AKİT MENÜ

Aktüel

Darbeciler dışarıda mağdurlar içeride

28 Şubat davasında aralarında Çevik Bir’in de bulunduğu tutuklu 5 sanığın tahliye olması ve davada tutuklu sanık kalmaması 28 Şubat mağdurlarının tepkisini çekti. Balyoz Darbe Planı “darbe teşebbüsü” olmasına rağmen sanıklar tutuklu yargılanırken; Refah-Yol Hükümeti’ni düşüren ve haklarında müebbet hapis cezası istenen 28 Şubat davasının sanıklarının serbest kalması hukukçular tarafından çifte standart olarak değerlendirildi.

Güncelleme Tarihi:
MEHMET ÖZMEN/İSTANBUL - 28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir’in de bulunduğu tutuklu 5 sanığın tahliyelerine karar vermesi ve tutuklu sanık kalmaması kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Tahliyelerde Hocaefendi’nin, “Ben olsam bunların hepsini tahliye ederdim” sözünün etkili olup olmadığı tartışılıyor.

Balyoz Darbe Planı darbeye teşebbüs olmasına rağmen sanıklar tutuklu yargılanırken; Refah-Yol Hükümeti’nin düşürülmesine neden olan, İslami duyarlılığa sahip kişilerin tasfiye edildiği 28 Şubat davasında yargılanan sanıklar, haklarında müebbet hapis cezası istenirken serbest kaldı.

Gazetemize konuşan 28 Şubat davasının mağdurlarının avukatları, 28 Şubat sürecinde Türkiye’de fiili olarak darbe gerçekleştiğini, sanıkların tahliye edilerek davanın kapatılmak istendiğini söylediler.

KİBAR: “DARBENİN BAŞ AKTÖRLERİ SERBEST BIRAKILDI”

28 Şubat davasında mağdurların avukatlarından Necip Kibar, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Çevik Bir de dahil tüm sanıkları tahliye etmesini eleştirdi.

Kibar, “Mahkemenin kararını, Türkiye’de hem darbenin, hem de yargı vesayetinin devam ettiği bir davranış olarak görüyorum. Bu dava, gerçekten bu zamana kadar yargı önüne çıkarılmış en ciddi delilli ve gerçekleştirilmiş darbe davası. Mahkemenin darbenin baş aktörlerini serbest bırakması ciddi anlamda düşündürücü ve üzerinde durulması gereken bir husustur. Çoğunluğu çok kısa sürede serbest bırakıldılar.

Ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla cezalandırılması istenenler tahliye edildi” dedi.

Kibar, “28 Şubat darbesinin aktörlerinin dahi post-modern darbe olarak nitelendirdikleri, manevi cebirle o dönemde Refahyol Hükümetini iktidardan düşürdüklerini itiraf etmiş olmalarına rağmen mahkemenin tahliye etmiş olması gerçekten yargının bugünkü pozisyonunu, yargının ne aşamasına geldiğini gösteren bir hadisedir” diye konuştu.

“28 ŞUBAT DAVASI, BALYOZ DAVASI’NDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR DAVA...”


Necip Kibar, kendisinin Balyoz Darbe Planı olarak adlandırılan davaya müdahil olarak katıldığını ve duruşmalarını yakinen izlediğini hatırlatarak, şunları söyledi:

“Balyoz sanıkları, sadece darbeye teşebbüs suçuyla yargılandılar ve en ağır cezayı alanlar 20 yılla yargılandılar. 28 Şubat davasında ise sanıklar ağırlaştırılmış hapis suçlamasıyla yargılanıyorlar. Balyoz davası ve Ergenekon davalarına bakan mahkemenin tutumuyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutumu arasında ciddi anlamda bir farklılık görüyoruz. Tutuksuz yargılanmak, özgür yargılanmak, suç sabit oluncaya kadar insanların suçsuzluk karinesinden istifade etmesi hukuki açıdan söylenilen bir hadisedir. Ancak Ankara’da devam etmekte olan bu dava delilleri itibariyle, yargılanan sanıklar itibariyle Balyoz Davası’ndan çok daha güçlü, sabit delillerle devam eden bir dava. Balyoz Davası’nda bir darbe semineriydi ve normal bir harp oyunu oynadıklarını söylüyorlardı. Bu yorumla bile mahkemeler bu yönde karar verebilecekken bazı sanıkların medyaya yansıyan görüntülerinden hareketle darbe teşebbüsünden karar verildi ama Ankara’da devam etmekte olan 28 Şubat davası gerçekten delilleri itibariyle, aynı zamanda delilleri bir yana bırakın mahkemede İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir başta olmak üzere ifade alınanların, o dönemde yaptıklarına yönelik medyada inkar edilmemiş, tekzip edilmemiş ‘Bu post-modern bir darbedir’ diye teyit eden beyanlarına rağmen mahkemenin böyle bir karar vermiş olması, mahkemenin gelecekteki akıbeti açısından, vereceği kararlar açısından insanı düşündürüyor.”

 “28 Şubat sanıklarının tahliye edilmiş olmaları beraat ettiler anlamına gelmez, zira adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar” diyen Necip Kibar, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan önümüzde bir yığın sanık görüyorsunuz ve bunlar içinde yurtdışına kaçmış bir sürü insanların durumları ortada. Yurtdışına kaçarken yakalanan insanların durumları ortada. En önemlisi de daha sanıkların ifadeleri bitmemiş, delilleri de toplanmamış, serbest bırakıldıklarında şu anda toplanmamış delillerin nerelerde bulunduğunu bilenler bu delillerin akıbetinin ne olacağı konusu da düşünüldüğünde derin şüphelere sevk ediyor. Deliller toplanmadan, ifadeler tamamlanmadan sanıkların tahliye edilmesi gerçekten düşündürücüdür” ifadelerini kullandı.

TORAMAN: MAHKEME DOSYAYI KAPATMAYA DOĞRU GİDİYOR

28 Şubat davasının avukatlarından Cüneyt Toraman ise, adil bir yargılamanın yapılmadığını gerekçesiyle Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde reddi hakim talebinde bulunduklarını hatırlattı.  Avukat Cüneyt Toraman, “Mahkemenin verdiği tahliye kararı da bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu teyit etmiş oldu.  Maalesef 28 Şubat mahkemesi dosyayı kapatmaya doğru gidiyor, durum onu gösteriyor. Böylesine ağır bir suçtan yargılanan insanların, müştekilerin ve mağdurların ifadeleri daha tamamlanmadan böyle bir tahliye kararının verilmiş olması çok dikkat çekicidir. Hukuki olarak şahsen doğru bulmuyorum” dedi.


Yorumlara Git

Asgari ücret heyecanlandıran açıklama: Cumhurbaşkanı müdahale edecek, 30 bin liraya çıkarılacak!

Çamlıca Camii’nde dikkat çeken hassasiyet! Milimetrik kıble ayarı hayran bıraktı!

Gurbetçi vatandaş fena yakalandı Almanya'da fakir Türkiye'de zengin

Karadeniz'de neler oluyor? Savaş uçakları ve bombardıman uçakları uçuş gerçekleştiriyor

Önce “Hangi millettensin” dedi sonra katletti: Müslüman çocuğa faşist saldırı