Öz İplik-İş Genel Başkanı Rafi Ay, çalışma hayatının sorunlarına ilişkin Akit’e önemli açıklamalarda bulundu. Kayıtdışı istihdamla her zaman mücadele ettiklerini belirten Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, “Kayıtdışı istihdam işveren açısından bir avantaj olarak görünüyor. Çünkü vergi, SGK, denetim yok. Aynı zamanda da istedikleri kadar ücret ödeyebiliyorlar. Ama kayıtlıysanız bugün bin 829 TL’den az ücret ödeyemezsiniz. Ancak kayıtdışı istihdam oldukça sıkıntılı. Öz İplik-İş olarak kayıtdışı istihdamla mücadelelerimizi sürdürüyoruz. Daha önce Tokat’ta kadın istihdamının artırılması noktasında bir proje yürüttük. Örgütlü iş yerlerimizle bir protokol yaparak, 50 işsiz kadını alıp eğiteceğimizi ve bu kişileri işe almalarını söyledik. Proje kapsamında da Tokat’ta 50 kadını eğiterek kendi örgütlü iş yerlerimizde istihdam ettirdik.  Bizde kayıtdışı istihdamla bu şekilde mücadele etmeye çalışıyoruz. Kayıtdışı istihdamla mücadele kapsamında bir başka projemizi de Malatya’da yürüttük. İşsizler arasında bir anket yaptık. Orada örgütlü olduğumuz işyerlerinde 300’e yakın kişinin birçoğuna istihdam sağladık. Sendika olarak bizde kayıtdışına karşı hem sesimizi çıkarıyoruz. Hem de projelerle mücadele ediyoruz. Kayıtdışı istihdam olunca doğal olarak sendikada olmuyor. Dolayısıyla bu mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz” şeklinde bilgi verdi.

Çalışanlara ve ailelerine eğitim

Öz İplik-İş’in yeni projelerini anlatan Rafi Ay, “İş ve aile yaşamını uygunlaştırması projesi kapsamında çalışanlarımıza ve aileleriyle birlikte katıldığı eğitimler verdik. Yani bu eğitim ile insanlar eşi bir yerde çalıştığında ne iş yaptığını, hangi duyguları hissettiğini ve nelere maruz kaldıklarını artık öğrendiler. Bir iş hayatımız bir de aile yaşantımız var. Doğal olarak aile ve işi bir araya getirince bu uyumlaştırma projesi kapsamında güzel oldu. İşyerinde çalışan kadınlara karşı tacizi ve şiddeti önleme projemizin eğitimlerine başlıyoruz. Örgütlü olduğumuz işyerlerine kreşleri önermeye devam ediyoruz. Aynı zamanda da şiddete maruz kalan kadınların ne yapabileceklerine ilişkin eğitimler vereceğiz. Bir işyerinde sadece toplusözleşme yapmak yeterli olmuyor. O işyerinde çalışma ortamını da stabil hale getirmeliyiz. Bizim için proje sendikacılığı ön planda” dedi.

Arabuluculuk sistemi işlemiyor

Arabulucuk sistemine de değinen Ay, “İşten çıkarılınca mahkemeye başvurmadan önce bir arabulucuya gidiyorsunuz. Örneğin işçi 10 yıl çalışmış, kıdem tazminatı 50 bin TL; işveren de ‘tazminatın yüksek sana para vermem’ diye işten atıyor. İşçi önce arabulucuya gidecek. İşveren de avukatlarıyla geliyor. ‘Mahkeme uzun sürer sana 30 bin TL vereyim, bu işi bitirelim’ diyor. İşçi de zor durumda olduğu için kabul etmek zorunda kalıyor. Burada ara bulunmuyor. İnsanların mağduriyeti var” değerlendirmesinde bulundu.

Vergi dilimleri büyük sorun

Vergi dilimlerinin büyük sorun olduğunu ifade eden Rafi Ay, “Vergi dilimlerindeki artış oranlarında doğru orantı sağlanmamış olması sıkıntı oluşturuyor. Vergi dilimi sistemi sendikalı işletmeleri cezalandırıyor. Çünkü asgari ücret ile çalışıyorsanız vergi teşviki var. Ama toplusözleşmeli bir yerde iseniz ocak ayından kısa bir süre sonra ikinci vergi dilimine geçiyorsunuz ve kazancınız vergiye gidiyor. Sendikalı işletmelerde bu konuda vergilerle ilgili bir avantaj sağlanmalıdır. Toplu iş sözleşmelerinin olduğu işletmeler cezalandırılmamalı. Bu bir problemdir” şeklinde konuştu.

Kıdem tazminatı çok önemli

Kıdem tazminatı hakkında da konuşan Rafi Ay, “Kıdem tazminatı sistemi şu andaki mevcut sistemde özel sektörün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Birincisi kıdem tazminatında kesinlikle geriye gidiş olmamalı. Biz 30 günlük kazançtan geriye gidişi kesinlikle kabul etmiyoruz. İkincisi prim ödemesinde kesinlikle devlet garantisinin olmasını istiyoruz. Ayrıca fondan çıkış kolay olmalı. Fondan sadece emekli olunca çıkılmamalı. Kıdem tazminatında fon yönetiminde kesinlikle işçilerin de söz hakkının olması gerekiyor. Daha önceki yaşanılan fon örnekleri ortada” ifadelerini kullandı.