Siyaset
Bağış: Yunanistan cami ayıplı
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Yunanistan’da konuştu: “Bugün dünya zenginlerinin birçoğu Müslüman.. Ancak Yunanistan’a geldiklerinde Cuma namazı kılacakları bir caminin olmaması Yunanistan’ın ayıbıdır.”
Güncelleme Tarihi:
ATİNA
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Yunanistan ziyaretinin Atina ayağında Heybeliada Ruhban Okulunun açılması, cami sorunu, müftülük meselesi, vizelerin kaldırılması ve ikili ilişkilerde gündeme gelen diğer bazı konularda Yunan bakanlarla temaslarının olumlu geçtiğini açıkladı.
Bağış, Atina’daki yeni Büyükelçilik binasında düzenlediği basın toplantısında ilk olarak Heybeliada Ruhban Okulunun açılması konusunda açıklamalarda bulundu. Yunan makamlarının Heybeliada Ruhban Okulunun açılması konusunda beklentileri olduğunu dile getirdiklerini ifade eden Bağış, “Yunanlar bunu ikili bir konu olarak görmediklerini, uluslararası bir konu olduğunu vurgulayarak söylüyorlar ama sonuçta ikili görüşmelerde gündeme geliyor” dedi.
Özellikle hala Atina’da bir caminin olmaması, seçilmiş müftü konusunda Yunanistan’ın Müslüman vatandaşlarının beklentilerinin henüz karşılanmamış olmasının, Atina’da bir Müslüman mezarlığının dahi olmamasının, derneklerin adında Türk kelimesinin kullanılamaması, eğitimle ilgili yaşanan bazı sıkıntılar gibi konuların giderilmesinin, Türkiye açısından önemini dile getiren Bağış, şöyle konuştu:
“Bunların mütekabiliyetle değerlendirilmeyeceğini vurgularken şunun da özellikle altını çizmek istiyorum: Biz Sümela’da ayinlere başlarken bir mütekabiliyet aramadık, Gökçeada’da eğitime başlarken de herhangi bir mütekabiliyet aramadık. Biz farklı inanç gruplarının tarih boyunca kurmuş oldukları yaklaşık 2,5 milyar liralık yaklaşık 1,5 milyar avroluk mülkiyeti iade ederken de hiçbir mütekabiliyet aramadık.”
Atina’da 2 cami olduğuna değinen Bağış, 2 tarihi caminin temel restorasyonlarının yapılarak hemen hizmete sokulabileceğini kendilerine ilettiklerini ancak hukuki sorunların bulunduğunu söyledi.
Bugün Yunanistan’da da Türkiye’de de kimsenin vatanseverliğinden şüphe etmeyeceği iki Başbakan olduğunu belirten Bağış, Samaras ve Erdoğan’ın birlikte oturup bu konularda beraber karar almalarının önemli ve değerlendirilmesi gerekli bir fırsat olduğunu. Başbakan Erdoğan’ın bu konuda çok rahat, esnek ve hazır olduğunu bildiğini kaydetti.
Akdeniz Lüks Seyahat Zirvesi’ne de atıfta bulunan AB Bakanı Bağış, şöyle konuştu:
“Bugün dünyada servetin, sermayenin üretildiği coğrafyaların büyük çoğunluğu İslam dini mensuplarının yaşadığı coğrafyalar. Bugün dünya zenginlerinin bir çoğu Müslüman ama bu Müslüman turistler Yunanistan’a geldiklerinde bir Cuma namazına gidecekleri caminin olmaması bizim meselemiz değil, Yunanistan’ın ayıbıdır. Bunu kendileri itiraf ediyor, söylüyorlar. Ve bunun böyle garajdan döndürülme bir camiyle değil buraya yakışır bir caminin olması, turist çekmek için dahi olsa Yunanistan’a çok önemli bir avantaj sağlayacaktır.”
Cami sorunu sadece Türklerin ve Türkiye’nin bir talebi olarak görmenin yanlış olacağını bildiren Bağış, “Olimpiyatlara ev sahipliği yapmış, demokrasinin icat edildiği bir şehirde, insanlık tarihinin en eski medeniyet merkezlerinden birinde inanç özgürlüğü açısından böyle bir kısıtlamanın hala yaşanıyor olması ne üyesi oldukları AB müktesabıyla ne de mantıkla ifade edilebilinir. Bu konuda dostları, komşuları, müttefikleri olarak da onları teşvik etmek bizim görevimiz” dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Yunanistan ziyaretinin Atina ayağında Heybeliada Ruhban Okulunun açılması, cami sorunu, müftülük meselesi, vizelerin kaldırılması ve ikili ilişkilerde gündeme gelen diğer bazı konularda Yunan bakanlarla temaslarının olumlu geçtiğini açıkladı.
Bağış, Atina’daki yeni Büyükelçilik binasında düzenlediği basın toplantısında ilk olarak Heybeliada Ruhban Okulunun açılması konusunda açıklamalarda bulundu. Yunan makamlarının Heybeliada Ruhban Okulunun açılması konusunda beklentileri olduğunu dile getirdiklerini ifade eden Bağış, “Yunanlar bunu ikili bir konu olarak görmediklerini, uluslararası bir konu olduğunu vurgulayarak söylüyorlar ama sonuçta ikili görüşmelerde gündeme geliyor” dedi.
Özellikle hala Atina’da bir caminin olmaması, seçilmiş müftü konusunda Yunanistan’ın Müslüman vatandaşlarının beklentilerinin henüz karşılanmamış olmasının, Atina’da bir Müslüman mezarlığının dahi olmamasının, derneklerin adında Türk kelimesinin kullanılamaması, eğitimle ilgili yaşanan bazı sıkıntılar gibi konuların giderilmesinin, Türkiye açısından önemini dile getiren Bağış, şöyle konuştu:
“Bunların mütekabiliyetle değerlendirilmeyeceğini vurgularken şunun da özellikle altını çizmek istiyorum: Biz Sümela’da ayinlere başlarken bir mütekabiliyet aramadık, Gökçeada’da eğitime başlarken de herhangi bir mütekabiliyet aramadık. Biz farklı inanç gruplarının tarih boyunca kurmuş oldukları yaklaşık 2,5 milyar liralık yaklaşık 1,5 milyar avroluk mülkiyeti iade ederken de hiçbir mütekabiliyet aramadık.”
Atina’da 2 cami olduğuna değinen Bağış, 2 tarihi caminin temel restorasyonlarının yapılarak hemen hizmete sokulabileceğini kendilerine ilettiklerini ancak hukuki sorunların bulunduğunu söyledi.
Bugün Yunanistan’da da Türkiye’de de kimsenin vatanseverliğinden şüphe etmeyeceği iki Başbakan olduğunu belirten Bağış, Samaras ve Erdoğan’ın birlikte oturup bu konularda beraber karar almalarının önemli ve değerlendirilmesi gerekli bir fırsat olduğunu. Başbakan Erdoğan’ın bu konuda çok rahat, esnek ve hazır olduğunu bildiğini kaydetti.
Akdeniz Lüks Seyahat Zirvesi’ne de atıfta bulunan AB Bakanı Bağış, şöyle konuştu:
“Bugün dünyada servetin, sermayenin üretildiği coğrafyaların büyük çoğunluğu İslam dini mensuplarının yaşadığı coğrafyalar. Bugün dünya zenginlerinin bir çoğu Müslüman ama bu Müslüman turistler Yunanistan’a geldiklerinde bir Cuma namazına gidecekleri caminin olmaması bizim meselemiz değil, Yunanistan’ın ayıbıdır. Bunu kendileri itiraf ediyor, söylüyorlar. Ve bunun böyle garajdan döndürülme bir camiyle değil buraya yakışır bir caminin olması, turist çekmek için dahi olsa Yunanistan’a çok önemli bir avantaj sağlayacaktır.”
Cami sorunu sadece Türklerin ve Türkiye’nin bir talebi olarak görmenin yanlış olacağını bildiren Bağış, “Olimpiyatlara ev sahipliği yapmış, demokrasinin icat edildiği bir şehirde, insanlık tarihinin en eski medeniyet merkezlerinden birinde inanç özgürlüğü açısından böyle bir kısıtlamanın hala yaşanıyor olması ne üyesi oldukları AB müktesabıyla ne de mantıkla ifade edilebilinir. Bu konuda dostları, komşuları, müttefikleri olarak da onları teşvik etmek bizim görevimiz” dedi.