Hakan Öztürk  yeniakit.com.tr 

PKK seviciliğiyle öne çıkan aidatçı Tabipler Birliği, bu kez aileyi parçalama projesi olarak uygulanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’ne sahip çıktı. Aidatçı Tabipler Birliği, Yeniakit.com.tr’nin ısrarlı yayınları sonrası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’sinin MEB ve YÖK tarafından kaldırılmasına tepki gösterdi.

Feminist gruplar sapkınlıkta sınır tanımıyor

Feministler sapkınlıkta sınır tanımıyorlar. Feminist gruplar cinsiyeti ikiye ayırıyor. Onlara göre bir doğuştan getirdiğimiz biyolojik cinsiyet bir de sonradan kazandığımız cinsiyet var. Feministler sonradan kazanıldığını iddia ettikleri cinsiyete toplumsal cinsiyet tanımlaması yapıyor. Feministlere göre; kadınla erkeğin sosyal rol ve davranışlarının sebebi doğuştan getirdiği farklılıklar değil, bu nedenle kadınlık ve erkeklik davranışları yeniden kurgulanıp değiştirilebilir.

YÖK, sapkın projeden vazgeçmişti

Üniversitelere yön veren Yükseköğretim Kurulu tarafından Tutum Belgesi adıyla üniversitelere gönderilen genelgede Toplumsal Cinsiyet Eşitliği zırvasının tüm okullara ders olarak dayatıldığını Yeni Akit ortaya çıkarmıştı. Yeniakit.com.tr’nin ısrarlı yayınları sonrasında ise YÖK, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adlı sapkın projenin uygulamasından vazgeçmişti.

PKK sevici Türk Tabipleri Birliği’nden sapkınlara destek açıklaması yapıldı

PKK sevici tutumlarıyla bilinen Türkiye Tabipleri Birliği (TTB) Etik Kurulu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesinin YÖK tarafından kaldırılmasına tepki gösterdi. “Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu” imzasıyla yayınlanan açıklamada, “Yüksek Öğretim Kurulu’nca (YÖK) 8 Mart 2016 tarihinde yayımlanan ‘Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’nin, kavramın farklı algılara yol açtığı gerekçesiyle Şubat 2019 tarihinde geri çekilmesi ve YÖK’ün resmi web sayfasından kaldırılmasını eleştirerek, toplumsal cinsiyet kavramının insan hakları bağlamında değerlendirildiği belirtildi. Etik Kurul görüşünde, “Eşitliğe vurgu yapan ‘Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’nin üniversite ortamından kaldırılmasının, günümüzde yaşanmakta olan insan hakları rejiminin krizini derinleştirecek yaklaşımdır ve etik açıdan temellendirilmesi olanaksızdır” denildi.