AKİT MENÜ

Aktüel

Başsavcılık, Gezi olayları için nihayet harekete geçti!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; Gezi olaylarında halkı suç işlemeye tahrik ettiği gerekçesiyle İşçi Partisi’nin (İP) televizyonu olan Ulusal Kanal televizyonunun yöneticisi Naci Eriş hakkında dava açtı. Hazırlanan iddianamede, suç işlemeye alenen tahrik ettiği gerekçesiyle Ulusal Kanal yöneticisi Naci Eriş’in 12.5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

Güncelleme Tarihi:
KENAN KIRAN / İSTANBUL - Kenan Bayezit adlı vatandaşın, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği şikayet dilekçesinde, 30 Mayıs 2013 tarihinden itibaren devam eden, toplumun huzurunu bozan, asıl amacı hükümeti devirmek olan “Gezi Parkı Olayları” olarak bilinen eylemlerin, Ulusal TV tarafından toplanma yeri, eylem saati yazılarak iletişim araçları ile koordine edilerek halkın kin ve galeyana teşvik edildiği gerekçesiyle Ulusal Kanal yöneticilerinin yargılanmasını istedi.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı; söz konusu dilekçeyi Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; basın savcısı Nurten Altınok’u görevlendirdi. Ulusal Kanal televizyonunun, 30 Mayıs 2013-23 Haziran 2013 tarihindeki Gezi olaylarına ilişkin yayınları incelendi. CD’ler ve dosya üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; Ulusal Kanal’ın Gezi olaylarını hükümete isyan ve halk ayaklanması olarak sunduğuna dikkat çekildi ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2003/7591 sayılı kararına atıfta bulundu. Cumhuriyet Savcısı Nurten Altınok’un hazırladığı iddianamede; “Demokratik toplumlarda yurttaşların haber alma, bilgilendirme ihtiyaçlarına cevap verecek, kamu elitlerini kritik ederek toplum adına eleştirecek ve kamuoyunun oluşmasını sağlayacak işlevleri üstlenen medyanın, doğru, tarafsız haber verme ilkeleri çerçevesinde hareket etmesi gerekirken, olayları doğrulanmaksızın, abartılı, infiale sevk edici, son derece sert ve şiddet içeren bir anlatım dili kullanılarak yapılan yayınlarda, ‘Devrim yapıyoruz, hükümeti yıkıyoruz, herkes sokağa, isyan ediyoruz, halkı isyana çağırıyoruz, isyan ceza yasasında yasak olsa da o yasağı deliyoruz’ türünden, kamuoyunu açıkça sokağa inmeye teşvik eden, kontrolsüz bir kitle hareketinin oluşmasına zemin hazırlayıcı ifadeler kullanıp, ‘Bugün sokağa çıkılmayacaksa ne zaman çıkılacak’ türünden ifadelerle halk şiddet ve isyana teşvik edilmiştir” deniliyor.

İddianamede, Ulusal Kanal’ın yayınlarında Başbakan Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan’a karşı küçük düşürücü ifadelerin, Başbakan’ın göreviyle ilgili olmadığını, Başbakan’ın şahsının şikayet etme hakkının bulunduğu iddia edildi.


Yorumlara Git

Gazze saldırıları sürerken İsrail ordusunda bir intihar daha!

Sosyal medyayı sallayan o iddialara son nokta konuldu Devletten net açıklama geldi!

Jasmine dizisi edep sınırlarını zorluyor! Çarpık düzenin çarpık piyonları...

Her şeye maydanoz olan Ekrem “Hırsızların elini sıkmam”a suspus!

Diğer partiler sıraya girdi! Bakan Kurum’a teşekkür