EROL METİN/ANKARA -  Yarım kalan savunmasını yapan Karadayı’nın avukatı Erol Aras, müvekkilinin hatırlamadığını öne sürdüğü BÇG’nin, Karargah’ta faaliyette bulunduğunu doğrulayarak, “BÇG tamamen MGK kararları doğrultusunda Genelkurmay’ın yapmış olduğu kısa dönemli bir çalışma grubudur” dedi.

“28 ŞUBAT’IN DEĞERLİ KOMUTANLARI…”

28 Şubat sürecinde askerler tarafından sarf edilen ve gazete manşetlerine taşınan “Gerekirse silah kullanırız” sözünün Refahyol hükümetine yönelik bir tehdit olmadığını öne süren Aras, “1997 yılında TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi ve 85. madde ortada durduktan sonra, bir cumhuriyet savcısının bu iddianameyi hazırlarken bize göre çok zorlanması gerekir. ‘Gerekirse silah kullanırız’ sözü, gazetecilerin sorusu üzerine neler yapılacağının cevabıdır. Yoksa bir meydan okuma değildir” diye konuştu. Aras, 28 Şubat’ta darbenin yaşanmadığını savunan Aras, “Tarih bunları kaydedecektir. 28 Şubat’ın değerli komutanları, askeri darbe geleneğini tarihe gömmüştür. Çünkü ilk kez anayasal olarak böyle bir çözümün olabileceğini ispat etmişlerdir” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyetinin sanıklara yönelik yaklaşımını öven Erol Aras, “Yaşasın adalet denilecek bir sonuçla nihayete ersin bu dava” dedi.

Söz alan müşteki avukatı İsmail Aydos, dünkü (önceki günkü) duruşmada bulunmadığını, sanık emekli Org. Karadayı’ya bir soru yöneltmek istediğini söyledi. Aydos’un bu talebi Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal tarafından kabul edildi. Aydos, gülerek “Sayın Karadayı’yla hemşeriyiz zaten” ifadesini kullandı. Bunun üzerine Köksal’ın yaptığı, “Akraba çıkacaksınız bu gidişle” esprisi salonda gülüşmelere sebep oldu. Karadayı’ya dönen Başkan Köksal, “Hemşeriniz İsmail Bey size soru sormak istiyormuş” diye konuştu. “Tamam” diyen Karadayı, ön tarafa alındı. Avukat Aydos, Karadayı’ya, “Son zamanlarında rahmetli Erbakan’ın yanındaydım. Erbakan konuşmalarından birinde bize dedi ki: ‘Karadayı yanıma geldi. Sayın Erbakan, sizin ne kadar vatansever olduğunuzu biliyorum. Ama arkadaşları sizinle ilgili ikna edemiyorum. Gitmenizi istiyorlar.’ Erbakan’a böyle bir şey söylediniz mi?” sorusunu yöneltti. Erbakan’la aralarında böyle bir konuşmanın geçmediğini iddia eden Karadayı, “Böyle bir şey kesinlikle yoktur. Bu şekilde bir konuşmam olmamıştır. Aslında hemşerim olmasına rağmen kendisine cevap vermek istemiyordum. Çünkü hemşerim benim kim olduğunu gayet iyi bilir” karşılığını verdi.

Daha sonra savunmasını yapmak üzere kürsüye gelen sanık Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, o dönem Genelkurmay Plan ve Prensipler Başkanlığı Türk Yunan İlişkileri Daire Başkanlığı’nda görev yaptığını, Vural Avar’ın emriyle geçici olarak Harekat Başkanlığı’nda görevlendirildiğini söyledi. Özkürkçü, BÇG’de yer almadığını iddia etti. Üye Hakim Hakan Oruç ve Duruşma Savcısı Kemal Çetin, Özkürkçü’nün savcılık ifadesi ile mahkemedeki savunması arasında farklılık olduğuna vurgu yaptı. Oruç, “Vali, kaymakam, kamu kurumlarında çalışanlarla ilgili bilgi toplandığını belirtmişsiniz. Siz gerçekten kamu personelleri hakkında bilgi toplandığına şahit oldunuz mu?” diye sordu. Özkürkçü cevaben, “Orada konuşulanları aktardım. Yoksa belgeleri görmedim” dedi.

“ÖLMEDEN DEMİREL’İ GETİRİN”

Savunmalarını yapan sanıklar Ziya Batur, Yüksel Sönmez ve Osman Bülbül, suçlamaları kabul etmedi. Sanık Batur’un avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, suçlamalar konusunda dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in mahkemeye getirilip dinlenmesini talep ederek, “Sayın Demirel, vefat etmeden önce huzurlarınıza gelip bu sorulara cevap vermesi gerekiyor” dedi. Duruşmaya bugün devam edilecek.

Bu arada; mahkeme Karadayı ile eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu 7 sanığı duruşmalardan varaste tutulmasına karar verdi.