KENAN KIRAN / MEHMET ÖZMEN
Bir grup avukat, Gezi eylemlerinde yalan ve iftiraya varan haberlerle halkı kışkırtan gazetelerin ve internet sitelerinin sorumlu yazı işleri müdürleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
10 GAZETE VE 12 İNTERNET SİTESİ
YÖNETİCİSİNE SUÇ DUYURUSU
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne gelen avukatlar, Gezi olaylarında darbe kışkırtıcılığı yapan 10 gazete ve 12 internet sitesi yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda; Hürriyet Gazetesi, Aydınlık Gazetesi, Özgür Gündem Gazetesi, Yurt Gazetesi, Taraf Gazetesi, Evrensel Gazetesi, Birgün Gazetesi, Sol Gazetesi, Sözcü Gazetesi ve Cumhuriyet Gazetesi ile  www.hurriyet.com.tr, www.milliyet.com.tr, www.sol.org.tr, www.odatv.com, www.aydinlikgazete.com, www.ozgur-gundem.com, www.yurtgazetesi.com.tr, www.taraf.com.tr, www.evrensel.net, www.birgun.net, www.sozcu.com.tr’nin www.cumhuriyet.com.tr ’nin sorumlu yazı işleri müdürlerinin TCK 214.maddesine göre “Suç İşlemeye Tahrik”, TCK. 215 maddesine göre “Suçu ve suçluyu övme”, TCK. 217 maddesine göre “Kanunlara uymamaya tahrik” suçlarını işlediği ifade edildi.
“KARA PROPAGANDA VE
KAOS YAYINLARINI YAPTILAR”
İstanbul Barosu avukatlarından Esra Göncü yaptığı açıklamada; 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe süreçlerinde halkın oylarıyla seçilmiş meşru hükümetin sokak olayları ve kaos ile iktidardan uzaklaştırıldığını hatırlatılarak, “Gazeteler yayınladıkları sahte fotoğraf ve şahitlerle, yalan olarak yazdıklarıyla aynı süreci tekrarlamak istemektedir. Bizler ülkenin geleceği, huzur ve güveni ile toplumun adalet duygusunun tatmin edilmesi bağlamında bugün bu kara propaganda ve kaos yayınlarını yapan medya gurupları hakkında suç duyurusunda bulunduk” dedi.
“28 ŞUBAT MEDYASI
GEZİ OLAYLARINI KIŞKIRTIYOR”
Suç duyurusunda; Türkiye’nin en karanlık yıllarının yaşandığı 28 Şubat darbesinde attığı manşetlerle darbeye zemin hazırlayan medya gruplarının bu sefer de Gezi olaylarını bahane ederek her gün yayınlarını darbe ve halkı kışkırtmaya yönelik yayın yapmalarının sıradan bir olay olmadığının yaşanan süreçte açıkça ortaya çıktığı belirtilerek, “Gazeteler yayınladıkları fotoğraflarla ve yalan olarak yazdıklarıyla aynı süreci tekrarlamak istemektedir” denildi.
“BAŞKALDIRI VE AYAKLANMA
SÜRECİ BAŞLATILDI”
Suç duyurusunda; Mayıs ayında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı, illegal örgütler ve bunları destekleyen gruplar tarafından bir başkaldırı ve ayaklanma süreci başlatıldığı dikkat çekilerek, “Bu sürecin en başından itibaren şikayete konu gazeteler ve internet siteleri  bir program dahilinde meşru seçimlerle iş başına gelmiş hükümeti devirme gayretiyle toplumu manipüle edecek bir çok yalan ve kasıtlı habere imza atmışlardır. Şüpheli gazete ve internet sitesi sorumluları olayların şiddet dozunu arttırabilmek adına gerçekle alakası olmayan, insanları suç işlemeye tahrik eden yayınlar yapmışlardır” denildi ve olayların başladığı 1 Haziran tarihinden bu yana şüpheli gazete ve internet sitesi yöneticilerinin yalan ve yanlış haberlerle halkı suç işlemeye tahrik ettiği, suç işleyenleri övdüğü ve halkı kanunlara uymamaya teşvik ve tahrik ettiği vurgulandı.
“DARBE ORTAMI OLUŞTURULMUŞTUR,
BU AÇIKÇA SUÇTUR”
Suç duyurusunda; gazetelerin ve internet sitelerinin yapmış olduğu hukuka aykırı yayınların hem yazılı basında yoğun olduğu, hem de internet sitelerinde yaygın bir şekilde yapılmasının ardından ülke halkının sokaklara döküldüğü hatırlatıldı.  Suç duyurusunda; 10 Eylül tarihinde Hatay ilimizde başlayan yasadışı gösterilerde Ahmet Atakan isminde bir şahıs güvenlik kuvvetlerine taş atmak isterken çıktığı çatıdan düştüğü ve öldüğü hatırlatılarak, şöyle denildi:
“Ahmet Atakan’ın ölümüne ilişkin çatıdan düştüğünü ve bu şekilde öldüğünü gösteren açık görüntüler olmasına rağmen şikayete konu gazeteler manşet haberleriyle ve internet sitelerindeki provokatif yayınlarıyla bu durumu görmezden gelmiş ve sanki polis tarafından öldürülmüş gibi kamuoyu oluşturmaya başlamışlardır. Yine aynı gazeteler hükümeti hedef alan yayınlarla açıkçası Hükümete ve Sayın Başbakan’a ‘Katil’ ‘diktatör’ demişlerdir.
Provokatör manşetler atarak halkı sokaklara dökmüş, günlerce başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde birçok insanın güvenlik kuvvetleriyle çatışmasına vesile olmuştur. Olayların ilk gününden bu yana kamu mallarına zarar verilmiş, yağmalanmış, araçlar yakılmış, vatandaşların işyerleri yakılıp yıkılmış, caddeler trafiğe kapatılmış, vatandaşın seyahat hakkı engellenmiş, bazı yerlerde işe gidiş gelişler durmuş, adeta bir darbe ortamı oluşturulmuştur. Bu açıkça suçtur.”
“HER ÖLÜMDEN BİR DARBE
SENARYOSU DEVŞİRİLDİ”
Her ölümden bir darbe senaryosu devşirildiği hatırlatılan suç duyurusunda; Gezi olaylarında darbe kışkırtıcılığı yapan 10 gazete ve 12 internet sitesi yöneticileri hakkında kamu davası açılması istendi, internet siteleri ve gazetelerin ve iftiraya yönelik haberlerinin bir örneği sunuldu.
Provokatif “Gezi” haberleri için suç duyurusunda bulunan Av. Mustafa Doğan İnal, “28 Şubat sürecinde darbeyi yapan medyanın bugün plazalarda oturuyor olması, zenginlik ve şöhretini artırmış olması ve bunlara hiçbir şey yapılamıyor olması, özellikle 28 Şubat soruşturmasının medya ve iş adamı ayağından çıkartılarak sadece birkaç asker üzerine yapılıyor olması, zaten bu olayın buraya gelmesindeki en etken sebeplerden biridir” dedi.