AKİT MENÜ

Siyaset

CHP’yi kaynatsan da olmuyor şeker

CHP’yi kaynatarak, Deniz Baykal’ı tasfiye eden ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu getiren projenin “Yeni CHP” diye sunduğu yapının eskisinden farkı olmadığı ortaya çıktı. İnsan Hakları Komisyonu Üyesi CHP’li Mahmut Tanal’ın başörtüsüne serbestlik getiren yönetmeliğin iptali için Danıştay’a gitmesi, “CHP’de değişen bir şey yok” görüşünü doğruladı.

Güncelleme Tarihi:
KORAY TAŞDEMİR /  NAİM TAŞBAŞI - İSTANBUL CHP, yine özgürlüklere ket vurma derdine düştü. Her seçim dönemi öncesinde başörtülülere göz kırpan, çarşaf açılımları ve başörtülülere rozet takarak göz boyamaya çalışan CHP, özgürlüklerin hukuki anlamda tanınması karşısında ise her zamanki gibi mahkeme koridorlarını arşınlıyor. CHP İstanbul milletvekili ve aynı zamanda TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Mahmut Tanal’ın, kamuda başörtüsü serbestisinin iptali için Danıştay’a gitmesine tepki gösteren siyasetçi ve STK’lar, CHP’nin her zamanki CHP olduğunu söylediler.

CHP’yi kaynatarak Deniz Baykal’ı tasfiye eden ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu getiren projenin “Yeni CHP” diye sunduğu yapının eskisinden farkı olmadığı bir defa daha ortaya çıktı. Akit’e konuşan AK Parti Çanakkale milletvekili Bülent Turan, Özgür Eğitim Sen Genel Başkan Yusuf Tanrıverdi ve Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, CHP zihniyetinin geri kalmış ve çağdışı bir zihniyet olduğunu dile getirdiler.

TURAN: “BİR DE İNSAN HAKLARI KOMİSYONU ÜYESİ OLACAK”

AK Parti Çanakkale Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Bülent Turan, CHP’nin tavrına şaşırmadığını ifade ederek “CHP bu ve benzeri örneklerle dolu. Dolayısıyla CHP milletvekili Mahmut Tanal’ın kamuda başörtüsü serbestliği getiren yasanın iptali için Danıştay’a dava açması konusunda geciktiğini bile düşünüyorum” dedi. CHP’nin derdinin milletle kavga etmek olduğunu ifade eden Turan, “İnsan Hakları Komisyonu üyesi olan Mahmut Tanal,  başörtüsü serbestliğinin iptali için dava açabiliyor. Siz bir de bunların insan haklarına uzak olanlarını düşünün ki nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu. Turan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şimdiye kadar defaten başörtüsü ve benzeri konularda birbiriyle çelişen beyanatları olduğunu da hatırlatarak “Dolayısıyla bunlardan sadece başörtüsünün çözümü değil, hiçbir konuda çözüm beklememek gerekir. Türkiye’de milletle iş yapan, beraber yürüyen kim varsa onlarla kavga etmiş bir ekibin tutup da milletin sorunu olarak gördüğümüz konuları çözmesi ihtimal dâhilinde değildir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

TANRIVERDİ: “BU; BAĞNAZ, KÖR VE  AHLAKTAN YOKSUN BİR ZİHNİYETTİR”

Özgür Eğitim Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi ise, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü sorununu kendilerinin çözebileceği konusundaki sözlerini hatırlatarak “Bir taraftan da özgürlükler ve insan hakları ile ilgili her konuyu, laikliğe, rejime ve Kemalizm’e tehdit unsuru olarak gören dar totaliter bir zihniyet var. Bunlar ikide bir koşup mahkemelere gidiyorlar” diye konuştu. Tanrıverdi, “Buradan tabii ki bir sonuç alamayacaklardır. Çünkü bu; bağnaz, kör, ahlaktan ve insanlıktan uzak bir zihniyettir. Bu zihniyetle bu ülkede siyaset devri bitti. Bunlar siyasetin karanlık dehlizlerinde yok olmaya mahkûm kimselerdir. Bu zavallılar, eğer birazcık insani hassasiyetlerle hareket edebilseler hem kendileri mutlu olacaklar hem de birer siyasetçi olarak ülkelerine hizmet edecekler” dedi.  Ancak bu kimselerin mutlu yaşamayı da ortak paydada buluşan ve ortak çıkarları olan bir yaşam biçimini de düşünemediklerini kaydeden Tanrıverdi, “Bunların özlemi Almanya’daki Hitler, İtalya’daki Mussolini ve Rusya’daki Stalin modelidir. Bunların özlemi halkların önüne çıkıp demir yumruklarını kaldırıp ‘konuşun’ dediğinde konuşan, ‘susun’ dediğinde susan bir yığın oluşturmaktır” şeklinde konuştu. Tanrıverdi, “Devletin bu noktada halkı hizaya getirme, belli düşünce kalıplarına sokma konusunda demir yumruk olmasını istiyorlar. Bu zihniyet çürüdü, bu zihniyet bitti. Bunlar zavallı ve cahil insanlar ki bunları göremiyorlar. Bunlar siyasetçi falan değil, bunların ülkeye katabileceği hiçbir şey yok. Bunları terapiye almak lazım” dedi.

GÜNDOĞDU: “BU KAFA ÇAĞDIŞI KAFADIR”

Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da CHP’nin bildiğimiz CHP olduğuna dikkat çekerek “Özgürlüklerin yanında yer alamazlar. Tek parti diktatörlüğünün dayattığı yaklaşımlardan kurtulamazlar. Ezanı Türkçe okuttukları dönem içlerine işlemiş. İmkânları olsa yine aynısını yaparlar. Camileri ahıra döndürdükleri dönem pişmanlık duydukları bir şey değil” diye konuştu. Bu kafadan, bu bakıştan özgürlük beklenemeyeceğinin altını çizen Gündoğdu, “Bunlara ‘İnsanın doğuştan getirdiği özgürlüğünü kısıtlamaya çalışmak nasıl bir özgürlük anlayışıdır’ diye sormak lazım. Ülkesinin vatandaşlarının inanç ve ifade hürriyetini yerine getirmesini kaos olarak görüyorlar. Bu kafa çağdışı ve laiklik kavramını kavrayamamış bir kafadır” şeklinde konuştu.  Gündoğdu, “Laiklik doğduğu Fransa’da dinsizin dinsizliğini ve dindarın dindarlığını yaşamasının teminatı iken Türkiye’de laikliğin dinsizlik olarak devamını isteyen bir kafa var. Artık millet tek parti döneminin, vesayetçi devletin müsaade ettiği kadar Türk, Kürt, Müslüman, Alevi ve Sünni olmak istemiyor. Artık millet nasıl yaratılmışsa öyle olmak ve inanç özgürlüğünü de hayata geçirmek istiyor” açıklamasında bulundu.
Bozdağ: CHP yasakçı yüzünü bir defa daha gösterdi

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın kamuda başörtüsü yasağını sona erdiren yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştaya açtığı davaya ilişkin, “Seçim zamanı başörtülülere rozet takan, kadınlara başörtüsü dağıtan CHP, başörtüsü yasağı kalkınca yasakçı yüzünü bir defa daha gösterdi” ifadesini kullandı. Bozdağ, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, CHP’li vekil Tanal’ın açtığı davaya şaşırmadığını, sadece CHP’nin dava açmamasına şaşırdığını belirtti. CHP’de değişen ve yeni bir şeyin bulunmadığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti: “Aynı tas aynı hamam. Seçim zamanı başörtülülere rozet takan, kadınlara başörtüsü dağıtan CHP, başörtüsü yasağı kalkınca yasakçı yüzünü bir kez daha gösterdi. Ey CHP, nerede senin eşitlik, hürriyet, adalet, demokrasi ve insan hakları diyen dilin? Yoksa bu haklar başörtülü kadınlar için geçerli değil mi? Eğer CHP’li vekil davadan vazgeçmez, CHP de vekil hakkında bir disiplin işlemi yapıp davaya yanlış demezse dava, CHP’nin açtığı davadır.” Bozdağ, ayrıca, “Eski yasakçı ve ayrımcı Türkiye muhaldir. CHP, yargıyla veya başka tür yollarla eski yasakçı ve ayrımcı Türkiye’yi yeniden ihya edemez” değerlendirmesinde bulundu.  

Öksüz: Tanal’ın davranışı vicdanları yaraladı

KONYA- Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın kamuda başörtüsü yasağını sona erdiren yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay’a açtığı davaya ilişkin, “Başörtüsü özgürlüğünü ‘hukuka açıkça aykırılık’ olarak değerlendiren sayın vekile sormak istiyorum. Siz hangi hukuktan bahsediyorsunuz? Sizin hukuk anlayışınız hukuka değil ancak komediye konu olabilir” dedi. Öksüz, yaptığı yazılı açıklamada, toplumsal bir yaradan kurtulmayı sağlayan düzenlemenin yargıya taşınmasının, kamu vicdanını derinden yaralayan bir konu olduğunu belirtti. İnsani ve dini özgürlüğün iptalini isteyen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın Mecliste İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmasının trajikomik bir durum olduğunu ifade eden Öksüz, Tanal’ın “Başörtüsü özgürlüğünün uygulanması halinde, telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına neden olacaktır” açıklaması karşısında şaşırdıklarını vurguladı.   

‘CHP’nin genleri hiç değişmez’

BOLU  - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın Danıştaya yaptığı başvuruya ilişkin, “Bunlardan farklı bir şey gelseydi, biz herhalde ‘CHP’nin genleri değişiyor’ derdik. CHP, genlerinin gerektirdiği davranışta bulunmuştur. Ben hiç şaşırmadım” dedi. Yılmaz, insanların sahibi oldukları genleri değiştiremeyeceklerine dikkati çekerek, CHP’nin de gen yapısı bulunduğunu savundu. “Biliniz ki CHP, 40, 50 yıl önce ne ise hiç değişmez. Yıllardır hep CHP darbeleri destekledi” diyen Yılmaz, CHP’nin 1960’da bütün ilçe ve il teşkilatlarında darbenin aleyhinde konuşulmamasını söylediğini belirtti. Yılmaz, 1960 darbesini yapanların daha sonra CHP’den milletvekili olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Nerede özgürlükler kısıtlanır, kitaplar yasaklanırsa, özgürlük daraltılması varsa CHP ordadır.”

“CHP, kendinden olmayan herkese yabancıdır” diyen Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı: “CHP, kendisinden olmayan herkesi farklı bilir. Dolayısıyla bu genleri değişmemiştir. Şimdi de değişmemiştir. Kendi halkına zulmeden Esad’ın yanındadır. Kendi ülkesinde vatandaşı tarafından seçilen Mısır hükümetini devirenlerin yanındadır. Bunlardan farklı bir şey gelseydi, biz herhalde ‘CHP’nin genleri değişiyor’ derdik. CHP, genlerinin gerektirdiği davranışta bulunmuştur. Ben hiç şaşırmadım.”   
    
Şahin: Artık ayrımcılık istemiyoruz

BOLU - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın kamuda başörtüsü yasağını sona erdiren yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay’a açtığı davaya ilişkin, “Artık kılıf kıyafet üzerindeki hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Biz artık kadınların ehliyetini, liyakatını, aklını, potansiyelini, kapasitesini toplumun kalkınmasının bir parçası yapmak istiyoruz” dedi.

Bolu Belediyesi’ni ziyaret eden Şahin, basın mensuplarının, CHP Milletvekili Tanal’ın, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik”in iptali için Danıştay’a yaptığı başvuruyla ilgili sorusuna, demokrasilerde iktidar kadar muhalefetin de önemli olduğu cevabını verdi.

CHP’nin her zaman “İstemezük” tavrıyla hareket ettiğini ve toplumdan uzak kaldığını belirten Şahin, şunları kaydetti: “Şu anda burada toplumla iç içeyiz. Baktığınız zaman başı açığı ile başı kapalısı ile zenginlik içindeyiz. Artık kılıf kıyafet üzerindeki hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Biz artık kadınların ehliyetini, liyakatını, aklını, potansiyelini, kapasitesini toplumun kalkınmasının bir parçası yapmak istiyoruz. Sürekli kendi içindeki ayrımcılık bizi bölüyor parçalıyor. Kalkınma hamlemizdeki hedeflere ulaşmamızı yavaşlatıyor. Ayağımıza pranga koyuyor.”
Bakan Şahin, CHP’nin konuşmaya geldiğinde farklı, icraatta farklı olduğunu dile getirerek, “Siyasette en önemli şey güvenilirliktir. Ağzından çıkanın gereğini yapmaktır. Toplumun sorunlarına sahip çıkmak, çözümün parçası olmaktır. Sandıkta halkımız gereğini yapıyor. Ben yine aynı sürecin yaşanacağına inanıyorum ama muhalefetin vesayet rejiminden, vesayet mantığından kurtulup milli iradeyi arkasına almadığı sürece iflah olması mümkün değil. Bu son olay da bunun göstergesi” şeklinde konuştu.    



Yorumlara Git

Güllü'nün arkadaşı sessizliğini bozdu: Çiğdem Turan'ın olağan dışı olay sözleri gündem oldu

Gençler Arasında Yeni Akım: ‘Ben Yılbaşı Kutlamıyorum, Çünkü Müslümanım!

Ünlü Yunan şirket dev üretici Türk devini satın aldı: Üretim kapasitesine sahip demişti! Dudak uçuklatan bedel

Bakan Işıkhan'dan asgari ücret açıklaması: Çalışanları koruyacağız!

CHP’li belediyelerde “Yakın Çevre Kıyağı” Liyakat zirveye çıktı! Erdem Atay isim isim açıkladı