AKİT MENÜ

Siyaset

Demirel, Akit’i dâvâ yağmuruna tutmuştu

Kartel medyasının Süleyman Demirel’in ölümünün ardından söylediği ve yazdığı “Basına hoşgörülüydü, gazetecilere dava açmazdı, bağımsız ve özgür medyadan yanaydı” sözlerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Demirel, kendisiyle ilgili yapılan haber ve köşe yazılarıyla ilgili olarak Akit’i dava yağmuruna tutmuştu.

Güncelleme Tarihi:

HÜSEYİN KULAOĞLU / İSTANBUL - Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ölümünün ardından söylenen, “Basına hoşgörülüydü, gazetecilere dava açmazdı, bağımsız ve özgür medyadan yanaydı” sözlerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Basın Konseyi, Aydın Doğan ve Uğur Dündar başta olmak üzere belli bir kesim tarafından yere-göğe sığdırılamayan Süleyman Demirel’in, Akit’i dava yağmuruna tuttuğu görüldü.

DÜNDAR: BİR TEKİNDE BİLE DAVA ETMEDİ!

Basın Konseyi, Demirel’in ölümüyle ilgili yaptığı açıklamada, “Türk siyaseti ile özdeşleşen fötr şapkası ve gazetecilere gösterdiği engin hoşgörüsü, elbette unutulmayacaktır” dedi.  Aydın Doğan da, bir televizyon programında yaptığı açıklamada; “Gayet demokrat, hoşgörülü, eleştiriye tahammüllü, demokrasi kültürünü özümsemiş değerli bir devlet adamını kaybettik. Süleyman Bey’e göre hakikaten demokrasinin olmazsa olmazlarından bir tanesi bağımsız ve özgür medyaydı” diye konuştu. Sözcü Gazetesi’nin ulusalcı Kemalist sol kırması yazarı Uğur Dündar ise sosyal paylaşım sitesi twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Merhum Demirel’in neredeyse tüm kardeşleri ve yeğenleriyle ilgili yolsuzluk haberleri yaptım. Hem de manşetten. Bir tekinde bile dava etmedi!’’ dedi. 

İŞTE DEMİREL’İN HOŞGÖRÜSÜ

 “Basına hoşgörülü olan ve dava etmeyen” denilen Süleyman Demirel, Akit’i dava yağmuruna tutmuş. Süleyman Demirel’in Akit’e açtığı davaların bir kısmı şu şekilde:

• 4 Nisan 2000 tarihli Akit gazetesinde ‘Kör İnat’ başlıklı yazıda ‘Süleyman Demirel’de koltuk hırsı gözlerini kör etti’ ifadelerinden dolayı Mehmet Özmen ve Çağrı Bal hakkında TCK 158/2-4 maddelerinden cezalandırılmaları için Bağcılar Asliye Ceza Mahkemesinde 2000/658 Esas sayılı dosya ile dava açtı.

25 Ocak 2000 tarihli Akit gazetesinde Yaşar Kaplan’ın kaleme aldığı ‘Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir’ başlıklı yazıda “Densizliğinde bulunan zat” ifadesi kullanıldığı için yazar ve ayrıca Mehmet Özmen hakkında Bağcılar 1 Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2000/1007 Esas nolu dosya ile TCK 158/2-3-4 maddelerine aykırılıktan ceza davası açtı.

Akit gazetesinde 2 Aralık 1999 tarihinde yayınlanan “Yeter artık nemrut” başlıklı haber sebebiyle Cengiz Şimşir ve Mehmet Özmen hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten TCK 158/2-3 maddelerinden cezalandırılma isteğiyle Bağcılar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2000/93 Esas sayılı dosya ile ceza davası açtı.

26 Haziran1998 tarihli Akit gazetesinde “Sosyete babası” başlıklı haberde “Saraybahçelerinde sosyetenin çoğunlukta olduğu holding ziyaretlerine senfoni salonlarına koşan Kanarya Sevenler Derneği Yöneticilerini Köşk’e davet eden Demirel, başörtüsü mazlumu genç kızların derdini dinlemekten kaçtı... Kartelin Cumhurbaşkanı mı? Yüzde 10’luk Hürriyet’in Ankara ve İstanbul’daki kutlama törenlerine koşa koşa giden Demirel’in 65 milyonun ortak sorunu olan başörtüsüne özgürlük için Ankara’ya yürüyen öğrencileri kabul etmemesi sosyete Cumhurbaşkanı-Holdinglerin Cumhurbaşkanı değerlendirmesine yol açtı.” denildiği için Murat Balıbey, İbrahim Acar, Deha Dizdar hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten TCK/158-1-2 maddeleri gereği cezalandırılmaları için Bağcılar Asliye Ceza Mahkemesinde 1999/1063 Esas sayılı dosya ile dava açtı.

1 Ağustos 1997 tarihinde Akit gazetesinde yayınlanan Bayram Demir imzalı “Sirkeden olmaz şeker olsa da cinsine çeker” başlıklı yazıda “Milletin değerlerine yabancı” ifadesi kullanıldığı için Ali Karahasanoğlu hakkında TCK 158/1-3 maddesinden cezalandırılma istemiyle Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nden 1999/250 Esas sayılı dosya ile dava açtı.

25 Temmuz 1997 tarihli Akit gazetesinde “Şerefsizlik bu” başlıklı haberde “Yıllardır ülkeyi muasır medeniyet seviyesine ulaştıracağız diyen zihniyet 65 milyona 3. Dünya ve Cunta ile yönetilen ülkelerin eğitim modelini layık gördü” ifadeleriyle Cumhurbaşkanı hakaret edildiği belirtilerek Ali Karahasanoğlu hakkında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden 1997/319 Esas Sayılı dosya ile dava açtı.

2 Eylül 1998 tarihli Akit gazetesinde “Yeni Erkan-i Harbiye Umumiye Reisi’ne” başlıklı yazıda Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği iddiasıyla Murat Balıbey ve Ali Osman Eğilmez hakkında Cumhurbaşkanı hakaretten Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’Nde 1999/1062 Esas sayılı dosya ile TCK 158/1-4 maddelerine aykırılıktan ceza davası açtı.

HASAN KARAKAYA HAKKINDA 25 BİN TL’LİK DAVA

“Türbanlılar Arabistan’a gidip okusun” şeklinde Habertürk’e demeç veren Süleyman Demirel’i 2 Mayıs 2006 tarihli “İki elimiz yakanda” başlıklı yazısı ile eleştirdiği için Yazarımız Hasan Karakaya hakkında Ankara 7 Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 25 Bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.

CUMA DERGİSİ DE NASİBİNİ ALDI

15-21 Ağustos 1997 tarihli Cuma dergisinde “Demirel halkın değil laik istismarcılarının babası” başlıklı yazıda “Baskıcı ve anti demokratik uygulamalara destek verdi... Çankaya’da o hep ceberrut anlayışının vazgeçilmez temsilcisi olmuştur. O,  belki laiklik istismarcılarının babasıdır” ifadeleriyle Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle Mustafa Karahasanoğlu hakkında TCK 158/1-3 maddelerinden cezalandırılması için Bakırköy 2. Ağır Ceza mahkemesinden 1998/22 Esas no ile dava açtı.

Yorumlara Git

AB’ye uyarı: NATO’dan ayrı yol, Avrupa’ya zarar verir

Yalan makinesi Sözcü ve Cumhuriyet fena yakalandı! Bir yanda 455 bin konut, bir yanda ihanette pişti

İstanbul Esenyurt'ta otobüs devrildi! Ölü ve yaralılar var

Sen misin yolsuzluk zanlılarını savunan! Vatandaşlardan CHP’nin Emir’ine çok fena kapak!

İran'dan İsrail'e Somaliland tepkisi