YENİ AKİT / ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resmi ziyaret gerçekleştirmek üzere Kuveyt’e hareketinden önce basın mensuplarına gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdoğan, geçtiğimiz hafta sonu paralel yapı soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 75 kişi için tahliye kararı veren iki hakimle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, “Burada yetki kullanımı açısından kendilerine ait olmayan bir yetkiyi kullanmak suretiyle yetki gaspı yapan bir yargı mercii var. Bu, Türkiye’de bu ilişkilerin nerelere geldiğini göstermesi bakımından çok çok tehlikeli ve çok çok sıkıntılı bir süreç. Yapılan ihanet planlıydı” değerlendirmesini yaptı.

“ÇOK ÇOK TEHLİKELİ BİR SÜREÇ”

Erdoğan, konuyla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti: “HSYK’nın saat 14’te başlattığı toplantı bana göre geç kalmış bir toplantı. Bunlar biliyorsunuz tâ 23 Nisan tatil günü bu işi başlattılar.  Ardından cumartesi-pazar tatil, aynı şekilde bu tatilde de bunu sürdürdüler. Ve daha ilginci gece sabaha kadar odasında çalışma yürüten bir hakim ve oda kilitli. Kimseye kapıyı açmayacak şekilde bu işi anlaşılmayacak şekilde sürdüren bir ya da iki hakim. Bu, Türkiye’de bu ilişkilerin nerelere geldiğini göstermesi bakımından çok çok tehlikeli ve çok çok sıkıntılı bir süreç, ihanet planlıydı. Nitekim gönderilen Başmüfettişlerin hazırladıkları raporu biliyoruz. Öyle zannediyorum ki HSYK da bu raporlar doğrultusunda kararını verecektir.”

“Bazı milletvekilleri İstanbul’da Adalet Sarayı’na gidiyorlar. Anayasa’nın 138’inci maddesine baktığımız zaman, bir defa yargı esnasında ister milletvekili olun, ne olursanız olun, yargıyı baskı altına alamazsınız” diyen Erdoğan, “Bazı milletvekilleri adalet sarayına geliyor. Bu milletvekillerini adalet sarayına sokulması yanlış bir olay. Aynı şekilde avukatların belli saatten sonra oraya girmek suretiyle baskı oluşturma gayretleri de ayrı bir sorun. Bunların hukukla filan alakası yok. Pensilvanya’dan aldıkları talimatla oradan almış oldukları talimatla, oradan yapılmış dualarla bir yönlendirme söz konusu. Temenni ederim ki bugün HSYK’nın kararıyla netice alınmış olur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı, “Bu örgütün içinde yer alanların A’dan Z’ye bedelini ödemesi lazım. Bu ülkede artık hukuk adalet yerini bulacak. Daha da ileri gitmek daha farklı şeyler anlatmak istemiyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet liderlerinin Çanakkale anma törenlerine davet edilmedikleri yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerineyse, “Ben davet edilip edilmediklerini bilmiyorum. Ama 12 yıl başbakanlık yaptım. Başbakanlığım süresince ben ne Sayın Kılıçdaroğlu ne Sayın Baykal ne de Sayın Bahçeli’yi Çanakkale’de görmedim.  Şimdi ne oldu da biz davet edilmedik diyorlar. Ben bir kez görmedim. Farklı yerlerde tören düzenlediyseler onu bilemiyorum” karşılığını verdi.

ERDOĞAN KUVEYT’TE

Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi ziyaret için geldiği Kuveyt’te, Emir Şeyh Sabah El Ahmet El Cabir El Sabah tarafından uçağın merdivenlerinde karşılandı. Kuveytli bakanların Erdoğan’a takdiminin ardından iki Kuveytli çocuk Erdoğan ve Kuveyt Emiri Şeyh Sabah’a çiçek sundu.Erdoğan ve Emir Şeyh Sabah, karşılamanın ardından havalimanında bir süre baş başa görüştü. Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, daha sonra Erdoğan’ı aracına kadar gelerek uğurladı.

YENİ KKTC CUMHURBAŞKANI’NA AYAR!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilen Mustafa Akıncı’nın, KKTC’nin Türkiye’nin yavru vatanı olmadığına yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Bu ifadeler bir sıcaklığın gereğidir. Sayın Akıncı KKTC halkının seçimiyle göreve gelmiştir. Burada iki kardeş ülkeyiz dediğiniz zaman ortaya çok farklı tablolar çıkar. Sayın cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağından duyması gerekir. Türkiye KKTC’yi neden sahipleniyor bunu bir esbabı mucibesi var. Kardeş olarak çalışmanın bile bir şartı vardır. Bu ülke Kuzey Kıbrıs’a bedel ödemiştir. Biz şehitler vermişiz. Ve bedel ödemeye devam ediyoruz. Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alanda kavgasını veren kim? Acaba Sayın Akıncı tek başına bu kavgayı verebilir mi? Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’a bakışı yavru vatandır ve böyle bakmaya devam edecektir. Bir ananın yavrusuna bakışı nasılsa böyle bakmaya devam edecektir. Kendi görüşü böyledir” diye konuştu.