Siyaset
Dertleri milletin değerleri
Akit’e konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, tartışılan karma yurtlar konusunda sağlıktaki son gelişmelere kadar çarpıcı açıklamalar yaptı. Müezzinoğlu, karma öğrenci evlerinde ısrar eden çevrelerle ilgili “dertleri milletin değerleri” teşhisinde bulundu.
Güncelleme Tarihi:
AKİT ANKARA - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gazetemiz Ankara Bürosunu ziyaret etti. Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez ile Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya’nın kahvaltıda ağırladığı Bakan Müezzinoğlu, gündemdeki konuların yanı sıra Bakanlık çalışmalarıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu, çarpıcı bilgiler aktardı. Bakan Müezzinoğlu, Başbakan Erdoğan’ın gündeme getirdiği “öğrenci evleri” meselesinin çok farklı yerlere çekildiğini, “özel hayata müdahale” gibi argümanlarla Hükümet’in yasakçı gösterilmek istendiğini belirterek, karma öğrenci evlerinde ısrar eden çevrelerle ilgili “dertleri milletin değerleri” teşhisinde bulundu.
KOMŞU HUKUKU NE OLACAK?
Bakan şunları söyledi: “Üniversitelerdeki gençler kimin sorumluluğunda devletin sorumluluğunda. YÖK’ün sorumluluğunda. Hükümet bunu icra eder. Devlet gençleri korumakla yükümlü. Devlet sigarayla ilgili düzenleme yapıyor. Aslında bu da özel yaşama müdahale etmektir ama bu devletin görevidir. Biz 40–50 yaşındaki adama kahvehanede sigara içemezsin diyoruz. Şuralarda alkol alamazsın, şuralar alkol satamaz, alkollü araç kullanamazsın diyoruz. O zaman bütün bunlar da özel yaşama müdahale olarak nasıl değerlendirilebilinir. O zaman toplum hukuku ne olacak. Veya komşu hukuku ne olacak. Bütün bunlar da devletin görevi. Vatandaşın huzuru, güveni zeminindeki düzenlemeleri devlet yapmak zorunda. Gencin bulunduğu yerde kendini güvende hissetmesi gerekir, devlet bu yüzden vardır. Ha bunu iktidarlar yanlış kullanırsa sandıkta hesabını verirler. Demokrasilerde bu tartışılır. AK Parti’nin 2002’de topluma kuruluş felsefesini açıklarken ‘bu parti milletin partisidir. Milletin temsilciliğini yapacaktır. Muhafazakâr demokrat bir partidir’. Şimdi partimiz çalışmalarını bu ilkelere göre yapacak. Ama toplum buna karşı çıkarsa 5 ay sonraki seçimde cevabını verir.”
KÜRTAJ ARTIYOR MU?
Sağlık Bakanı, son yıllarda kürtajda artış yaşandığı haberleriyle ilgili ise, “2013 yılında bir önceki yıla oranla bir patlama yok. Bizim kayıtlarımız arasında artış gözükmüyor. Ancak kayıtdışılar var. Bunlarla ilgili de net bir rakam yok” dedi.
MESELE MİLLİ DEĞERLER
Meselenin özünde AK Parti’ye karşı ideolojik bir duruşun sözkonusu olduğunu ifade eden Bakan Müezzinoğlu, şunları kaydetti: “Milletin değerlerini koruyan bir anlayışa karşılar aslında. İdeolojik bazı kitlelerin beklediği ne? ‘Bu millet değerlerinden uzaklaşsın, herkes istediğini yapsın’. Hadi ordan. Bu milleti millet yapan değerler var. Ve bu değerlere karşı esasen 150 yıllık sürdürülen bir savaş sözkonusu. Bu millet kendi değerleriyle dünyaya medeniyet sunmuş bir millet. Şimdi milletin yeniden bu değerlere dönmesi, bunları yeniden kazanması, bu değerlerinin güçlenmesi, gelişmesi, korunması, birilerini rahatsız ediyor. Mesele değerler.”
KİŞİNİN ŞERHİ YOKSA KORNEASINI ALABİLECEĞİZ
Bakan Müezzinoğlu, gündemdeki “kornea tartışması”na da açıklık getirerek, “Kornea malum gözün önündeki şeffaf tabaka. Biz bunu organ olmaktan çıkarttık. O bir dokudur artık. Vatandaşın sağlığında ‘benim korneama dokunulmasın’ şeklinde bir beyanatı yok ise, bizim kadavradan kornea dokusunu alabilmemizi sağlayan düzenlemeyi komisyondan geçirdik, şimdi genel kurula gelecek. Olay budur” dedi. 2012 yılı içinde 1500 adet kornea ithal edildiğini, bunların adet maliyetinin yaklaşık 750 dolar olduğunu anlatan Müezzinoğlu “Şu an 4500 kornea bekleyen insanımız var. Bu insanlar sevdiklerini görmüyor. Birinin yardımına muhtaç. İthal edeceğimize bu eksikliği kendi içimizde çözmüş olacağız” diye konuştu.
ÖZEL HASTANELERDE REKABETİN ÖNÜNÜ AÇTIK
Bakan Müezzinoğlu özel hastanelerin aldığı fark ücretleri konusunda da “Bizim vatandaşımızın sağlık hizmetlerine ulaşmada bir parasal gerekçeyi meşru görmemiz mümkün değil. Özel hastaneye giden vatandaşlarımız da hastanenin kurullarına uymak zorunda. Özel hastaneleri devlet hastanesi gibi yapmak doğru olmaz. Oraya da kurallar koyuyoruz. Diyoruz ki ‘Sen şunun iki mislini geçen bir uygulama yapamazsın ama sen 0 ile 2 misli arasındaki rakamı bildirmek zorundasın’. Devlet bir muayeneye 30 lira veriyor. Burada özel hastane ne alabilir? En çok 60 lira alabilir. Normal doğum, devlet ne veriyor. 450 lira. Çok meşhur özel hastane 900 lira veriyor. Bundan fazlasını hastane alamaz. Paket belli. Bundan fazla alamaz ama az alabilir. Biz burada rekabeti amaçlıyoruz” dedi.
KANSER VE DİYALİZDEN FARK ÜCRETİ ALINMIYOR ALINMAYACAK
Sağlık Bakanı, kanser tedavisi ve diyaliz hizmetlerinin “fark ücreti alınamayacak haller” listesinden çıkarılacağı söylentilerinin gerçek dışı olduğunu kaydetti. Müezzinoğlu “Bu alanlarda hiçbir yerde alınmıyor. Kanser diyaliz, yoğun bakım bunlarda fark ücreti kesinlikle yok” dedi.
PERSONEL SINAVI GÜNDEMİMİZDE
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Uzunca bir süredir Bakanlık personeli için görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı yapılmadı. Yakında sınav var mı” şeklindeki sorumaz üzerine de “Çalışlarımız var, ancak henüz bir takvim belirlemedik. Burada tabii bu konuyu hem Maliye’ye hem de Devlet Personel Başkanlığına götürmemiz gerekiyor. Bazen bizim çok istediğimiz bir hususu diğer ayakları oturtmadan bir de kamuoyuna deklarasyon yaptığımız zaman bir beklentiye yol açıyor, dolayısıyla buna şu anda yok deyip geçelim” bilgisini verdi.
GÜRÜZ VE TABİPLER BİRLİĞİ’NDEN TAKOZLUK
Bakan Mehmet Müezzinoğlu, bugün sağlık sistemimizde yaşanan kimi sıkıntıların yüzde yüz çözümünün şu an için mümkün olmadığını anlatırken de, en başta ciddi bir hekim açığı bulunduğunu, bunun 2007’nin YÖK yönetimi ile Türk Tabipler Birliği’nin üniversitelerin tıp kontenjanlarını sınırlı tutmalarından kaynaklandığını söyledi.
İHTİYAÇ VAR AMA KONTENJANI ARTIRMADILAR
Müezzinoğlu şöyle konuştu: “Sıkıntımız yok mu var elbette. Fakat bunları bugün yüzde yüz çözme imkanımız yok. Bakın önümüzdeki 5 yıl bakanlığımızı dolayısı ile hükümeti en çok zorlayacak alan hekim açığımızdır. Peki bu açık nasıl oluştu, burası çok önemli. Türkiye’de 2007 yılına kadar, (yanılmıyorsam) yaklaşık 20 yıl boyunca Tıp Fakültelerine, Türk Tabipler Birliği ‘ihtiyaçtan fazla hekim var’ dedi diye fazla öğrenci almadılar, kontenjanı da hiç arttırmadılar. Biz iktidar olduğumuz yıllardan sonra 2003-2004’ten itibaren Sağlık Bakanımız Recep Akdağ, ‘hekim açığımız, hemşire açığımız var’ diye bas bas bağırmasına rağmen Türk Tabipler Birliği ‘hayır fazlası var’ dedi. O dönem ki YÖK Başkanı da (Kemal Gürüz) o yıllarda tıp fakültelerinin kontenjanını artırmadı. Biz 2007 yılında YÖK Başkanı olan Yusuf Ziya Özcan’a kadar kontenjanı artıramadık. Yani YÖK artırmadı. 2007’den sonra 2008’de 5 bin kontenjanı 7 bin 500’e yükselttik. Bu yıl da Tıp Fakültelerine 11 bin öğrenci aldık.”
İSTİKRAR SÜRMELİ
Bu öğrencilerin mezun olup işbaşı yapmalarının zaman istediğini ifade eden Müezzinoğlu, Türkiye’nin bugün en büyük ihtiyacının istikrar olduğunu kaydederek, “Niye CHP yeni anayasaya yanaşmıyor. Çünkü yeni anayasada milletin hukuku daha güçlü korunacak da ondan korkuyor. Gezi olaylarına niye birileri destek veriyor? İstikrar bozulsun istiyorlar. Çünkü Türkiye’nin gidişatı içeriden ve dışarıdan birilerini rahatsız ediyor” dedi.
TAM GÜN BU AY İÇİNDE MECLİS’E GELİYOR
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bakanlığının çalışmalarıyla ilgili de bilgiler verirken, Tam Gün düzenlemesinin bu ay içinde Meclis’e geleceğini bildirdi. Bakan şöyle konuştu: “Kasım ayında inşallah tamamlamış olacağız. Yasayı güncelleme ihtiyacı duymuştuk, bugünlere kaldı dolayısıyla. Bizim 2010’da YÖK ile birlikte çıkarmış olduğumuz kanun 2547 sayılı kanundan bütün üniversite öğretim üyeleri tam güne tabidir ve muayene, ofis büro açamazlar. O kanunu çıkarmışız. Şimdi bu kanun en fazla doktorları etkilediği için Anayasa Mahkemesi’ne gidilmiş. Bir kısım maddeleri iptal edilmiş. Sonra kanun hükmünde kararname ile yeni bir düzenleme yapılmış. O da Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş. Mahkeme bizden yeni düzenlemeler istemiş. Biz de yeni düzenlemeyi meclise getirdik. Ancak bu da doktorlar ilgili düzenleme yaparken, yine bütününe de atıfta bulunuyor. Dolayısıyla o atıfta bulunmalar yeniden düzenleme gerektiriyor. Şu anda bizim problemimiz ne? Muayenelerin tıpta bir fonksiyonu kalmadığına göre biz hocalarımız ya kurumlarında ya da mesai dışı kurumlarında çalışabilecekleri bir düzenleme yapalım dedik. Önümüzdeki hafta meclisin gündemi dolu olduğu için gelemeyecek ama sonraki hafta gündeme gelmesini bekliyoruz. Bütçe görüşmeleri başlamadan bu işin çözülmesini bekliyoruz.”
KOMŞU HUKUKU NE OLACAK?
Bakan şunları söyledi: “Üniversitelerdeki gençler kimin sorumluluğunda devletin sorumluluğunda. YÖK’ün sorumluluğunda. Hükümet bunu icra eder. Devlet gençleri korumakla yükümlü. Devlet sigarayla ilgili düzenleme yapıyor. Aslında bu da özel yaşama müdahale etmektir ama bu devletin görevidir. Biz 40–50 yaşındaki adama kahvehanede sigara içemezsin diyoruz. Şuralarda alkol alamazsın, şuralar alkol satamaz, alkollü araç kullanamazsın diyoruz. O zaman bütün bunlar da özel yaşama müdahale olarak nasıl değerlendirilebilinir. O zaman toplum hukuku ne olacak. Veya komşu hukuku ne olacak. Bütün bunlar da devletin görevi. Vatandaşın huzuru, güveni zeminindeki düzenlemeleri devlet yapmak zorunda. Gencin bulunduğu yerde kendini güvende hissetmesi gerekir, devlet bu yüzden vardır. Ha bunu iktidarlar yanlış kullanırsa sandıkta hesabını verirler. Demokrasilerde bu tartışılır. AK Parti’nin 2002’de topluma kuruluş felsefesini açıklarken ‘bu parti milletin partisidir. Milletin temsilciliğini yapacaktır. Muhafazakâr demokrat bir partidir’. Şimdi partimiz çalışmalarını bu ilkelere göre yapacak. Ama toplum buna karşı çıkarsa 5 ay sonraki seçimde cevabını verir.”
KÜRTAJ ARTIYOR MU?
Sağlık Bakanı, son yıllarda kürtajda artış yaşandığı haberleriyle ilgili ise, “2013 yılında bir önceki yıla oranla bir patlama yok. Bizim kayıtlarımız arasında artış gözükmüyor. Ancak kayıtdışılar var. Bunlarla ilgili de net bir rakam yok” dedi.
MESELE MİLLİ DEĞERLER
Meselenin özünde AK Parti’ye karşı ideolojik bir duruşun sözkonusu olduğunu ifade eden Bakan Müezzinoğlu, şunları kaydetti: “Milletin değerlerini koruyan bir anlayışa karşılar aslında. İdeolojik bazı kitlelerin beklediği ne? ‘Bu millet değerlerinden uzaklaşsın, herkes istediğini yapsın’. Hadi ordan. Bu milleti millet yapan değerler var. Ve bu değerlere karşı esasen 150 yıllık sürdürülen bir savaş sözkonusu. Bu millet kendi değerleriyle dünyaya medeniyet sunmuş bir millet. Şimdi milletin yeniden bu değerlere dönmesi, bunları yeniden kazanması, bu değerlerinin güçlenmesi, gelişmesi, korunması, birilerini rahatsız ediyor. Mesele değerler.”
KİŞİNİN ŞERHİ YOKSA KORNEASINI ALABİLECEĞİZ
Bakan Müezzinoğlu, gündemdeki “kornea tartışması”na da açıklık getirerek, “Kornea malum gözün önündeki şeffaf tabaka. Biz bunu organ olmaktan çıkarttık. O bir dokudur artık. Vatandaşın sağlığında ‘benim korneama dokunulmasın’ şeklinde bir beyanatı yok ise, bizim kadavradan kornea dokusunu alabilmemizi sağlayan düzenlemeyi komisyondan geçirdik, şimdi genel kurula gelecek. Olay budur” dedi. 2012 yılı içinde 1500 adet kornea ithal edildiğini, bunların adet maliyetinin yaklaşık 750 dolar olduğunu anlatan Müezzinoğlu “Şu an 4500 kornea bekleyen insanımız var. Bu insanlar sevdiklerini görmüyor. Birinin yardımına muhtaç. İthal edeceğimize bu eksikliği kendi içimizde çözmüş olacağız” diye konuştu.
ÖZEL HASTANELERDE REKABETİN ÖNÜNÜ AÇTIK
Bakan Müezzinoğlu özel hastanelerin aldığı fark ücretleri konusunda da “Bizim vatandaşımızın sağlık hizmetlerine ulaşmada bir parasal gerekçeyi meşru görmemiz mümkün değil. Özel hastaneye giden vatandaşlarımız da hastanenin kurullarına uymak zorunda. Özel hastaneleri devlet hastanesi gibi yapmak doğru olmaz. Oraya da kurallar koyuyoruz. Diyoruz ki ‘Sen şunun iki mislini geçen bir uygulama yapamazsın ama sen 0 ile 2 misli arasındaki rakamı bildirmek zorundasın’. Devlet bir muayeneye 30 lira veriyor. Burada özel hastane ne alabilir? En çok 60 lira alabilir. Normal doğum, devlet ne veriyor. 450 lira. Çok meşhur özel hastane 900 lira veriyor. Bundan fazlasını hastane alamaz. Paket belli. Bundan fazla alamaz ama az alabilir. Biz burada rekabeti amaçlıyoruz” dedi.
KANSER VE DİYALİZDEN FARK ÜCRETİ ALINMIYOR ALINMAYACAK
Sağlık Bakanı, kanser tedavisi ve diyaliz hizmetlerinin “fark ücreti alınamayacak haller” listesinden çıkarılacağı söylentilerinin gerçek dışı olduğunu kaydetti. Müezzinoğlu “Bu alanlarda hiçbir yerde alınmıyor. Kanser diyaliz, yoğun bakım bunlarda fark ücreti kesinlikle yok” dedi.
PERSONEL SINAVI GÜNDEMİMİZDE
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Uzunca bir süredir Bakanlık personeli için görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı yapılmadı. Yakında sınav var mı” şeklindeki sorumaz üzerine de “Çalışlarımız var, ancak henüz bir takvim belirlemedik. Burada tabii bu konuyu hem Maliye’ye hem de Devlet Personel Başkanlığına götürmemiz gerekiyor. Bazen bizim çok istediğimiz bir hususu diğer ayakları oturtmadan bir de kamuoyuna deklarasyon yaptığımız zaman bir beklentiye yol açıyor, dolayısıyla buna şu anda yok deyip geçelim” bilgisini verdi.
GÜRÜZ VE TABİPLER BİRLİĞİ’NDEN TAKOZLUK
Bakan Mehmet Müezzinoğlu, bugün sağlık sistemimizde yaşanan kimi sıkıntıların yüzde yüz çözümünün şu an için mümkün olmadığını anlatırken de, en başta ciddi bir hekim açığı bulunduğunu, bunun 2007’nin YÖK yönetimi ile Türk Tabipler Birliği’nin üniversitelerin tıp kontenjanlarını sınırlı tutmalarından kaynaklandığını söyledi.
İHTİYAÇ VAR AMA KONTENJANI ARTIRMADILAR
Müezzinoğlu şöyle konuştu: “Sıkıntımız yok mu var elbette. Fakat bunları bugün yüzde yüz çözme imkanımız yok. Bakın önümüzdeki 5 yıl bakanlığımızı dolayısı ile hükümeti en çok zorlayacak alan hekim açığımızdır. Peki bu açık nasıl oluştu, burası çok önemli. Türkiye’de 2007 yılına kadar, (yanılmıyorsam) yaklaşık 20 yıl boyunca Tıp Fakültelerine, Türk Tabipler Birliği ‘ihtiyaçtan fazla hekim var’ dedi diye fazla öğrenci almadılar, kontenjanı da hiç arttırmadılar. Biz iktidar olduğumuz yıllardan sonra 2003-2004’ten itibaren Sağlık Bakanımız Recep Akdağ, ‘hekim açığımız, hemşire açığımız var’ diye bas bas bağırmasına rağmen Türk Tabipler Birliği ‘hayır fazlası var’ dedi. O dönem ki YÖK Başkanı da (Kemal Gürüz) o yıllarda tıp fakültelerinin kontenjanını artırmadı. Biz 2007 yılında YÖK Başkanı olan Yusuf Ziya Özcan’a kadar kontenjanı artıramadık. Yani YÖK artırmadı. 2007’den sonra 2008’de 5 bin kontenjanı 7 bin 500’e yükselttik. Bu yıl da Tıp Fakültelerine 11 bin öğrenci aldık.”
İSTİKRAR SÜRMELİ
Bu öğrencilerin mezun olup işbaşı yapmalarının zaman istediğini ifade eden Müezzinoğlu, Türkiye’nin bugün en büyük ihtiyacının istikrar olduğunu kaydederek, “Niye CHP yeni anayasaya yanaşmıyor. Çünkü yeni anayasada milletin hukuku daha güçlü korunacak da ondan korkuyor. Gezi olaylarına niye birileri destek veriyor? İstikrar bozulsun istiyorlar. Çünkü Türkiye’nin gidişatı içeriden ve dışarıdan birilerini rahatsız ediyor” dedi.
TAM GÜN BU AY İÇİNDE MECLİS’E GELİYOR
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bakanlığının çalışmalarıyla ilgili de bilgiler verirken, Tam Gün düzenlemesinin bu ay içinde Meclis’e geleceğini bildirdi. Bakan şöyle konuştu: “Kasım ayında inşallah tamamlamış olacağız. Yasayı güncelleme ihtiyacı duymuştuk, bugünlere kaldı dolayısıyla. Bizim 2010’da YÖK ile birlikte çıkarmış olduğumuz kanun 2547 sayılı kanundan bütün üniversite öğretim üyeleri tam güne tabidir ve muayene, ofis büro açamazlar. O kanunu çıkarmışız. Şimdi bu kanun en fazla doktorları etkilediği için Anayasa Mahkemesi’ne gidilmiş. Bir kısım maddeleri iptal edilmiş. Sonra kanun hükmünde kararname ile yeni bir düzenleme yapılmış. O da Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş. Mahkeme bizden yeni düzenlemeler istemiş. Biz de yeni düzenlemeyi meclise getirdik. Ancak bu da doktorlar ilgili düzenleme yaparken, yine bütününe de atıfta bulunuyor. Dolayısıyla o atıfta bulunmalar yeniden düzenleme gerektiriyor. Şu anda bizim problemimiz ne? Muayenelerin tıpta bir fonksiyonu kalmadığına göre biz hocalarımız ya kurumlarında ya da mesai dışı kurumlarında çalışabilecekleri bir düzenleme yapalım dedik. Önümüzdeki hafta meclisin gündemi dolu olduğu için gelemeyecek ama sonraki hafta gündeme gelmesini bekliyoruz. Bütçe görüşmeleri başlamadan bu işin çözülmesini bekliyoruz.”