İSMAİL UĞUR / ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “koalisyon modelleri hakkında konuşmayın” talimatından dolayı isminin mahfuz tutulmasını isteyen MHP yöneticisi Akit’e önemli açıklamalarda bulundu. MHP’li üst düzey yönetici, “CHP’yi, MHP ve HDP desteği ile iktidara getirme çabaları var. Gazeteci kisvesi ile gidip gelen CHP sempatizanları bunu telkin ediyor. ABD’liler gelip gidiyor, CHP’yle iş birliğini telkin ediyor. Tabanımız, HDP’nin herhangi bir şekilde işin içinde olacağı bir iş birliğine yoğun bir şekilde karşı çıkıyor. Taban, ‘HDP’nin silahları ile işbirliği yapmayınız’ diyor. Taban haklıdır” dedi.

SAYIN BAHÇELİ HDP’Lİ FORMÜLLERE KAPALI AMA…

MHP yöneticisi şöyle devam etti: “Sayın Bahçeli, HDP’li bütün formüllere kapıyı kapattı. Bu CHP’li formülleri de imkansız hale getiriyor. Son günlerde, Ülkücü düşmanlığı ve uluslararası güçlerle olan bağlantılarıyla bilinen bazı medya organlarının, MHP’nin iyiliğini düşünüyormuş görünümü altında CHP pazarlaması yaptıklarını görüyoruz. Baskı ne kadar yoğun olursa olsun, Sayın Bahçeli’nin boyun eğeceğini sanmıyorum. MHP olarak HDP’nin içeriden ya da dışarıdan destek vereceği hiçbir formülde yer alamayız. Tabanımızın temel hassasiyetlerindeki birlikteliklerden dolayı AK Parti ile koalisyon işin doğasına daha uygun. Bu mümkün olmadığı takdirde erken seçim kaçınılmaz görünüyor. Partimizin bir erken seçim korkusu yoktur.”

KIRMIZI ÇİZGİ “HDP’SİZ HÜKÜMET”

MHP yöneticisi, partilerinin kırmızı çizgilerine de dikkat çekerek şunları söyledi: “Partimizin kırmızı çizgileri elbette var. Sayın Arınç’ın ‘siyasette kırmızı çizgi olmaz’ yaklaşımına katılmıyoruz. HDP ile iş birliği kırmızı çizgimizdir, söz konusu dahi edilemez. Çözüm sürecine bu mantığı ile karşıyız. Bu, Güneydoğu’daki insanımızın taleplerini kapalı olduğumuz anlamına gelmez. Bölgeye yönelik yatırımların önünün daha da açılması ve işadamlarımızın bölgeye yatırımlarının teşvik edilmesi lazım. Türk üst kimliğini reddetmeyen özgürlük adımları atılabilir ama teröre asla taviz veremeyiz. Devlet şefkatli bir baba gibi davranmalı ama HDP çevrelerinin ‘şımarıklıklarına’ da asla göz yummamalı. Güneydoğu’da devlet adeta yok, adamlar etrafı keleşlerle tarıyorlar. Bunlara müsaade edilemez. Silahlı siyasete asla göz yumulamaz! Ülkede PKK terörü kol geziyorken, sağlıklı düşünmek mümkün değil. PKK tehdidi tamamen ortadan kaldırılmalı. Bunun için sosyal politikalarla güvenliğe dair politikalar eş güdümlü olarak sürdürülmeli.”

CUMHURBAŞKANI İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR

Milletin selameti ve devletin devamlılığı meselesinin bütün tartışmaların önünde olduğunu vurgulayan MHP yöneticisi, “Biz MHP olarak ülkenin hükümetsiz kalmasını ve bir kriz ortamına sürüklenmesini istemeyiz. Eğer bir koalisyon içinde yer alırsak bilinmelidir ki bu, milletimize olan sorumluluğumuzun gereğinin bir neticesi olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı’na ilişkin tartışmalar, koalisyon sürecini etkilemez. Bunlar bugünün meselesi değil, Yüce Divan tartışmaları da ülkenin önünü tıkayacak bir noktaya taşınmamalıdır” dedi.

CHP İLE KAN UYUŞMAZLIĞIMIZ VAR

CHP ve MHP tabanları arasında bir “kan uyuşmazlığı” olduğunun da altını çizen MHP yöneticisi, “Bizim tabanımız milli ve muhafazakar bir tabandır. ‘Ya Allah, Bismillah, Allahuekber’ diye slogan atan bir tabandan, dinine ve değerlerine karşı yapılan girişimlere onay vermesi beklenemez. Hakim ve savcılarımıza başörtüsü serbestisi getirildiğinde biz sevindik, onlar, ‘Tepkimizi seçim sonrasında ortaya koyalım, aksi takdirde oy kaybederiz’ diye baktılar. Temel noktalarda farklarımız var. AK Parti’nin bazı politikalarına temelden karşıyız ama tabanlardaki yakınlık, tavanı da bir noktaya getirme gücüne sahiptir.”