Siyaset
“Olmaz”mış, “Olamaz”mış...
Fehmi Koru’ya göre; Gül, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nın maiyetinde çalışmamaya karar vermiş.
İŞTE O YAZI:
(...) Kimsenin henüz sormadığı bir soruyu dikkatinize sunayım: Abdullah Gül, aktif siyasette kalmayı “olmazsa olmaz” bir kariyer seçeneği olarak görseydi, henüz cumhurbaşkanlığı koltuğunda otururken bunu daha kolay sağlayamaz mıydı?
Derdi cumhurbaşkanı olarak kalmaksa, bunun için... Başbakanlığı üstlenmekse, onun için...
Gerekli adımları atamaz mıydı sanıyorsunuz?
Ya da şu soru: Meclis’e girmek istese Abdullah Gül, telaffuz etmesi durumunda, bu arzusunun önüne bugün geçilebilir mi? (...)
Geçen hafta, henüz “Adaylığı iyi olur” açıklaması yapılmamışken görüştüm kendisiyle; güncel siyasi konulara olan ilgisi eksilmemişti, ama dikkati, deneyimli bir “devlet adamı” olarak kendisini davet eden yurtdışı kurumlar önünde yapacağı konuşmalar üzerinde yoğunlaşmıştı.
Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına tepkisi alınmak istendiğinde sessiz kalması, aklından geçmeyenin diline yansımaması yüzündendir.
Cumhurbaşkanlığı makamını ilk yedi yıl sonrasında Tayyip Erdoğan’a bırakmaya karar verdiğinde Abdullah Gül, bir şeye daha karar vermiş olmalı: Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olmanın “farklı davranma serbestliği” olarak algılandığı bir ortamda başbakanlığı üstlenmemeye... (...)
Daha açık yazayım: Güncel siyasetin içerisine dönen Abdullah Gül, buna imkân sağlayan süreci başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönlündeki tarzda bir başbakan olmaz, olamaz.
FEHMİ KORU / HABERTÜRK
Akit Arşiv sayfasından...