AKİT MENÜ

Siyaset

Yassıada özgürlük adası olacak

Yassıada’yı ‘Demokrasi ve Özgürlük Adası’na dönüştürecek olan projenin temeli dün Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından atıldı. Demokrasi ve Özgürlük Adaları projesinin temel atma törenine Başbakan Davutoğlu’nun yanısıra, Aydın Menderes’in eşi Ümran Menderes, Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali ve çok sayıda bürokrat ile vatandaşlar katıldı.

Güncelleme Tarihi:

İSTANBUL - Adnan Menderes ve yol arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan’ın sözde yargılanarak idama  mahkum edildiği Yassıada dün tarihi bir gün yaşadı. Ada’yı ‘Demokrasi ve Özgürlük Adaları’na dönüştürecek olan projenin temeli Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından atıldı. Törende konuşan Davutoğlu, katılımcılardan alkış yerine Fatiha okumalarını istedi. Davutoğlu konuşmasında şunları söyledi; “27 Mayıs 1950’de, 1960’da ve onun öncesinde bu yapılan darbenin, hazırlıkların sadece bir partiye değil, milli iradeye olduğu inancıyla diğer siyasi kadrolar, Demokrat Parti kadroları gibi dimdik ayakta durabilselerdi ve bu darbeden oportünistçe istifade etmek yerine milli iradeyi ‘seçimlere gidelim’ diyebilselerdi, bir daha Türkiye’de darbe yaşanmazdı... Bugün bir seçim öncesinde açıklıkla ifade ediyorum, eğer milli iradenin tecellisi anlamında özgürce seçimlere gidebiliyorsak, bunların kahramanları bugün halka yönelik konuşmalar yapan biz siyasi liderler değiliz, idam sehpasına giderken bile demokrasiyi savunan Adnan Menderes ve arkadaşlarıdır. Allah onlardan razı olsun, Allah onların emanetine sahip çıkmayı bize nasip eylesin. Bu emanetlerin en büyüğüdür... Madem ki Yassıada’dayız. O anlamda bir muhasebe etme zaruretimiz de var. Seçimlere giderken, 27 Mayıs sonrasında eğer siyasiler ‘Biz rakiplerimizle hesaplaşırız’ deme cesaretini gösterip, darbecilere ‘Durun’ diyebilselerdi, eğer aydınlar bu ülkede ‘Özgürlükler adına silahlı müdahaleye karşı çıkıyoruz’ diyebilselerdi, eğer hukukçular ‘Biz hukukun çiğnenmesine izin vermeyiz’ diyebilselerdi, bir daha 12 Mart da 12 Eylül de 28 Şubat da 27 Nisan da yaşanmazdı.”               

“HERKES AÇTIĞI ÇIĞIRLA ANILACAK”               

Fatin Rüştü Zorlu’nun Dışişleri Bakanı, Adnan Menderes’in Başbakan olarak selefi olduğunu dile getiren Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olduktan sonra ilk olarak Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın kabirlerini ziyaret ettiğini, Başbakan olduktan sonra da anne, baba, dede ve babaannesinin mezarlarından önce Adnan Menderes’in mezarına gittiğini kaydetti. Davutoğlu, “Herkes açtığı çığırla anılacak. Şehit Başbakanımız Adnan Menderes, şehit bakanlarımız, başta Celal Bayar olmak üzere bütün Demokrat Parti kadrosu milli iradenin sözcüsü oldular, tavizsiz savunucusu oldular ve hep öyle anılacaklar. Biz de şimdi ve gelecekte ne zaman seçime doğru gidiyorsak ki şimdi öyle, hep 14 Mayıs 1950’yi hatırlayacağız. Eğer o seçim kazanılmamış olsaydı emin olunuz ondan sonra bir daha milli irade egemen olmayabilirdi. Çünkü 14 Mayıs 1950’ye kolay yürünmedi’’ dedi.               

‘GENÇLERE İBRET OLSUN’               

“Demokrasi ve Özgürlük Adaları” projesi temel atma töreninde  konuşan Aydın Menderes’in eşi Ümran Menderes, “İnşallah gençler buraları görürler, bir ibret adası olur burası. Zaten burası ‘Yassıada’ değil yaslı ada” dedi.               

Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali ise, “Adaya yaklaşılması bile yasaktı. Halka açılması bakımından önemli buluyorum. İstanbul’un nefes alacak yerlere ihtiyacı var” diye konuştu.               

İSMİ “DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI” OLDU               

Adanın “Yassıada” olan ismi, Resmi Gazete’nin 14 Aralık 2013 tarihli sayısında yayımlanan kararla “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak değiştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde başlatılan proje çerçevesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 17 Haziran 2013’te onayladığı kararla adada imar planı değişikliğine gidildi. Adada otel, tek katlı ahşap evler, kafe, restoran, heliport alanı, park, açık hava müzesi, meydan, kütüphane, idari bina, kapalı müze, konferans salonu ve seyir terası yapılması planlandı. Adanın doğal yapısını bozmayacak ve yap-işlet-devret modeliyle yapılması öngörülen tesisler, arsa büyüklüğünün yüzde 65’ini geçmeyecek.               

PROJEDE NELER YER ALIYOR?               

l “Demokrasi ve Özgürlük Adaları” projesi çerçevesinde Yassıada siluetinde tarihi yapılar ile bir dönemin izlerini içeren yapılar korunacak. Adada oluşturulacak yeni senaryo çerçevesinde binalar yeniden işlevlendirilecek.               

l 27 Mayıs Tarih Platosu, ziyaretçilerin darbe sonrası yargılama günlerini gerçek mekanlarında gezerek hissetmeleri senaryosundan yola çıkılarak tasarlanacak. Bu bölgede darbe süreci, Adnan Menderes merkezli tüm mahkum edilenleri kapsayan bir formatta görsel ve fiziksel mekanlarda sunumlarla da işlenecek.               

l Adnan Menderes Kongre Merkezi, Demokrasi ve İnsan Hakları Müzesi 3 kattan oluşacak ve müze alanı ile 500 kişilik konferans salonunu barındıracak.               

l Yassıada kimliğini vurgulayan objelerin sergilendiği Açık Hava Sanat/Sergi ve Etkinlik Alanı/Demokrasi Parkı, sabit/kalıcı sergiler ile periyodik olarak değişen temalı sergilere ev sahipliği yapacak şekilde kurgulandı.               

l Proje kapsamında adada kongre ve kültür merkezi, yelken kulübü ve bir kafe yer alacak.                                    

Yorumlara Git

Türkiye'den İsrail'e "Somaliland" tepkisi

Rusya'da Bomba gelişme: Müslüman nüfusu nedeniyle İslami banka kuracak

Sıcak saatler! Suudi Arabistan’a ait savaş uçakları saldırdı

Hükümete akılalmaz tuzak: Çelik üreticisi 'halkı zehirledi' ülke şaşkına döndü! Savcılar kararı ilan etti

İşgalciler Somaliland'in hamiliğine soyundu