AK Parti İstanbul mileltvekili ve adayı Metin Külünk seçime ve seçim sonrasına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Külünk, TSK'da örgütlenen yapının ordu içinde darbe yapmak istediğini söyledi.
İşte Külünk'ün o açıklamaları:
- Türkiye 7 Haziran seçimlerine hazırlanıyor. Genel kanaati Türkiye’nin en büyük ana seçim olacağı tarihi niteliğini siz nasıl değerlendirirsiniz gerçekten bir ana seçim midir tarihi seçim midir?

"BİRİLERİ SİSİ ARAYIŞI İÇERİSİNDE"

-Türkiye’nin önümüzdeki yüzyılının nasıl şekillendireceğini hangi dinamikler üzerinden, Lozanist bir akımla mı yoksa ülkenin geldiği nokta itibari ile Lozan’dan bu yana geldiğimiz noktayı değerlendirip yeni bir akılla mı süreci yöneteceğiz? Bu sorunun cevabını verileceği bir seçim bu. Lozan bu ülkenin imzaladığı bir anlaşma olarak Lozan’ın arkasındaki aklın Türkiye’ye yönelik operasyonlarına hayır diyeceğimiz bir seçim olacak. Kraliçenin çocuklarını yüzyıldır sürdürdükleri egemenliği karşısında bu ülkenin Kuvayı Milliye ruhuyla sandık üzerinden milli bağımsızlık mücadelesinin mesajının sandıktan çıkacağı seçimdir bu seçim. Ben hep söylüyorum bu bir siyasi Çanakkale mücadelesidir. Sadece bir fark var. Çanakkale’de bıçak vardı savaş gemisi vardı tüfek vardı. Bugün sandık var, tank yok silah yok . Ancak birileri Sisi arayışı içerisinde.

"TÜRKİYE BİR KARAR AŞAMASINDA"

Bu seçim AK parti Abdülhamit Han’dan bu yana milletimizin verdiği mücadeleyi en kritik aşamaya taşıdı. Karar aşamasına taşıdı bu karar aşamasındaki Türkiye milli bağımsız demokratik bir devlet olarak yoluna devam edecek kararıdır. Buna karşılık bundan rahatsız olan milli bağımsız demokratik küresel para oligarkları, faiz çeteleri Türkiye’yi sandık üzerinden zaptın altında tutabiliriz sorularına cevaplarını muhalefet ile verdiler. Diğer taraftan bu güçler Türkiye’de terör örgütlerini harekete geçirerek Türkiye’yi destabil hale getirmek istiyorlar bir yandan adı Türkçe dil bilgisi kurallarına göre konulmuş üzerinden bazı isimler üzerinden AK Parti iktidarına şantaj yapmak istiyorlar. Görevine devam ederse hiç bir problem olmazmış gibi dolayısıyla sayın Erdoğan’ın şahsında bu milletin tecelli eden kaderine karşı bu ülkeyi yüz yıldır bu coğrafyayı dizayn edenler bir büyük direnişin içerisindedirler. Bu seçim bunun kararının verileceği bir seçim olacaktır.

"MUSTAFA KEMAL'İ ESİR ETMİŞLERDİ"

-Cumhurbaşkanının meydanlara çıkmasıyla alakalı yürütülen bir durum söz konusu neler söylemek istersiniz?
- Sayın Erdoğan bildiğimiz anlamda bir klasik politikacı, bir genel başkan değildi. Şu an bildiğimiz anlamda da Türkiye’nin geçmiş dizaynı içerisinde konumlandırılmış bir Cumhurbaşkanı değil. Sayın Erdoğan bu ülkenin zamanın ruhu aklına göre tarihi değerleri zamanın ruhu ile mesh ederek batı karşısındaki yenilgiyi bir galibiyete dönüştürme noktasında bir büyük iddiası olan Anadolu’nun değiştirici ve dönüştürücü lideridir. Değiştirici ve dönüştürücü liderlik özelliği olan bir liderden şunu bekliyorlar, devlet başkanlığı makamında oturup Mustafa Kemal gibi ömrünün kalan kısmını tamamlattırmayı bekliyorlar. Özal gibi siyaseten koparılıp Çankaya köşküne hapsedilip aşağıyı Özallaştırarak yukarıyı tutsak ederek Türkiye’yi istedikleri gibi dizayn edebileceklerini bekliyorlar. Bu sayın Erdoğan’ın karakteri ve bu ülkeyle ilgili iddialarıyla örtüşmeyecek bir şey halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanına Türkiye’nin en kritik seçimleri öncesinde sahaya inme diyorlar. Bu şu demektir mesela Mustafa Kemal Musul’a gitmeye kalktı Kazım Karabekir ona itiraz etti. Fevzi Çakmak yanında durdu ama olaylar çıktı bu ülkede Mustafa Kemal gidemedi Çankaya köşkünde kaldı. Sonra Dolmabahçe sarayında son nefesini teslim etti.

"TEK HEDEFLERİ ERDOĞAN"

- Mesaj veriyorlar. Sisi modern firavunun Mursi’yle ilgili verdiği o kararı Mısır vermedi Sisi’nin danışmanı kim? Tony Blair. Mısır’ın eski danışmanlarından birisi kim MHP’nin milletvekili adayı. Nişanları kim aldı? Kimin nişanını taşıyorlar MHP’nin. İstanbul’daki adayı hangi ülkenin verdiği nişanı taşıyor? Bir açıklasınlar bakalım ve o kraliçenin verdiğini üzerinde taşıyanlar 29 Mayıs fetih mitingine gelmiyorlar. O nişanı verenler de Türkiye’nin Lozan’dan sonra bir sistemsel değişime gitmesi karşısında duydukları rahatsızlığı medya organlarında yüksek sesle ifade ediyorlar. Türkiye’nin değişiminin ve gelişiminin önünü açan bir lidere sen halk ile buluşma diyebilir misin? Kendisini seçen kim? Bu millet. Sayın Erdoğan vatandaşıyla dertleşiyor, sohbet ediyor .Türkiye’nin önündeki tehlikeleri haber veriyor. Bir ülkenin devlet başkanı Türkiye’nin önündeki tehditleri fırsatları konuşmayacak da çaycı mı konuşacak bunları? Ya da iş adamı mı tek başına konuşacak? Yani bu meseleler sadece evde veya kahvede mi konuşulacak? Bunlar evde de konuşulacak kahve de de konuşulacak iş adamı da konuşacak. Bu ülkenin devlet başkanı da inecek bu işi dertleşecek ve konuşacak . Tabi onlar alışmışlardır anayasa kitapçığı fırlatmaya, alışmıştır onlar Cumhurbaşkanını köşke tutsak etmeye. Alıştıkları tipleri için sayın Erdoğan karakterindeki değişim ve dönüştürücü özellliği olan devrimsel özellikleri olan bir liderin devlet başkanlığı makamında oturmasından duydukları rahatsızlıkları muhalefet partilerinin çapsızlıkları yüzünden algı operasyonuyla yönetmek istiyorlar öbür taraftan da terör örgütünün önünü açarak eylem yapmaya mecbur ediyorlar. Bir t Bir taraftan da doğuda Selahattin batıda valentin olan Semirtaş üzerinden çözüm sürecini sabote edip süreci akamete uğratmak istiyorlar . Onun için sayın Erdoğan ile ilgili söylenen hiç birisinin bu toprakta karşılığı yok sadece onlar kin ve nefret tohumu ekiyorlar.
-Demirtaş’ın barajın altında kalırsak buraları yakarız doğuyla batıyla açık açık devletin belki tüm fertlerini tehdit eder gibi konuşması için neler diyeceksiniz?

"KİRLİ İTTİFAKA BAKALIM"

Sayın devlet başkanımız Sultanbeyli’deki tapu devir teslim töreninde hodri meydan dedi. Zaten tehdit ediyorlarmış hadi gelin bu millete bu tip anarşizm ile tehdit etmeye kimsenin gücü yetmez sadece Aydın Doğan medyasıyla beraber değiller ki paralelliği görelim CHP, HDP, paralel ihanet çetesi terör örgütleri Kandil’in bir kanadı. Orda asıl görmemiz gereken bir şey var . İmralı’yı ortadan kaldırmak istiyorlar. Demirtaş üzerinden İmralı’nın rolünü çaldırıp İmralı’yı ortadan kaldırıp bu topraklardaki Müslüman kardeşlik denklemini yok etmek istiyorlar daha ileri aşamasını bir yerlerde ak partinin Türkiye’nin getirdiği noktalardan güçlülük noktasından rahatsız olanlar 90’lı yılların bölünme stratejisini tekrar öne aldılar. Türkiye’yi bölmek isteyenlerle Türkiye’deki muhalefet çizgisi aynıdır altını çizerek söylüyorum . Küresel sistemin bir kanadı Türkiye’nin öz projesini öne almıştır. Bu projenin taşeronları HDP’nin başındaki şahıstır. Bu projenin taşeronları İstanbul yalı çetesidir. Bu projenin tasarımları CHP’dir. Bunların hepsi aynı çizgidedir Küresel yapının bölünme hedefine birlikte hizmet etmektedir.

"HEPSİNDEN HESAP SORULUR"

- 7 Haziran gecesi her şey AK Parti’nin lehine gelişti. HDP barajın altında kaldı, AK Parti istediği milletvekili sayısını çıkardı. Bütün taşeronlar, saydığınız isimler için 8 Haziran’dan sonra hesap sorulur mu?
- Aradan 55 yıl geçtikten sonra 27 Mayıs’ın hesabını sorduk mu? Sorduk. 28 Şubat’ın hesabını sorduk mu? Sorduk. Paralel ihanet çetesinin 17-25 Aralık darbe girişiminin hesabını sorduk mu? Sorduk. Gezinin hesabını sorduk mu? Sorduk. Sorulacak tabi ki. Biz daha 28 Şubat’ta çalınan 300 milyar doların hesabını soracağız önce. Bu ülkenin 1947 den beri IMF, küresel faiz çetelerinin cebine transfer edilen 1,5 trilyon dolar civarındaki payın hesabını yapacağız.

"AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDARDIR"

-İki denklemli bir seçim var: HDP barajı aşacak mı? AK Parti tek başına iktidar olacak mı?
AK Parti tek başına iktidar olacağı bir tablo gözüküyor ve yeniden tamam inşallah. Ben sandığın iradesi üzerinde konuşmayı doğru bulmuyorum beni ilgilendiren AK Parti’nin tek başına iktidar çıkacağı değişim ve dönüşüm yeni Türkiye’nin kurumsallaşma devlet aklının ve felsefesinin tarihsel dönüşümünü gerçekleştirerek müesses bir nizam haline döneceği bir Türkiye’nin gerçekleşeceği kararlılıkla yürüyeceğimiz bir seçim sonucu olacaktır bu. Benim bundan hiç kuşkum yok çünkü sokaktayız milletin bu işi nasıl sahiplendiğini görüyoruz
- Sokakta heyecan nasıl?
Aslında sahanın siyasal basireti çok yüksek. Herkes önceden kararını vermiş seçim gününü bekliyor İstanbul’da. Şunu savunan bir insanım ben. Bu heyecanla yetinen bir insan değilim. Şunun için değilim. Ben AK Parti’nin Türkiye’de %60 10’da üzerine ben ekleyeyim %70 oy alma şansına sahip olup sosyo-kültürel sosyo-ekonomik ve psikolojik zemin olduğuna inanan bir insanım. Böyle olmasının şartı da bizim AK Parti olarak liderimizin duyduğu heyecanı, aynı tempoyla aynı inanmışlıkla sahada ilk günmüş gibi heyecanımız koruyarak bu işi mümkün kılabiliriz. Gittiğimiz her köy, insan bizimdir. Biz 12 yılda Abdülhamit’ten bu yana tarihsel olarak verdiğimiz bu milli bağımsızlığın mücadelesini en önemli eşiğindeyiz. Bir saniye daha duracak vaktimiz yok. Bir oy bir dünya diyerek koşmalıyız.

"PARALEL YAPI TSK'DA DARBE PLANLIYOR"

Çok net söylüyorum bir Sisi bulsalar adım attıracaklar ve TSK’nın içerisindeki devlet başkanımızın ifade ettiği milli savunma bakanımızın da ifade ettiği TSK’nın içerisindeki paralel ihanet çetesinin mensuplarının attığı adımlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bu ülkenin MİT tırlarını durdurmaya cesaret edecek kadar gözü dönmüş bir yapının birlik ve beraberliğine halel getirecek bütün tavır ve davranışların devletimiz tarafından gözetim altında tutulduğundan eminim. Bu terör örgütü gözü dönmüş ve kararmıştır. Geçen gün bir vatandaşımız beni arıyor kurumun ismini vermeyeceğim ama kim olduğu anlaşılır oğlumu tehdit ediyorlar korkuyorum halen. Daha tehdidi şantajı , mit tırlarının jandarma tarafından paralel ihanet çetesinin mensubu olan savcıların talimatı ile jandarma tarfından üstüne abanılarak durdurulması mit müsteşarımıza yapılmak istenen operasyon kadar önenli bir adımdır çünkü bu örgütün aklı anadolu değildir bu örgütün ruhu Anadolu değildir . Onun için paralel ihanet çetesini en iyi tanımanın TSK içerisinde cuntalaşma üzerinden bir fırsat bulurlarsa darbe gerçekleştirmelerini ben 9 mart cuntacılarına benzetiyorum. Bu girişimi TSK içerisindeki yapılanmanın yaratıcılarına 28 Şubat’ın devamı olan bir harekettir. Ben canı gönülden isterim ki bir kişi dahil olmasın. Bine yakın bu anlamda mesaj alındığı ifade edildiğinde kısa zamanda bu yapıda kendi yapı millet düşmanı bu topraklardaki bekamızın düşmanı olan devletlere kendini satmıştır. Bu yapının ve varsa orada da inlerine girilecektir ve temizlenecektir.

- Diyanet işleri başkanımızın geldiği nokta ne? Diyanet İşleri niye kurulmuştu? Cumhuriyet’ten sonra stabil meşruiyetini Anadolu nezlinde tesis etmek Cumhuriyet’i daha sonra teslim alan ideolojik yapının İslami ruhlara sıkıştırıp yaşama ait bütün alanlara İslam’ın dinin rengi verme noktasındaki hamlelerini engelleyecek protestan bir yapı oluşturmak için diyaneti tekfir etmişlerdir şimdi içe sıkışmış cami imamı atamakla müezzin atamakla meşgul olan bir diyanetten Semerkand buhara ile meşgul olan bir diyanete… Kudüs’e gidip buranın sorumluluğu bizdedir diye veda hutbesi okuyan bir diyanet işleri. Bosna’da Karadağ’da Somali’de Tunus’da Libya’da Suriye’de bu coğrafyadaki kadim medeniyetimizin ana işi bilen diyanet duruşu kimi rahatsız eder. Söyleyeyim ben size: Moşe aklı. Diyanet işleri içerde ve dışarda etkinliği ile Türkiye sınırları ötesindeki ülke sınırları içerisinde Müslüman dünyasının Türkiye’nin siyasi ve liderliğinde birleştirmek için çalıştırmaktadır. Rahatsız olan kim? Siyonistler, Avrupa’daki ülkeler ele ele vermişler ama cumhurbaşkanımız sayın Görmez’i o bile yetmez uçağı olmalı diye destek çıktı.

"DEMİRTAŞ'A KILIÇDAROĞLU'NA BAK"

Dışardakileri anladık da bu içerdeki Demirtaşa’a, Kılıçdaroğlu’na ne oluyor. Aslında Kılıçdaroğlu’nun Demirtaş’ın şifrelerini çözmek istiyorsanız söylediklerine bakacaksınız Kohe’nin söylediklerine bakacaksınız nasıl birbirleriyle paralel olduklarını, tabi ki Diyanet’ten en önemli rahatsız olan birisi de paralel ihanet çetesidir. Etki alanının genişlemesi bu hain yapının nüfus alanını daralttı aslında diyanetin geldiği noktanın en önemli düşmanlarının geldiği nokta burasıdır. Diyanet işleri bakanımıza saldırsalar ne yazar. Bu millet onun arkasında. Diyanet İşleri bakanımızın uçağı olmalı biz artık pro aktif bir milletiz. Biz devletçik değiliz artık büyük devletiz diyanet işleri başkanımızda bu büyük devletin sahip olduğu o sırtındaki cübbenin başındaki sarığın hakkını güçlü olmasını sağlamak bizim vazifemizdir. Onun için bunlar boş şey.

"BUNLAR BİR NESLİ MAHVETTİ ERDOĞAN BİR NESLİ KURTARDI"

İmam-hatip düşmanlığının arkasında ne var?
28 Şubat devrim kanunlarından öte bir tahribatı adıdır. Sayın devlet başkanımızın imam-hatipli olması bir değerdir. Sayın devlet başkanımızın tarihsel köklerine bağlı İslam’ın bu toplumda bir büyük millet bir büyük medeniyet noktasında manasının ne olduğu idrak etmiş bir neslin yetiştirilmesi noktasında verdiği emekten daha doğal ne olabilir? O anlamda imam-hatiplerin halkın talebe olması imam-hatip açabilir mi? Kimseyi zorla kulağından tutup imam-Hatip’e gönderebilir misin? Bu halkın taleplerini kapattılar bir nesli yok etmek için devlet başkanımızın başbakanlık döneminde de devlet başkanımız açtı bir nesli var etmek için.
(Haber7)