Aktüel
Asıl olan okul
MEB’in dershaneler ve etüd merkezlerinde düzenleme yapmaya hazırlanması eğitim üzerinden rant elde edenleri rahatsız ederken; eğitimciler, “Dershaneler okulların önüne geçmemeli. Asıl olan okuldur... Yılda 3-6 bin TL dershane ücreti ödemek zorunda kalan dar gelirli aileler de düşünülmeli” dediler.
Güncelleme Tarihi:
KORAY TAŞDEMİR / NAİM TAŞBAŞI - Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershanelerin ve etüt merkezlerini özel okullara dönüştürmesi yönünde bazı çalışmalarının olduğunun basına yansıması öğrenciler üzerinden rant elde ederek para kazanan kesimleri son derece rahatsız etti.
Çocukların eğitiminde okulun öncelikli olmasına rağmen dershanelerin gerekliliğini kanıtlama telaşına düşen rantçılar, AK Parti Hükümeti’ni hedef tahtasına oturttular. Yıllık ücretleri 3 bin TL ile 6 bin TL arasında değişen dershanelerin asgari ücretle geçinmek zorunda olan bir aileyi ne kadar zor durumda bırakacağına hiç değinmeyen rantçılar, dershanelerde çalıştırılan öğretmenlerin üç kuruş paraya talim etmesine de sessiz kaldılar. Uzmanlar, asıl olanın okul olduğunu, dershanelerin okulun önüne geçmemesi gerektiğini bir kez daha yinelediler.
ÖZER: ASIL OLAN OKULDUR
Eğitim- Bir- Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, asıl olanın okul olduğunu belirterek, “Dershanelere ihtiyaç duyulmayacak bir eğitim öğretim ortamını sağlayalım” dedi. “Okullarımızın altyapı problemlerini çözüp öğretmen ihtiyaçlarını karşılayalım” diyen Özer, “Okullarımızın çocukların rahatlıkla vakit geçirebileceği, zamanlarını değerlendirebileceği, öğretmenlerinin denetiminde sosyal imkanlardan yararlanabileceği konuma getirmemiz gerekiyor. Böyle olursa hem öğrenci hem de veliler için daha sağlıklı olacak. Yani okullarımızı dershanelere ihtiyaç duymayacak şekle getirebilirsek o zaman dershaneler kendiliğinden ihtiyaç olmaktan tamamen çıkıp kapanma durumuna gelecekler” diye konuştu. Özer, ayrıca konunun eğitimciler tarafından tartışılması gerektiğini ifade etti.
AVCI: DERSHANELER OKULUN ÖNÜNE GEÇMEMELİ
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı ise dershanelerin gelişmiş ülkelerde eğitim sistemine takviye edici ve destekleyici birer kurum olduklarını belirterek, “Bizde de öyle olması lazım ama maalesef ki öyle değil. Bizde dershaneler eğitimin önüne geçmiş durumda” dedi.
Kamuoyunda ‘sınavı kazanmam için dershaneye gitmem lazım’ gibisinden bir algı olduğunu da dile getiren Avcı, “Bir diğer algı da anne ve babalar çocuklarını dershaneye gönderemezlerse anne babalık vazifelerini yerine getirmemiş addediyorlar. Ben bizdeki dershanelerin de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bir misyonu infa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Dershaneler okulların önüne geçmemeli” diye konuştu.
Avcı, “Çocuklar sınavı kazanmak için kendilerini dershanelere mecbur ve mahkûm hissetmemeli. Bunun için de öncelikle eğitim sistemimizde bazı reformlar yapmamız gerekiyor. Bu reformların başında öncelikle eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Böylelikle çocuklarımızı dershane mecburiyetinden kurtarabiliriz” açıklamasında bulundu.
Çocukların eğitiminde okulun öncelikli olmasına rağmen dershanelerin gerekliliğini kanıtlama telaşına düşen rantçılar, AK Parti Hükümeti’ni hedef tahtasına oturttular. Yıllık ücretleri 3 bin TL ile 6 bin TL arasında değişen dershanelerin asgari ücretle geçinmek zorunda olan bir aileyi ne kadar zor durumda bırakacağına hiç değinmeyen rantçılar, dershanelerde çalıştırılan öğretmenlerin üç kuruş paraya talim etmesine de sessiz kaldılar. Uzmanlar, asıl olanın okul olduğunu, dershanelerin okulun önüne geçmemesi gerektiğini bir kez daha yinelediler.
ÖZER: ASIL OLAN OKULDUR
Eğitim- Bir- Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, asıl olanın okul olduğunu belirterek, “Dershanelere ihtiyaç duyulmayacak bir eğitim öğretim ortamını sağlayalım” dedi. “Okullarımızın altyapı problemlerini çözüp öğretmen ihtiyaçlarını karşılayalım” diyen Özer, “Okullarımızın çocukların rahatlıkla vakit geçirebileceği, zamanlarını değerlendirebileceği, öğretmenlerinin denetiminde sosyal imkanlardan yararlanabileceği konuma getirmemiz gerekiyor. Böyle olursa hem öğrenci hem de veliler için daha sağlıklı olacak. Yani okullarımızı dershanelere ihtiyaç duymayacak şekle getirebilirsek o zaman dershaneler kendiliğinden ihtiyaç olmaktan tamamen çıkıp kapanma durumuna gelecekler” diye konuştu. Özer, ayrıca konunun eğitimciler tarafından tartışılması gerektiğini ifade etti.
AVCI: DERSHANELER OKULUN ÖNÜNE GEÇMEMELİ
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı ise dershanelerin gelişmiş ülkelerde eğitim sistemine takviye edici ve destekleyici birer kurum olduklarını belirterek, “Bizde de öyle olması lazım ama maalesef ki öyle değil. Bizde dershaneler eğitimin önüne geçmiş durumda” dedi.
Kamuoyunda ‘sınavı kazanmam için dershaneye gitmem lazım’ gibisinden bir algı olduğunu da dile getiren Avcı, “Bir diğer algı da anne ve babalar çocuklarını dershaneye gönderemezlerse anne babalık vazifelerini yerine getirmemiş addediyorlar. Ben bizdeki dershanelerin de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bir misyonu infa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Dershaneler okulların önüne geçmemeli” diye konuştu.
Avcı, “Çocuklar sınavı kazanmak için kendilerini dershanelere mecbur ve mahkûm hissetmemeli. Bunun için de öncelikle eğitim sistemimizde bazı reformlar yapmamız gerekiyor. Bu reformların başında öncelikle eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Böylelikle çocuklarımızı dershane mecburiyetinden kurtarabiliriz” açıklamasında bulundu.