AKİT MENÜ

Siyaset

HDP, PKK’nın kuklası

Akit’e konuşan AK Parti MKYK Üyesi ve Şanlıurfa Milletvekili Prof.Dr. Mazhar Bağlı, HDP’nin meşru bir siyasi bir parti olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, “Ben PKK’yı ve ona bağlı politik çizgiyi çok iyi tanıyorum. HDP’li vekillerin danışmanlarının bile örgüt tarafından atandığını biliyorum. Bu yapının uzantısı olan hiçbir aktör kendi başına karar verme yetkisine sahip değildir. Çözüm Süreci’nin PKK/HDP eliyle bitirildiğini düşünüyorum” dedi.

MEHMET ÖZMEN / ANKARA - Akit’e konuşan AK Parti MKYK Üyesi ve Şanlıurfa Milletvekili Prof.Dr.Mazhar Bağlı, Gülen çetesi ile HDP-PKK’nın büyük bir aşkla birlikte yürüdüğünü belirterek, HDP milletvekilleriyle ilgili dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Prof.Dr.Bağlı, “HDP’nin özgür bir siyaset yaptığını söyleyemeyiz. Öyle ki HDP’li vekillerin danışmanlarının bile örgüt tarafından atandığını söyleyebiliriz” dedi. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve MKYK Üyesi Prof.Dr.Mazhar Bağlı, 7 Haziran seçimlerinin ardından Paralel Yapı ile mücadele, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef alınmasının amacına yönelik görüşlerini gazetemize değerlendirdi. 

HDP’Lİ VEKİLLERİN DANIŞMANLARI BİLE ÖRGÜT TARAFINDAN ATANIYOR

Çözüm sürecinde gelinen nokta nedir?

Türkiye’nin Kürtlerle ilgili bir rezervi yoktur. Bunun aksini söyleyenler gerçekten Türkiye’yi tanımayanlardır. Ben PKK’yı çok iyi bir şekilde biliyorum. Doğu’da, Güneydoğu’da bunların çeşitli aktörlerine şu ya da bu şekilde dokunabilmiş, diyalogda bulunabilmiş, konuşmuş ve on yıl Dicle Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış biri olarak söylüyorum ki; ben örgüt ve örgüt bileşenlerinin bu meselenin demokratik bir şekilde ve Türkiye’deki siyasal yapılanmanın yerli ve milli olan aktörlerin eliyle çözüleceğini asla kabul edeceğini düşünmüyorum. Çözüm Süreci’nin bitirildiğini düşünüyorum. Çözüm sürecini belirleyen esas nokta, sivil iradedir, demokrasidir ve siyasettir. Türkiye demokrasisinin içerisine silahın girdiği her yerde ve her dönemde demokrasinin topla olduğu, öyle bir demokrasinin soluğu kışlada aldığı hepimizin bildiği bir konudur. Şimdi örgüt siyasetin içerisine silahı koymak suretiyle siyaseti nefessiz bıraktı. Belki barajı geçebilecekti. Fakat Ak Parti’yi tek başına iktidara getirmeyecek oranı da silah ve tehditle aldı. Bu Ak Parti’ye yönelik bir operasyon değil, bu Türkiye demokrasisine yönelik bir operasyon. Dışarıdaki CHP, MHP ve diğer ulusalcı Kemalistler Ak Parti iktidardan düşürüldü diye bakıyorlar. Hâlbuki Ak Parti iktidardan düşürülmedi. Türkiye’deki demokrasinin işlevselliği bitirildi. Burada belirtmek gerekir ki HDP, PKK, Kandil, Avrupa ve bazı belediyeler arasında yani örgüt ve bileşenleri arasında sıkı, emir- komuta zinciri ile hiyerarşik bir ilişki vardır. Dolayısıyla HDP’nin özgür bir siyaset yaptığını söyleyemeyiz. Öyle ki HDP’li vekillerin danışmanlarının bile örgüt tarafından atandığını söyleyebiliriz. Bu yapının içerisinde hiçbir aktör kendi başına karar verme yetkisinde değildir. HDP ise hiç değildir.

GÜLEN ÇETESİ İLE HDP BÜYÜK BİR AŞKLA BİRLİKTE YÜRÜYOR

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, TÜYAP Kitap Fuarı’nda kendisine cemaatin Doğu ve Güney Doğu’da o zamanki PKK’nın partisi BDP’ye oy verdiği yönünde bir röportajda verdiği sözünü hatırlatmıştım ve gorilleriyle bana saldırmıştı. Gelinen noktada Paralel Yapı ile HDP-PKK ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu örgüt de daha önce her vesileyle  örgütün Türkiye’de en çok rahatsız olduğu konunun Gülenciler olduğunu söylüyordu. Bundan rahatsız olduklarını söylüyorlardı. Bugün ise Gülen çetesi ile HDP-PKK büyük bir aşkla birlikte yürüyorlar. Mesela Demirtaş çetenin televizyonuna çıkıp, acayip açıklamalar yapıyor. Gülenciler ona inanılmaz methiyeler düzüyorlar. Pop star kahramanı gibi gösteriyorlar. Burada şu var; Gülencilerin kafasındaki tek parametre başarmaktır. Tek parametresinin başarmak olanın ahlak diye bir derdi olmaz.

ERDOĞAN ÜZERİNDEN PARTİNİN ÇERİSİNDE KARŞILIKLI RESTLEŞMENİN OLMASINI İSTİYORLAR!

Erdoğan her durumda hedef gösteriliyor. Öyle ki Ak Parti’nin 7 Haziran seçimlerinde düşük oy almasının faturası bile ona kesiliyor. Bu yaklaşımı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Erdoğan üzerinden partinin içerisinde karşılıklı bir restleşmenin olmasını istiyorlar. Ben cumhurbaşkanımızın daha önce yaptığı açıklamalarda ve seçim sürecinde getirmiş olduğu temel çerçevenin dışına çıkmış olduğunu düşünenlerden değilim. Bizim cumhurbaşkanımızın yasal meşruiyeti de toplumsal meşruiyeti de var. Dolayısıyla sayın cumhurbaşkanımıza hakaret ettikleri zaman bu Tayyip Erdoğan’a yapılan bir hakaret değil, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına yapılmış bir hakarettir ve bunu  şahsileştirerek onun itibarını zedelemek istiyorlar. HDP- PKK örgütü zedelemek istiyor çünkü çözüm sürecini sabote etmeyi içeren bir niyetleri var. Fethullahçılar zedelemek istiyor çünkü bu aktör varoldukları sürece siyasete istedikleri gibi nüfuz edemiyorlar. Siyasetle ilgimiz yok diyorlar ama külliyen yalan. Siyasete inanmıyorlar ama iktidara inanıyorlar. Siyasetsiz iktidar olma yolunda deniyorlar. Tayyip Erdoğan siyasetsiz iktidar olma yolunu kapattığı için ona hakaret ediyorlar.

CUMHURBAŞKANIMIZIN YAPIP ETTİKLERİNİ TARTIŞMA KONUSU YAPTIRMAYIZ

Koalisyon görüşmelerinde Ak Parti karşıtı partilerin direttiği bir konu var; Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını bırakması genel başkanlığa dönmesi. Bu ısrar devam ederse Ak Parti’nin tavrı ne olur?

Hiçbir şekilde cumhurbaşkanımızın hal ve hareketlerini, konumunu, pozisyonunu, yapıp ettiklerini tartışma konusu yapan bir parti olmayız.

Yorumlara Git

2.800 Rakımda Kar Esareti: Ekipler Zamanla Yarıştı!

Mezar ziyareti artık dijitalleşti! Dünyanın öbür ucundan tek tıkla kabir ziyareti ve dua dönemi başladı

Sudan'dan BAE'ye şok suçlama, Türkiye'ye açık çek! 'Bundan böyle tek dostumuz Türkiye olacak'

Namazla dalga geçme rezaleti: Daha neyi bekliyoruz!

Gana'da sahte peygamber skandalı! Tufan kopmadı, paraları toplayan Ebu Nuh rap konserinde "parti" dedi