İBRAHİM ACAR  - Gezici medyanın hedefe yerleştirdiği İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Yükseköğretim Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinde bir baskı meydana getirme çabasına girişilmiştir” dedi.

Yeni Akit’e açıklamalarda bulunan Rektör Ak, atama sürecinde hiçbir hukuksuzluğun söz konusu olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Ak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İstanbul Üniversitesi Rektörü atanma süreci, 2547 Sayılı yasanın 13. maddesinde belirtildiği gibi yapılmıştır. Bu yasada rektörün nasıl atanacağı çok net bir biçimde açıktır. Ancak ne yazık ki; bazı çevreler tarafından bu sürece tesir edilmeye çalışıldı. Üç aşamalı atanma sürecinin ilk aşamasını oluşturan seçim aşaması, sürecin tamamı gibi kamuoyuna yansıtılmaya çalışılmıştır. Yükseköğretim Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinde bir baskı yaratma çabasına girişilmiştir. Yaptıkları açıklamalarla hem kendilerini hem de bizi sadece belirli bir siyasi düşünceye sahip öğretim üyelerinin temsilcisi olarak göstermeye çalışmaktadırlar.”

STANDARDI YÜKSELTECEĞİZ

Prof. Dr. Ak şöyle devam etti: “İstanbul Üniversitesi’nin dünyanın en iyi üniversiteleri listelerinde daha da üst sıralara çıkması; öğretim üyelerimizin bilimsel araştırma ve girişimci projelerinin daha fazla olması için ne gerekiyorsa yapılacak. Bizim isteğimiz İstanbul Üniversitesi’nde, ‘Çeşitliliği destekleyen yönetim felsefesi’nin ve şeffaf, hesap veren, saygın ve özerk üniversite’ anlayışının devam etmesi yönetim anlayışlarımızdan birisi. Bunun yanında, akademik özgürlük, tüm paydaşlarla işbirliğine açık bir yönetim anlayışı, ar-ge faaliyetleri ve inovasyon, üniversite-sanayi işbirliği, uluslararasılaşma, e-dönüşüm, öğrenen odaklı eğitim çalışmaları, toplumla bütünleşme, fiziksel altyapının yenilenmesi, akademik ve idari personelimizin yaşam standartlarının yükseltilmesi gibi çalışmalarda yönetim anlayışımızın bir parçasıdır.”

KİŞİLERİ SİYASİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE AYIRMAM

İstanbul Üniversitesi’nin her siyasi düşünceden öğretim üyesine sahip olduğunu söyleyen Ak, “Bunun da üniversitemizin en büyük zenginliği olduğu bilinciyle, seçim döneminde siyasete değil projelere odaklanan bir program ortaya koydum. Bu duruşumu, bugün ve gelecekte de muhafaza etmeye kararlıyım. Huzur ve güven ortamı bizim için çok önemli. Bu ortam İstanbul Üniversitesi’nde sağlandı. Bunu devam ettireceğim” dedi.

BİZ BİRLİKTE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİYİZ

İstanbul Üniversitesi’ne elli yıl sonra sosyal bilimler alanından bir akademisyenin rektör olarak atanmasını da değerlendiren Ak, “İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilim alanıyla bir bütündür. Bilim alanlarımızı ayırt etmeden bir bilim insanı bakış açısıyla rektörlük görevimi yürüteceğim” ifadelerini kullandı.