Aktüel
Mehmet Ağar’a yeni iddianame kabul edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın’ın 1993’te öldürülmesine ilişkin Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in de arasında bulunduğu 12 kişi hakkında hazırladığı iddianame Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Güncelleme Tarihi:
ANKARA - Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin hazırladığı iddianamede, Abdulmecit Baskın’ın 30 Eylül 1993’te gece kaçırılarak, ateşli silahla öldürüldüğü, cesedinin 3 Ekim 1993’te Ankara-Haymana yolu üzerinde bulunduğu belirtildi.
İddianamede, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kemal Ağar, Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, o dönemde dairede görev yapan Korkut Eken ile eski Özel Harekat Polisleri Ayhan Çarkın, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Uğur Şahin ve Alper Tekdemir “şüpheli” olarak yer aldı.
Sanıkların, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında adam öldürmek, adam öldürmeye iştirak” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapisle” cezalandırılmaları istendi.
İddianameye göre, sanıklardan eski özel harekat polisi Çarkın, “Güneydoğu’daki terörle mücadelede rol almak ve yeni personeli eğitmek amacıyla Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda oluşturulan grubun sonradan Ankara’da bazı infazlar gerçekleştirdiğini” ve “dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın yapılan her eylemden haberi olduğunu” beyan etti.
SİLAHLI ÖRGÜT SUÇLAMASI
İddianameye göre, “Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın, 1993’te Mehmet Ağar ve Korkut Eken’in bilgisi dahilinde, İbrahim Şahin’in talimatı üzerine sanık Özel Harekat polislerince kaçırıldı ve polislerden Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu tarafından ikişer kurşun sıkılarak öldürüldü. Ağar, Şahin ve Eken, “cürüm işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturmak ve yöneticiliğini yapmakla” suçlanırken, “Ağar’ın, oluşturulan özel ekibin yaptığı her eylemden haberi olduğu” ifade edildi.
İddianamenin sonunda yer verilen notta, Abdulmecit Baskın’ın öldürülme tarihinin 3 Ekim 1993 olduğuna ve 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasının yakınlığına dikkat çekildi. Bu nedenle dosyanın “faili meçhuller” olarak bilinen dosyadan ayrıldığı ve iddianame düzenlendiği kaydedilen notta, “diğer faili meçhullerle ilgili iddianamenin, en kısa zamanda birleştirilme talepli olarak mahkemeye sunulacağı” bildirildi.
İddianamede, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kemal Ağar, Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, o dönemde dairede görev yapan Korkut Eken ile eski Özel Harekat Polisleri Ayhan Çarkın, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Uğur Şahin ve Alper Tekdemir “şüpheli” olarak yer aldı.
Sanıkların, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında adam öldürmek, adam öldürmeye iştirak” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapisle” cezalandırılmaları istendi.
İddianameye göre, sanıklardan eski özel harekat polisi Çarkın, “Güneydoğu’daki terörle mücadelede rol almak ve yeni personeli eğitmek amacıyla Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda oluşturulan grubun sonradan Ankara’da bazı infazlar gerçekleştirdiğini” ve “dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın yapılan her eylemden haberi olduğunu” beyan etti.
SİLAHLI ÖRGÜT SUÇLAMASI
İddianameye göre, “Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın, 1993’te Mehmet Ağar ve Korkut Eken’in bilgisi dahilinde, İbrahim Şahin’in talimatı üzerine sanık Özel Harekat polislerince kaçırıldı ve polislerden Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu tarafından ikişer kurşun sıkılarak öldürüldü. Ağar, Şahin ve Eken, “cürüm işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturmak ve yöneticiliğini yapmakla” suçlanırken, “Ağar’ın, oluşturulan özel ekibin yaptığı her eylemden haberi olduğu” ifade edildi.
İddianamenin sonunda yer verilen notta, Abdulmecit Baskın’ın öldürülme tarihinin 3 Ekim 1993 olduğuna ve 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasının yakınlığına dikkat çekildi. Bu nedenle dosyanın “faili meçhuller” olarak bilinen dosyadan ayrıldığı ve iddianame düzenlendiği kaydedilen notta, “diğer faili meçhullerle ilgili iddianamenin, en kısa zamanda birleştirilme talepli olarak mahkemeye sunulacağı” bildirildi.