Yılmaz Morgül, konuk olduğu bir TV programında gündeme damga vuracak açıklamalar yaptı.

Morgül'ün açıklamalarından satır başları şöyle;

"ÇOK CİDDİ BİR ROL İSTİYORUM"

Ailemde sinemaya hizmet eden kişiler vardı. Eniştem Erler filmde ışıkçılık yaptı. 8 yaşında İbrahim Tatlıses'i tanıdım ve çocukluğumdan itibaren film setlerinde yer aldım. Ama o zaman da setlerde değil de sahne ışıkları altında olmanın hayalini kuruyordum. Oyunculuk teklifi alsam oynarım ama çok ciddi bir rol istiyorum; Geçmişte Nejat Uygur, Oya Başar gibi usta isimlerden eğitim aldım.

"İDO'YA NAMAZ KILMAYI VE ABDEST ALMAYI BEN ÖĞRETTİM"

İbrahim Tatlıses manevi babam. Onun harçlıklarıyla musiki eğitimime başladım. İdo benim canım. Ona bütün ilklerini öğreten benim. İdo'ya abdest almayı ve namaz kılmayı ben öğrettim dedesiyle birlikte. O kadar terbiyeli bir çocuktur ki İdo; 5 yaşında bile bu tür şeylere ilgisi vardı. Oturdukları malikanenin masasında değil, köylü çocuklarla birlikte yemek yemeyi tercih ederdi.

"ÇORAPLARIMI ÇIKARIP ONA GİYDİRDİM"

İbrahim Tatlıses vurulduğunda hastaneye gittik. İzzet Çapa'nın annesi Gürnar Hanım da hastanedeydi ve üşüyordu. Çoraplarımı çıkarıp ona giydirdim. Siz üşümeyin biz üşürüz dedim.

"HANDE YENER TEŞEKKÜR BİLE ETMEDİ"

Hande Yener'i piyasaya ilk kez ben sundum. Bir sabah programına tek konuktum. Son yarım saat için rica ettiler; ismi ne dedim "Hande Yener" dediler. Kendisini hiç dinlememiştim. Sadece hislerime güvenerek "Sevgili seyirciler, tıpkı Sezen Aksu'lar, Ajda Pekkan'lar gibi o da bir yere gelecek" dedim. Hande Yener çıktı ve "Yalanın batsın" adlı şarkısını söyledi. Daha sonra bir kez bile duymadım "Beni ilk lanse eden Yılmaz Morgül" dediğini. Telefon açıp bir teşekkür eder insan. Ahmet Özhan ise selamımı almıyor. Tabii bu kendi ile Allah arasında. Allah'ın selamını veriyorum yüzünü dönüp gidiyor.

"GEÇMİŞTE KANSER OLDUM"

Geçmişte cilt kanseri geçirdim. 7 yıl boyunca Amerika'ya gidip geldim ve tedavi oldum. Çok üzücü yıllar yaşadım ama bu hastalık beni çok güçlendirdi.