Gündem
Paketi eleştiren CHP 28 Şubat’ta ne yapıyordu?
Akit’e konuşan başörtülü mağdurlar Mine İpek ve Tuğba Çiçek, “Kılıçdaroğlu, ‘İfade özgürlüğü kayboldu, insan özgürlüklerinin önü kapandı’ diyor. Bunu söyleyen kişi, 28 Şubat dönemini niye görmüyor? Bizim de Kılıçdaroğlu’nun sözlerine tahammülümüz kalmadı” dediler.
2013-10-02 21:09:58
RAMAZAN ALKAN / ANKARA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Demokratikleşme Paketini eleştirmesi, 28 Şubat’ın başörtülü mağdurlarını kızdırdı. Bayan mağdurlar, 28 Şubat’taki zulmü görmeyen CHP’yi topa tutarken, Kılıçdaroğlu’nu samimiyetsizlikle suçladı.
Akit’e konuşan başörtülü mağdurlar Mine İpek ve Tuğba Çiçek, “Kılıçdaroğlu, ‘İfade özgürlüğü kayboldu, insan özgürlüklerinin önü kapandı’ diyor. Bunu söyleyen kişi 28 Şubat dönemini niye görmüyor? Bizim de Kılıçdaroğlu’nun sözlerine tahammülümüz kalmadı” dediler.
28 ŞUBAT’IN KADIN MAĞDURLARINDAN
KILIÇDAROĞLU’NA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü açıkladığı Demokratikleşme Paketi, toplumun büyük bir kesimini memnun etti. Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise paketi eleştirerek, insan hakları ve özgürlüklerin yok edilmeye çalışıldığını savundu. Kılıçdaroğlu, paketin demokratik olmadığını öne sürerken, ülkede inanç ve ifade özgürlüklerinin de engellendiğini iddia etti. 28 Şubat sürecinde başörtülü oldukları için üniversitelerden yaka-paça atılan dönemin bayan mağdurları, “O dönemde CHP neredeydi?” sorusunu yönelttiler. Mağdurlardan Malatyalı Mine İpek, Kılıçdaroğlu’nu samimiyetsizlikle suçlarken, 28 Şubat’ta zorla okullardan çıkarılan öğrencilere dikkat çekti. İpek, “ ‘Ülkede demokrasi yok, ifade özgürlüğü kayboldu, inançlar tehlike altında, üniversite öğrencileri hapislerde, bu paket bir kandırmaca’ diyor. Bunu söyleyen kişi, 28 Şubat dönemini niye görmüyor? Biz o hapislerde yatan sözde öğrenciler gibi kaldırım taşlarını sökerek polise atmadık. Molotof bombalarıyla polisleri yakmadık. Biz sadece başörtüsü taktık. İnancımızdan dolayı üniversite sıralarından yaka paça atıldık, coplandık. Demokrasiden bahseden Kılıçdaroğlu ilk önce geçmişine baksın” dedi.
“TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI”
Kılıçdaroğlu’nun kendilerinden özür dilemesi gerektiğini ifade eden İpek, CHP zihniyetini eleştirdi. “28 Şubat döneminde bizi kışlaya götürdüler. Bizim suçumuz neydi? Kılıçdaroğlu bunu bize söylesin” diyen İpek, CHP’nin ülkeyi inançların yaşanmadığı bir enkaz haline getirdiğini kaydederek, “Bizim de Kılıçdaroğlu’nun sözlerine tahammülümüz kalmadı. 28 Şubat döneminde ikna odaları kuranlar şimdi CHP’den milletvekili. Bugün ‘Üniversitelerde özgürlük yok’ diyenler, 28 Şubat’ta öğrencilerin başlarını açmaları için gece gündüz çalışıyorlardı. Ben polise taş atandan daha mı tehlikeliyim? Benim başörtümün kime ne zararı var? Ben kimin özgürlüğünü kısıtladım da hayatı bana zehir ettiler?” diye sordu.
“HAYAL BİLE DEĞİLDİ,
GERÇEK OLDU”
Tuğba Çiçek ise, “Kılıçdaroğlu’nun demokrasi söylemi samimi değil. En büyük insan hakları mağduriyetleri CHP eliyle gerçekleştirildi. 28 Şubat zihniyeti bizi başörtülü olduğumuz için üniversitelerden attı. Şimdi öğrencilere baskı yapılıyor deniyor. Peki, bize yapılan baskıları niye görmezden geldiler. Bize yapılan baskılar CHP eliyle yapıldı” ifadelerini kullandı. 28 Şubat’tan sonra başörtülülerin bir daha hiçbir haklarının olmayacağına inandıklarını söyleyen İpek, başörtüsünün kamu kuruluşları ve okullarda serbest olmasını şöyle yorumladı: “28 Şubat döneminde okullardan atıldığımızda biz bir daha üniversitelerde başörtüsünün olamayacağını düşündük. Ancak yıllar sonra başörtüsünün serbest olması bizim yıkılan, kaybolan hayallerimizi geri getirdi. Okullarda başörtülü öğretmenleri gördüğümüzde seviniyorum. Okullarda başörtüsü hayal bile değildi ancak gerçek oldu.” Yaklaşan seçimler öncesi CHP’nin yine başörtülüleri hatırlayacağını söyleyen Çiçek, “Seçim zamanında CHP saflarında başörtülüleri görüyoruz. Seçimlerden sonra bu örtülüler niye CHP saflarında yer almıyorlar? CHP’nin başörtüsü tahammülü işte bu kadar. CHP binasında niye bir başörtülü bayan yok? Çarşaf yırtan, başörtülülere hakaret edenler bize demokrasi ve insan hakları demesinler, iğreniyoruz” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Demokratikleşme Paketini eleştirmesi, 28 Şubat’ın başörtülü mağdurlarını kızdırdı. Bayan mağdurlar, 28 Şubat’taki zulmü görmeyen CHP’yi topa tutarken, Kılıçdaroğlu’nu samimiyetsizlikle suçladı.
Akit’e konuşan başörtülü mağdurlar Mine İpek ve Tuğba Çiçek, “Kılıçdaroğlu, ‘İfade özgürlüğü kayboldu, insan özgürlüklerinin önü kapandı’ diyor. Bunu söyleyen kişi 28 Şubat dönemini niye görmüyor? Bizim de Kılıçdaroğlu’nun sözlerine tahammülümüz kalmadı” dediler.
28 ŞUBAT’IN KADIN MAĞDURLARINDAN
KILIÇDAROĞLU’NA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü açıkladığı Demokratikleşme Paketi, toplumun büyük bir kesimini memnun etti. Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise paketi eleştirerek, insan hakları ve özgürlüklerin yok edilmeye çalışıldığını savundu. Kılıçdaroğlu, paketin demokratik olmadığını öne sürerken, ülkede inanç ve ifade özgürlüklerinin de engellendiğini iddia etti. 28 Şubat sürecinde başörtülü oldukları için üniversitelerden yaka-paça atılan dönemin bayan mağdurları, “O dönemde CHP neredeydi?” sorusunu yönelttiler. Mağdurlardan Malatyalı Mine İpek, Kılıçdaroğlu’nu samimiyetsizlikle suçlarken, 28 Şubat’ta zorla okullardan çıkarılan öğrencilere dikkat çekti. İpek, “ ‘Ülkede demokrasi yok, ifade özgürlüğü kayboldu, inançlar tehlike altında, üniversite öğrencileri hapislerde, bu paket bir kandırmaca’ diyor. Bunu söyleyen kişi, 28 Şubat dönemini niye görmüyor? Biz o hapislerde yatan sözde öğrenciler gibi kaldırım taşlarını sökerek polise atmadık. Molotof bombalarıyla polisleri yakmadık. Biz sadece başörtüsü taktık. İnancımızdan dolayı üniversite sıralarından yaka paça atıldık, coplandık. Demokrasiden bahseden Kılıçdaroğlu ilk önce geçmişine baksın” dedi.
“TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI”
Kılıçdaroğlu’nun kendilerinden özür dilemesi gerektiğini ifade eden İpek, CHP zihniyetini eleştirdi. “28 Şubat döneminde bizi kışlaya götürdüler. Bizim suçumuz neydi? Kılıçdaroğlu bunu bize söylesin” diyen İpek, CHP’nin ülkeyi inançların yaşanmadığı bir enkaz haline getirdiğini kaydederek, “Bizim de Kılıçdaroğlu’nun sözlerine tahammülümüz kalmadı. 28 Şubat döneminde ikna odaları kuranlar şimdi CHP’den milletvekili. Bugün ‘Üniversitelerde özgürlük yok’ diyenler, 28 Şubat’ta öğrencilerin başlarını açmaları için gece gündüz çalışıyorlardı. Ben polise taş atandan daha mı tehlikeliyim? Benim başörtümün kime ne zararı var? Ben kimin özgürlüğünü kısıtladım da hayatı bana zehir ettiler?” diye sordu.
“HAYAL BİLE DEĞİLDİ,
GERÇEK OLDU”
Tuğba Çiçek ise, “Kılıçdaroğlu’nun demokrasi söylemi samimi değil. En büyük insan hakları mağduriyetleri CHP eliyle gerçekleştirildi. 28 Şubat zihniyeti bizi başörtülü olduğumuz için üniversitelerden attı. Şimdi öğrencilere baskı yapılıyor deniyor. Peki, bize yapılan baskıları niye görmezden geldiler. Bize yapılan baskılar CHP eliyle yapıldı” ifadelerini kullandı. 28 Şubat’tan sonra başörtülülerin bir daha hiçbir haklarının olmayacağına inandıklarını söyleyen İpek, başörtüsünün kamu kuruluşları ve okullarda serbest olmasını şöyle yorumladı: “28 Şubat döneminde okullardan atıldığımızda biz bir daha üniversitelerde başörtüsünün olamayacağını düşündük. Ancak yıllar sonra başörtüsünün serbest olması bizim yıkılan, kaybolan hayallerimizi geri getirdi. Okullarda başörtülü öğretmenleri gördüğümüzde seviniyorum. Okullarda başörtüsü hayal bile değildi ancak gerçek oldu.” Yaklaşan seçimler öncesi CHP’nin yine başörtülüleri hatırlayacağını söyleyen Çiçek, “Seçim zamanında CHP saflarında başörtülüleri görüyoruz. Seçimlerden sonra bu örtülüler niye CHP saflarında yer almıyorlar? CHP’nin başörtüsü tahammülü işte bu kadar. CHP binasında niye bir başörtülü bayan yok? Çarşaf yırtan, başörtülülere hakaret edenler bize demokrasi ve insan hakları demesinler, iğreniyoruz” şeklinde konuştu.