Fetih Sultan Mehmed döneminin kısa bir süre sonrasında vuku bulan olay şöyle gerçekleşti:

Her sene yaptığı gibi üzerine düşen zekâtı vermek için yollara düştüğü öğrenilen Müslüman zat, günlerce aramasına hatta bu konuda kendisine yardımcı olması amacıyla yıllık zekâtını verebileceği fakir birini bulamadı.

'MEMLEKETİMİZDE ZEKAT VERECEK KİMSE BULAMADIM'

Bunun üzerine zekâtının tutarı olan parayı bir keseye koyarak, Cağaloğlu’ndaki bir ağaca asıp, üzerine de, “Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekâtımı verecek kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al.” diye yazdı. Çevre sakinlerinden edinilen bilgiye göre; söz konusu kese üç ayı aşkın bir süre ağaçta asılı kalırken, yapılan tüm araştırmalara rağmen zekâtını ağaca asıp, kaçan kişinin kimliği belirlenemedi.

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar; durumun, Osmanlı tebasının dini duyarlılık ve vecibelerini yerine getirmekte çok hassas bir toplum olmasından kaynaklandığını, herkesin zekât, sadaka vb. dini ve sosyal sorumluluklarını zamanında ve tam olarak yerine getirmesi yüzünden; toplumun sosyal katmanları arasında gelir uçurumu “oluşamadığını”, acilen tedbir alınmazsa yakında kimsenin zekât veremeyebileceğini belirttiler.

SELÇUKLU'DAN AFRİKA'YA ZEKÂT GEMİLERİ

Bilindiği gibi benzeri bir durum daha önce de Anadolu Selçuklu Devleti döneminde yaşanmış, koskoca Anadolu’da zekât verilecek kadar fakir kimsenin bulunamaması sebebiyle, Afrika’ya zekât gemileri kaldırılmak zorunda kalınmıştı.

Kaynak: Tarihgastesi.com