Siyaset
Devlet Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na sert sözler
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sert ifadeler kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle;
7 Haziran ile birlikte demokrasinin nefesi açılmış ve toplumsal refahlama yaşanmıştır. Türkiye'nin AK Parti'den ibaret olmadığı açıkca ortaya çıkmıştır.
MHP olarak 7 Haziran'dan bu zamana kadar söylediğimiz sözlerin tamamen arkasındayız. Türk Milleti MHP'ye ana muhalefet görevi vermiştir. Bize verilen ana muhalefet görevi koalisyon görüşmelerine kapı kapattığımız anlamına gelmez.
46 yıllık mazimizi hiçe sayarak koalisyon görüşmeleri yürütmemizi isteyenler hayal içindedir. Bize anlam veren değerleri hiçe sayarsak bunu ne şehitlerimize ne de milletimize anlatamayız. MHP'nin 46 yıllık şerefli mirasını günlük heveslere kurban etmeyecek kadar tecrübeliyiz. Milliyetçilik davasını günlük hesaplar ile heba etmyecek bir akla sahibiz.
Türkiye'yi hedefine alan karanlık siyaset mühendisliğini teşkilatlarımız elinin tersi ile itmiştir.
Partimizin aldığı sonucu eleştiren ve küçümseyen miraklar türemiştir. Bizler reel politik bir disiplin içinde her eleştiriyi dinlemeye ve bir sonuç çıkarmaya hazırız.
Milliyetçileri Meclis çatısından uzak tutma oyunlarını asla ve asla unutmayız. Milletimin verdiği mesajları iyi değerlendirmek durumunda olduğumuzun farkındayız. Koltuk merakıyla ilkelerimizden caymayız.
Kısır hesapların gerginliğin sonuç vermyeceğinin anlaşılmış olmasını temenni ediyoruz. Her milletvekiline düşen görev milli meselelerde yanlış adım atmaktan kaçınmak olmalıdır. Hangi siyasi sonuca sahip olursa olsun Cumhuriyetin temel unsurlarını tartışmaya açmak bize göre ihanettir. Milliyetçöi hareket bu emellere geçit vermemek için milletinden görev almıştır.
Türkiye Cumhuriyeti tekdir ve üniter bir devlettir. Türk Cumhuriyeti ayrılık kabul etmeyen bir yapıdır.İstiklal marşımız bu onurlu mücadelenin kahramanlık destanıdır. Milliyetçi hareket bu değerleri korumaya yeminlidir. Bizim anlaşma omurgamızın ana ekseriyeti ancak ve ancak bunlara saygı ile mümkündür.
Türkiye'nin önüne kaçınılmaz olarak koalisyon seçeneği çıkmıştır. Bundan sonra ülkemizin koalisyon hükümetlerine alışması lazım. Koalisyon noktasında ülkemizin gerekli tecrübesi de vardır.
AK Parti ile HDP çözüm süreci adı altında ihanet sürecine girmiştir. O yüzden ilk formül olarak AK Parti ile HDP'nin biraraya gelmesi akla en yakın seçenektir. Bu iki partinin tek yumurta ikizi olduğu açıkca ortadır. Şayet AK Parti ile HDP olmazsa AK Parti-CHP koailisyonu yapılabilir. Bu iki partinin koalisyonda buluşmaları da hayırlı olacaktır. CHP Genel Başkanı Ak Parti dışındaki seçenekleri kurnazca sıfırlamıştır. Şahsıma Başbakanlık teklifi götürmüş ve MHP ile HDP'yi yan yana getirmeye çalışmıştır. Buradan soruyorum Kılıçdaroğlu, Başbakanlık teklifini bize getirmeyi kendinde nasıl hak görmüştür. Buna nasıl cürret edersin.
Kılıçdaroğlu bilesin ki bu bayat numaraları MHP yemez. MHP hiçbir şart altında HDP ile biraraya gelmez. HDP'ye oy verenlere saygı duymak, HDP'y i muhatap almak değildir. Köy basmalarını, karakol saldırılarını unutalım mı. Hadi biz unuttuk diyelim, tarih ve millet bu hainlikleri affeder mi?
HDP'ye bakınca flu görüyoruz, öyle de dgörmeye devam edeceğiz. MHP ana muhalefet görevini eksiksiz yapacaktır.
Meclis Başkanlığı seçiminde inanç ve itibarımız gereği neyse onu yapacağız ve Ekmeleddin İhsanoğlu'nu sonuna kadar destekleyecektir. Siz değerli arkadaşlarımızın da bu doğrultuda karar vereceğinizi biliyorum.
İlk olarak süreç ihaneti tamamen askıya alınmalıdır. İkinci olarak 17-25 Aralık'ın üstüne kararlılıkla gidilmelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan kesinlikle Anayasal sınırlarına çekilmelidir.