AKİT MENÜ

Siyaset

Hukukun kafasına silah dayadılar

AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Avukat Özlem Zengin, Paralel Yapı'nın hukukun kafasına silah dayadığını ama tetiği çekemediğini söyledi

2002 yılından bu yana AK Parti ile birlikte aktif siyasetin içinde olan son olarak da İstanbul Kadın Kolları Başkanlığı görevini yürüten avukat Özlem Zengin, AK Parti'den İstanbul 3'üncü bölge 2'nci sıra milletvekili adayı olarak gösterildi. Zengin, kendi söylemiyle ‘yasaksız ilk seçim’ olarak değerlendirdiği 7 Haziran ile birlikte başörtülü milletvekili olarak meclis kapılarını aralayacak olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Kadın milletvekillerinin başörtülü olarak TBMM çatısı altında görev yapmalarından, HDP'nin tehditlerine, Paralel Yapı'nın Türkiye üzerinde kurduğu kumpastan CHP'nin seçim vaatlerine kadar bir çok önemli konuyu Haber7'ye değerlendiren Zengin, çarpıcı açıklamalar yaptı.

MİLLETİN YANINDAYSA TARAFSIZ DERİM

İlk olarak daha önce de verdiği röportajda ülke gündemi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarafsızlığı konusuna değinen AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Özlem Zengin, "Hiçbir Cumhurbaşkanı tarafsız olmadı. Darbelerle gelen darbe taraftarı diğerlerine baktığınızda da Süleyman Demirel, Turgut Özal ve ya Ahmet Necdet Sezer için tarafsız diyebilir miyiz? Özellikle Sezer'in müthiş şekilde taraf olma hali vardı. Eğer önceki Cumhurbaşkanları ile kıyaslama yapıp tarafsız diyeceksek bence en tarafsız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Taraf olduğu ise millettir. Çünkü ben milletin yanında olana tarafsız derim. Bir de milletin kafasındaki tarafsızlık tartışmalarının dengeye oturması için yeni anayasanın şart olduğunu düşünüyorum" dedi.

BEYNİNE SİLAH DAYADILAR AMA MİLLET TETİĞİ ÇEKTİRMEDİ

Paralel yapının dehşet verici şeyler yaptığını vurgulayan Zengin, "İnsanlar cemaatten illallah etmiş. Bir hukukçu olarak, hukukun katledilmiş olduğunu görünce kahroluyorum, çok üzülüyorum. Hukuk fakültesi nasıl savcımızın kafasına silah dayadıysa Paralel Yapı'da hukukun kafasına silah dayadılar. Yaptıkları şeyin hiçbir farkı yok. Bu ülkenin hukuk sisteminin beynine silah dayadılar. Ama bu ülke çok güçlü olduğu için tetiğin çekilmesine izin vermedi. Sınavda yaptıklarıyla, sahte dosyalarla, birilerinin görevlerine son vererek kendi adamlarını koymalarıyla ortada dehşet bir tablo var. Bu dehşet tablo sonlandırmak hükümetimizin görevidir. Şu ana kadar çok yol alınabilirdi ama hukuk içinde hareket edildiği için zaman alıyor. Türkiye hukuksal sistemleri düzene sokuyor" diye konuştu.

TÜRKİYE İLK YASAKSIZ SEÇİMİNİ YAPACAK

7 Haziran'ı ilk yasaksız seçim olarak niteleyen Zengin, "İki dünyayı yaşamış birisi olarak hala kişilerin muhafazakar kadınlara bakınca kafa karışıklığı yaşadığını düşünüyorum. Konumlandırırken iki süzgeç uygulanıyor. Muhafazakar kadınlara yaklaşımları merhametsiz buluyorum. Zaten yük çok ağır ve bu yük kadınların omzunda. Türkiye bugün muhafazakar kadınlar için çok önemli dönüm noktasında. Özellikle başörtülü kadınların TBMM'ye girmesiyle bir yol açıldı. Bu yolla birlikte Türkiye yasaklarını çorap söküğü gibi çözmeye başladı. Türkiye ilk yasaksız seçimine giriyor. Öte yandan ülkemizin bir çok yerinde başörtülü, yaşmaklı teyzeler sırf baba mirası diye tahmin etmeyeceğiniz partilere oy veriyor. Bu beni mutlu ediyor çünkü her yerdeyiz. Türkiye başörtüsü özgürlüğünü AK Parti'ye borçlu. AK Parti olmasaydı bugün hiçbir başörtülü kadın hiçbir partiden aday olamazdı. AK Parti ülkemizin en temel yarasını çözdü. Hayatı normalleştirdi" dedi.

CHP ÇIKIP AÇIKÇA ÖZÜR DİLEMELİ

Partilerin başörtülülere yönelik yaptırımlarını değerlendiren Zengin, "CHP'nin lideri çıkıyor 'bana oy verirseniz valla billa size bir şey yapmayacağım' diyor. Ama bunu teyit eden bir tavır görmüyorum ve söylediklerini inandırıcı, samimi bulmuyorum. Başörtülü kadınlar artık özgürlük mücadelesinden asla geri durmaz, yasakların yaşanmasına asla müsaade etmez. Türkiye'de oranı yüzde 70'i bulan başörtülü muhafazakar kadınların oyunu almadan iktidar olamazsın. Ben CHP'nin başörtülü kadınlardan çıkıp açıkça gönülden, derinden 'biz çok yanlış yaptık. Bu kadar insanın hayatına zulmettik. Özür diliyoruz. Bize hakkınızı helal edin' demeleri gerektiğini düşünüyorum. Ama en ufak bir özür dileme hali de görmüyorum. Bunlarda 'Biz bu yasakların kalkmasına engel olmadık. Öyle durduk o yüzden bize teşekkür edin' havası var. Bir de kalkıp başörtüsü özgürlüğünü bize borçlusunuz diyenler var ben onların zeka özürlüsü olduğunu düşünüyorum, bu açıklamalar insanın sabrını zorluyor" ifadelerini kullandı.

28 ŞUBAT KAFASI BİR YERDE UYKUDA

Türkiye'nin hala 28 Şubat tehlikesi altında olduğunu bu nedenle uyanık olunması gerektiğinin altını çizen Zengin, "28 Şubat'ı yapan kafanın ben bir yerlerde uykuda olduğunu düşünüyorum. Fırsat olsa bize bir yudum bile su vermeyeceklerini düşünüyorum. Bizim uyanık olmamız ve süreci devam ettirmemiz gerekiyor. Diğer taraftan başörtülü kadınlar çok değişti. Bugün geldiğimiz özgürlük noktasında Allah muhafaza en ufak özgürlükleri daraltan bir uygulama olsa kadınlar çok büyük tepki verir. Bu böyle kalamaz çünkü kadınların sabır rezervleri tükenmiş durumda" dedi.

HDP PARA GİBİ BİR YÜZÜNDE GÜLÜCÜK, DİĞER YÜZÜNDE KAN VAR

CHP ve MHP'nin AK Parti'yi yıkmak adına HDP'ye destek verdiğini söyleyen Zengin, "AK Parti'yi nasıl yok ederiz çalışması var. 'El birliğiyle HDP'yi güçlendirirsek bunu başarabiliriz' birlikteliği var. MHP-CHP-Paralel Yapı HDP'ye çalışıyor. CHP'nin MHP'nin İstanbul'da hiç çalışması yok. Siyaset iktidar olmak için yapılır. HDP'nin bir yüzü bağlama çalan, özgürlükleri yayan, kadınlara öncelik tanıyan bir yüz. Para gibi diğer yüzüne dönüyorsunuz kan, silah, mermi, terör, tehdit, baskıyı görüyorsunuz. HDP gibi partiler meclise gelmek istiyorsa kendisini düzeltmeli. Tehdit edenler en büyük korkaklardır. Tehdit eden de tehditlere boyun eğen de onursuzdur. Ben sadece şunu söylemek istiyorum. AK Parti 7 Haziran gecesi sandıktan açık ara olarak birinci parti çıkacak" diye konuştu.

Son olarak cemaatin HDP ile kanka olduğunu söyleyen Zengin, "İnsanlar HDP'ye oy isteyen cemaate 'bu kadar da değil artık' diye tepki gösteriyor. Bizse tek tek seçmene ulaşıyoruz, oy istiyoruz. Bizim için helal oy kavramı var. Bir kişi özgür iradesiyle ve vicdanıyla oy veriyorsa o oy helal oydur. Helal oy biri bin yapar bereketlendirir. Bizim seçmenimiz böyle bir seçmen" dedi.
(Haber7)

Yorumlara Git

SDG için son günler! Ya teslim ya da yok olacaklar

ABD ve İsrail arasında anlaşmazlık iddiası

Filistin'den Arap ülkelerine Somaliland uyarısı

BM Genel Sekreteri Guterres, camiyi hedef alan terör saldırısını kınadı

Erdoğan imzayı attı! Gece yarısı kritik atamalar