Boynerler, Sabancı ve avanesinin o dönemin sivil paşaları, sivil generalleri olmadığını kim iddia edebilir?” diye sordu.
Çakır, dönemin TÜSİAD ve TOBB’un yanı sıra darbecilere hukuki meşruiyet kazandıran Yekta Güngör Özden ve Nuh Mete Yüksel gibi yargı mensuplarının 28 Şubat diye anılan askeri darbenin sivil ayakları olduğunu hatırlatarak, “Bu isimler, yargı karşısında bu eylemlerinin hesabını vermeleri gereklidir” dedi.
“SİVİL GENERALLER
VURGUN DÜZENLERİ
İÇİN ÜNİFORMALI
PAŞALARI KULLANDI”
Çakır, yüze yakın askerin 28 Şubat süreci nedeniyle ‘darbe ve meşru yollarla seçilmiş hükümeti indirmeye teşebbüs’ suçundan yargılandığını hatırlatarak, “O dönemin darbeye meşruiyet zemini oluşturmakla görevli sivil aktörlerini dışarıda bırakmanız kamu vicdanında derin yaralar açar. 28 Şubat sürecini meydana getiren asıl sebebin sivil paşaların, sivil generallerin üniformalı paşaları, üniformalı generalleri kullanarak kendi vurgun düzenlerini devam ettirme çabası olarak görüyorum” dedi.
“250 KİŞİNİN İSTEDİĞİ ŞERİATTAN MI
KORKUYORSUN?”
Çakır, 28 Şubat’ta inancından ve yaşam biçiminden dolayı onbinlerce insanın her türlü işkenceye maruz bırakıldığını, binlerce insanın cezaevlerine tıkıldığını, birçoğunun zindanlarda çürümeye devam ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bu sürecin tek sorumlusu olarak dönemin silahlı otoritesini yargılamak ve cezalandırmayı istemek sadece toplumun gazını almak olurdu. Düşünün o dönem 12 Haziran 1997 günü Aydın Doğan’a ait ve Ertuğrul Özkök yönetimindeki Hürriyet ve Milliyet gazeteleri ordunun “Gerekirse silah bile kullanırız” açıklamasını manşetine taşımış. Dinç Bilgin’in Sabah Gazetesi, “Muhtıra gibi birifing” manşeti atmış.
Medya; 28 Şubat’ın hazırlıklarını 1996’da başlatmış. 5 Ekim 1996 günkü Aydın Doğan’ın Milliyet’inin manşeti “Cuma’da tahrik”, spotunda ise, “RP’nin çağrısıyla Kocatepe’de toplanan 250 kişi yeşil bayraklarla şeriat istedi” ifadeleri yer veriliyordu. Yahu 250 kişinin istediği şeriattan mı korkuyorsun.
1 Eylül 1996 tarihli Dinç Bilgin’in Sabah’ındaki manşet daha bir operasyonel. Karadayı’nın mesajına yer verilen manşette, “Karadayı’dan Humeyni dersi” başlığı altında, “İran’da generaller Humeyni’nin hareketinin irticanın ta kendisi olduğunu farkettiğinde iş işten geçmişti” ifadelerine yer veriliyor. Yani deniyor ki geç fark etmeyelim darbe meşru hale gelmiştir. 13 Aralık 1996 tarihli Sabah Gazetesi manşetinde ise “Ordu rahatsız” ifadeleri yer alıyor. Yine Hürriyet’te darbenin diğer ayağı olan sermayenin mesajı var. TOBB, “Hükümet hemen bitmeli” mesajı veriyor.”
GÜLEN’İN “BECEREMEDİNİZ
ARTIK BIRAKIN” AÇIKLAMALARI
Zihni Çakır, darbenin karanlık medyasının Fethullah Gülen’i de manşetlerine taşıdığını hatırlatarak, “18 Nisan 1997 tarihinde Aydın Doğan’ın Hürriyet ve Milliyet gazeteleri ortak manşetle çıkmış ve Fethullah Gülen açıklamaları yer almıştı. Gülen, millet iradesini korumak için en ufak desteğe bile ihtiyacı olan RP iktidarı ve Erbakan’a çağrıda bulunarak, “Beceremediniz artık bırakın” mesajı göndermişti. Bu örnekleri verdim ki bu millet bugün yürüyen 28 Şubat Davası’nın eksik ayaklarının kimler olduğunu iyi görsün” ifadelerini kullandı. “28 ŞUBAT DEMOKRASİYE VURULMUŞ DARBEDİR”
Zihni Çakır, 28 Şubat sürecinin Tapınak Şövalyeleri’nden Mason localarına, uluslararası faiz lobilerinin karanlık merkezleri tarafından yerli taşeronları kullanılarak gerçekleştirilmiş bir utanç tarihi olduğunu söyledi.
Çakır, “Koç, Doğan, Sabancı, Boyner gibi ekonominin ana aktörlerinin 28 Şubat iktidarının ekonomik kaynakları millileştirme, vurgun ve talan düzenine son veren ekonomi politikalarını yerleşik hale getirme, adres arayan Arap sermayesinin milyarlarca dolarını ülkeye yatırım anlamında çekebilme çabasına vurulmuş bir darbedir. Aynı zamanda Türk demokrasi tarihine 1000 yıl devam etmesi umularak indirilmiş balyozdur” diye konuştu.

Yorumlara Git

Bu yılın en beğenilen 10 otomobili açıklandı! 100 kişiden 93'ü hayran kaldı

Şişli’de rezitans yangını başladı!

Yeni liste paylaşıldı! Tarım Kredi'de indirim fırtınası

İsrail'e darbe üstüne darbe! Çok sayıda roket fırlatıldı

Asgari ücrette pazarlığın başlayacağı rakam belli oldu! Masadaki rakam bomba