"De ki: Allah'ım sen mülkün sahibi, sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü alırsın, dilediğini yükseltirsin, dilediğini alçaltırsın. İyilik senin elindedir, sen her şeye kadirsin. "

 Âli İmran 26

Dileklerimizi öncelikle ve sadece Allah'tan dileriz. Çünkü her şey O'nun kudretindedir. O'nun izni ve haberi olmadan hiçbir şey meydana gelemez. Dileklerimizi arz ettiğimiz kulları ancak birer vasıta olarak görmeliyiz.

"O'nun katında izni olmadan şefâat edecek (dilekleri yerine getirebilecek) kimdir?"

Bakara 255

Ehl-i Sünnet itikadında tevessül, yani dualarımızda Allah katında makbul olduğu zannolunan kişilerin hürmetine Allah'tan istemek caizse de, bunda çok dikkatli olmak ve o kişide herhangi bir güç görmemek lazımdır. Dileğimizi, şahısların veya ölülerin yerine getirebileceğine inanmak bizi küfre ve şirke götürebilir. 

Aynı şekide Hıdırellez'de de gül ağacına asılan dilek kağıtlarının bir manası yoktur. O günden veya gül ağacından medet ummak doğru değildir. Dinimiz bu gibi batıl inançları yasaklamıştır.

 

 Hıdırellez şenliği uygulaması da bu şekilde anlatılıyor;

 Hıdırellez, Türk ve İslam  kültüründe çok önemli günlerden biridir. Bu günü kutlamak için çeşitli şeyler yapılır. Türk gelenek ve göreneklerine göre şunlar yapılır;

Hıdırellez, evlerde temizlik yapılarak karşılanmalıdır. İneklerin sütü kesilmesin diye Hıdırelleze 7 gün kala kimseye peynir ve yoğurt mayası verilmez. Evin bereketi gitmesin düşüncesiyle kimseye ekmek mayası verilmez. Hıdırellezden 1 gün önce (5 Mayıs) kırlardan 41 çeşit ot, küçük taş ve kekik otu toplanır. Bunlar su dolu bir kap içine atılır ve Hıdırellez sabahı bu suyla el, yüz yıkanır (Bunu yapmakla cildin güzelleşeceğine ve hastalıklardan arınıp, zindelik kazanılacağına inanılır). 5 Mayıs’ta 41 çeşit ot toplanıp eve gelince, evde bulunan eski hasır ve eşyalardan bir kısmının yakılmasıyla bit, pire ve günahlardan arınılacağına; yakılan bu ateşin üzerinden atlamakla da yıl içinde kazanılmış olumsuz ve kötü alışkanlıkların yok olacağına inanılmaktadır. Hıdırellez gecesi (5 Mayıs’ta) evin ana giriş kapısına ağaçlardan koparılan yeşil yapraklı dal konur. Özellikle kapıya asılan söğüt dalının sağlık getireceğine inanılmaktadır. Hıdırellez akşamı toplanan genç kızlar, bir çömleğin içine kendilerine ait bir eşyayı (boncuk, yüzük) atarlar. Hıdırellez sabahı tekrar toplanan genç kızlar, küçük bir çocuğun gözlerini bağlayarak çömlekten boncuk ve yüzükleri tek tek çektirirler. Bu sırada mani bilen kızlar da tek tek mani söylerler. Kimin eşyası hangi manide çömlekten çekilmiş ise; o genç kız, o maniyi kendine göre yorumlar. Hıdırellez gecesi ısırgan otu koparılıp evin önüne konur. Isırgan otu sabaha kadar yendiyse, o kişinin seneye Hıdırelleze kadar öleceğine, yenmediyse yaşayacağına inanılır. Hıdırellez akşamı (5 Mayıs) kadın ve kızlar ellerine kına yakarlar. Hıdırellez akşamı bahçede kenar ve köşelere bakılır. Şayet bakılan yerlerde toprak parıldarsa orada hazine olacağına inanılır. Hıdırellez akşamı ikindiden sonra bahçede bulunan gül ağacının altına insanlar isteklerinin resmini çizerler.Ev isteyen ev şekli, araba isteyen araba şekli, hayvan isteyen hayvan şekli, evlilik isteyen sevdiğini canlandıran bir resim çizer ve dilekte bulunurlar. Bunu yapmakla o yıl içerisinde isteklerinin gerçekleşeceğine inanırlar. Hıdırellez sabahı uykudan erkenden kalkılır. Hıdırellez sabahı anne ve babalar çocuklarını uykudan erken kaldırmak için “kalkın” demezler “uçun, uçun” derler. Hıdırellez sabahı insanlar uykudan yeşil dallarla uyandırılır. Hıdırellez sabahı erkenden kalkılıp dereden üç kez geçilir. Çim üzerindeki çiğlere el sürülüp yüzler ıslatılır. Boyu çok uzun olanların başına Hıdırellez sabahı çubukla vurulur (Boyun daha fazla uzamaması için). Meyve yapmayan ağaçlar Hıdırellez sabahı baltayla korkutulur (Ağaçların korkup meyve vereceğine inanılır). Hıdırellez sabahı, hayvanlar yeşil dallarla dereye sulamaya götürülür. Hıdırellez günü, uyku uyunmaz. Uyku uyunursa bütün yıl uyunamayacağına ve işinin iyi gitmeyeceğine inanılır. Hıdırellez günü badana, temizlik yapılmaz. Kıra çalışmaya gidilmez. Hıdırellez günü un elenmez, çamaşır yıkanmaz. Hıdırellez günü dikiş dikilmez. Hıdırellez günü kavga edilmez. Kavga edilirse bir yıl boyunca kavgalı olacağına inanılır. Hıdırellez günü hamile kadınların salıncakta sallanmasına izin verilmez. Hıdırellez günü makas iple bağlanır, açılmaz. Makas kimseye verilmez, elle tutulmaz. Hayvanların sütünün çok olması için Hıdırellez günü süt pişirilmez, gece pişirilir. Sütü olmayan komşulara süt verilir, yayıkta ayran yapılıp komşulara dağıtılır. Hıdırellez günü ekmek yapılmaz. Bazı köylerde Hıdırellez sabahı silah atılır. Hıdırellez günü beyaz kelebek görülürse o yıl şans ve kısmetin açık olacağına inanılır.

 

De ki: “Sizin, Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere ibadet etmem bana kesinlikle yasaklandı. Ben sizin arzularınıza uymam. (Uyarsam) o takdirde sapmış olurum, hidayete erenlerden olmam.”

Enam 56