Sultan Tarlacı, bir dönem ülke gündemini işgal eden, kitleleri televizyona kitleyen haberden esinlenerek hazırlanmış olduğu 197 Gün adlı polisiye gerilim romanını Tuti Kitap okurlarına sunuyor. Parapsikoloji, durugörü, psişik güçler gibi konulara meraklı olanlar için soluksuz okuyacakları bir roman olan 197 Gün, korkunç bir cinayet ile başlıyor. Kitap, işlenen cinayetin ardından gelişen olaylar silsilesinde parapsikolojiye merkalı bir nörolog, psişik yeteneği bulunan matematik öğretmeni, cinayet masası dedektifi komiserin yaşadıklarını konu alıyor.
Doç. Dr. Sultan Tarlacı Beyin Omurilik ve Kas hastalıkları uzmanı olmasına rağmen, temel ilgi alanı insandaki "bilinç" konusudur. Bilinci anlamanın en iyi yolunun kuantum fiziği olduğunu düşünen Tarlacı, her ikisini bir arada ele alan yeni bir bilim dalının (NöroKuantoloji) isim babası ve kurucusu olmuştur. Kuantum fiziği, sinir bilimi ve parapsikolojiyi aynı kazanda kaynatıp özünü bulmakla uğraşırken İbn-i Arabi'nin Sufi mistizmine denk gelmiştir. Bilimin parapsikoloji konusunda görünmez sansürünü aşmanın zor olduğuna inanmakla birlikte gene de bilincin kafatası dışına uzandığı düşünmektedir. Ölümden sonra bir yerlerde bilincin var olmaya devam ettiği ve insandaki bazı duyuların zaman-mekan sınırına tabi olmadığı konusunda okumakta, öğrenmekte, yazmakta ve konuşmaktadır.

Tarlacı, yapmış olduğu çalışmaların doğrultusunda, akıcı kurgusu, ikna edici bilimsel zemini, ilgi çekici dinî ve parapsikolojik yaklaşımlarıyla polisiye romanlar içinde türünün tek örneği olan 197 Gün ile okuyucuya elinden bırakmadan okumak isteyeceği, soluksuz bir hikaye sunuyor.

Sultan Tarlacı Kimdir?

Rize Lisesini bitirdikten sonra Tıp fakültesine başlayan Doç. Dr. Sultan Tarlacı, Tıp eğitimini 1995’de Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlayan Tarlacı dönem birincisi olarak mezun olmuştur. Nöroloji uzmanlığını 1995-2000 yılları arasında Ege Üniversitesi, Nöroloji Anabilim dalından almıştır. 2001-2013 yılları arasında Özel hastanelerde serbest nörolog olarak çalışmıştır. 2000 ve 2001 yıllarında TÜBİTAK-Beyin Araştırmaları Derneği ödülleri, 2003 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Sedat Simavi Sağlık Bilimleri Ödülü ve 2014 yılında öğrenciler tarafından verilen NeoCortex ödülü almıştır. Birçok uluslararası yayını olan Tarlacı halen Şifa Üniversitesinde (İzmir) çalışmaktadır.

SİNAN CANAN İMZALI ''KİMSENİN BİLEMEYECEĞİ ŞEYLER'' TUTİ KİTAP’TAN ÇIKTI..

Tuti Kitap'dan çıkan bir deiğer eser ise Sinan Canan'ın “Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler” isimli kitabı oldu. Sinan Canan Tuti Kitap’tan çıkan “Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler” isimli kitabıyla herkesin merak ettiği konulara yürüttüğü fikirleri akıcı bir dille okuyucuya aktarıyor. Genellikle üniversite gençliğine yapmış olduğu Kaos Kuramı, karmaşıklık, insan beyni ve zihninin yapısı, zihin kontrolü, bilim-inanç ilişkisi, Evrim Kuramı konuşmalarından edindiği geri bildirimler doğrultusunda zenginleştirerek kitaplaştırdığı eserinde genç okurların kışkırtıcı bir metinle karşılaşmasını sağlamaya gayret göstermiş.

Cem Mumcu kitabı şu şekilde özetliyor: “ Popüler bilimsel bir kitap, nadiren bu kadar güzel, edebî ve masalsı bir dille yazılır. Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler, bu kadar yumuşak bir dille yazılıp hem okuyanın kendisini dönüştürmesine hem beynin çalışma biçimini anlamasına hem de evrendeki ahengi öğrenmesine katkıda bulunan nadir kitaplardan... Sanırım birden fazla okumak zorunda kalacaksınız. Kitap bittiğinde artık eski ben’inizi geçmişte bırakıp hınzır bir gülümsemeyle önceki inançlarınızı anımsayacaksınız. Çünkü değiştiğinizi anlayacaksınız. Sahip olduğunuz inançlar konusunda değişime cesaretiniz varsa okumaya başlayın. Okuduktan sonra aynı kişi olmayacağınızı garanti ederim”

“Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler” in arka kapak yazısında yer alan “İnsan beyni; 1,4 kg ağırlığında, su, yağ, protein, şeker ve tuzdan oluşan bir jöledir” cümle kitabı özetlemeye yetiyor. Üç bölümden oluşan eserin ilk bölümü beynin çalışması, lisan yeteneği, davranışlar, algılar ve gerçeklik gibi temel konulara dair ipuçları içeren yazılardan oluşuyor. İkinci bölümde Sinan Canan bilim ve inanç arasındaki ilişkilere ve uyumsuzluklara dair görüşlerine yer veriyor. Üçüncü ve son bölümde bilimin 20. Yüzyıldan bugüne kadar sessizce ilerleyen devrimine yakından bakarak, modern bilimsel bilginin kadim bilgeliğimize nasıl temas ettiğine dair fikirlerini okuyucuya sunuyor yazar.

Sinan Canan Kimdir?

Doç. Dr. Sinan Canan 1972 yılında Ankara’da doğdu. İlk, orta ve üniversite eğitimini Ankara’da tamamlayarak 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans, aynı kurumun Fizyoloji Anabilim Dalı’nda ise doktora eğitimini tamamladı. Bu süreçte sinirbilimleri ve deneysel epilepsi konuları üzerinde çalıştı.

Dr. Sinan Canan, 2010 yılında Fizyoloji Doçenti ünvanını aldı ve Ankara Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde 5 yıl; Ankara Turgut Özal Üniversitesi‘nde de 1 yıl çalıştı. Halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı‘nda görev yapmaktadır. Bilimsel araştırmalarını son yıllarda sinir sisteminde kaotik ve fraktal özellikler konularında yoğunlaştıran Dr. Sinan Canan aynı zamanda Kaos Teorisi, Karmaşıklık, Fraktal Geometri, Doğadaki biçimler, Öğrenme, Lisan ve afazi, Zihin ve Beyin gibi konularda ülke çapında genel dinleyiciye yönelik konferans ve programlar da düzenlemektedir. Dr. Sinan Canan’ın “Fraktal Düşünceler” adlı, bilim ve bilim felsefesi denemeleri tarzında yayınlanmış bir kitabı da bulunmaktadır.