Gündem
Bedduaya tepki yağıyor
‘Toplum mühendisliği’ yada “kirli operasyon” olarak adlandırılan 17 Aralık operasyonunda, kendi cemaatine yakın polis amirlerinin görevlerini kötüye kullandığı gerekçesiyle kızağa alınması üzerine vaaz veren ve İçişleri Bakanlığı yetkililerine beddua eden Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen, Müslümanları katleden ülkelere tepki dahi göstermedi, darbecilere ise destek verdi.
2013-12-23 13:02:08
KORAY TAŞDEMİR/NAİM TAŞBAŞI - Fethullah Gülen, 17 Aralık operasyonunda, üstlerine bilgi vermeden işlem yapan polis müdürlerinin görevlerini kötüye kullandığı gerekçesiyle görevden alınması üzerine açıklama yaptı.
Gülen, vaazında AK Parti Hükümeti’ni hedef aldı ve kendi cemaatine yakın isimlerin görevden alan İçişleri Bakanlığı yetkililerine öfke kustu. Gülen bedduasında, “Evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. Allah’ım onları hezimete uğrat! Onları sars! Birliklerini boz! Onları paramparça et! Onları birbirlerine musallat et! Onlara karşı bize yardım et! Onları birbirlerine kırdır! Onlara karşı bize yardım et! Güçlerini birbirlerine karşı kullandır!” ifadelerini kullandı.
Gazetemize konuşan ilahiyatçılar, bu tür insanların etmiş oldukları bedduaların Allah indinde geçmeyeceğini de ifade ederek “Müslüman Müslüman’a lanet edebilir mi? ‘Allah’ın rahmetinden uzak ol, Allah seni dağıtsın” şeklinde Müslüman Müslüman’a beddua edebilir mi? Peygamber (a.s.), Kuran-ı Hâkim’in buyrukları zahirken dilimiz o noktaya kayabilir mi” diye sordular.
URHAN: OLMAZ BÖYLE ŞEY
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nedim Urhan, bütün doğruların, adil ve istikamet ölçülerinin karıştığını belirterek, “Mavi Marmara olayında 9 vatandaşımız şehit edildi, bunların çocukları yetim kaldı ve eşleri dul kaldı. Bunlara acıması gereken hocaefendi olacak vasıflara sahip, vasıflı bir mümin, hala onlar için hiçbir üzüntü duymazken, Yahudi çocukları için ‘içim yanıyor’ diyebiliyorsa o insanın hayatını Allah istikamete çevirsin inşallah. Yani bu bariz gerçeği ortaya koymak varken, bunlara acıması gerekirken veya korumaya alınması gerekirken dönüyor da bunları korumaya almak isteyen bir insana, bu yapılan kötülüklere karşı tavır koyan insana beddua ediyorsa buna İslam da söylenecek hiçbir söz yoktur.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu insanların etmiş oldukları bedduaların Allah indinde geçmeyeceğini de ifade eden Urhan, “Peygamberimiz (S.A.S) kimlere beddua etmiş? Cenabı Hakka karşı isyan edenlere ve anasına babasına Kur’an-ı Kerim’deki ölçülere göre hürmet etmeyenlere, saygı duymayanlara beddua etmiştir. Sen kime ve kimler için beddua ediyorsun? Bunlara çok dikkat etmek lazımdır” dedi.
ŞENOCAK: “BİZ SANA BEDDUA ETTİK Mİ?”
İlahiyatçı Dr. İhsan Şenocak ise Fethullah Gülen’e yaptığı reddiyede, “Peygamber Efendimiz ‘Kardeşine yardım edeceksin, kardeşinin elinden tutacaksın, zalimse mazlum sayarak tutacaksın. ‘Müslümana beddua etme’ diyeceksin’ diyor” diye konuştu.
Şenocak, 28 Şubat sürecinde asker içtihat yapıyor dedin, beddua etmedik. Sen başörtüsüne ‘teferruat’ dedin kız çocukları ağladı, kızlarımızı üniversite kapılarından çevirdiler, bu ümmet sana beddua etmedi. Yahudiler kardeşlerimizi bir geminin içerisinde şehit etti, anneler ağladı sen Yahudiler’den yana ifadeler kullandın, bu ümmet ellerini kaldırıp sana beddua etmediler. Allah aşkına Müslümanlar’a beddua etme, yapma” diye konuştu.
Gülen, vaazında AK Parti Hükümeti’ni hedef aldı ve kendi cemaatine yakın isimlerin görevden alan İçişleri Bakanlığı yetkililerine öfke kustu. Gülen bedduasında, “Evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. Allah’ım onları hezimete uğrat! Onları sars! Birliklerini boz! Onları paramparça et! Onları birbirlerine musallat et! Onlara karşı bize yardım et! Onları birbirlerine kırdır! Onlara karşı bize yardım et! Güçlerini birbirlerine karşı kullandır!” ifadelerini kullandı.
Gazetemize konuşan ilahiyatçılar, bu tür insanların etmiş oldukları bedduaların Allah indinde geçmeyeceğini de ifade ederek “Müslüman Müslüman’a lanet edebilir mi? ‘Allah’ın rahmetinden uzak ol, Allah seni dağıtsın” şeklinde Müslüman Müslüman’a beddua edebilir mi? Peygamber (a.s.), Kuran-ı Hâkim’in buyrukları zahirken dilimiz o noktaya kayabilir mi” diye sordular.
URHAN: OLMAZ BÖYLE ŞEY
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nedim Urhan, bütün doğruların, adil ve istikamet ölçülerinin karıştığını belirterek, “Mavi Marmara olayında 9 vatandaşımız şehit edildi, bunların çocukları yetim kaldı ve eşleri dul kaldı. Bunlara acıması gereken hocaefendi olacak vasıflara sahip, vasıflı bir mümin, hala onlar için hiçbir üzüntü duymazken, Yahudi çocukları için ‘içim yanıyor’ diyebiliyorsa o insanın hayatını Allah istikamete çevirsin inşallah. Yani bu bariz gerçeği ortaya koymak varken, bunlara acıması gerekirken veya korumaya alınması gerekirken dönüyor da bunları korumaya almak isteyen bir insana, bu yapılan kötülüklere karşı tavır koyan insana beddua ediyorsa buna İslam da söylenecek hiçbir söz yoktur.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu insanların etmiş oldukları bedduaların Allah indinde geçmeyeceğini de ifade eden Urhan, “Peygamberimiz (S.A.S) kimlere beddua etmiş? Cenabı Hakka karşı isyan edenlere ve anasına babasına Kur’an-ı Kerim’deki ölçülere göre hürmet etmeyenlere, saygı duymayanlara beddua etmiştir. Sen kime ve kimler için beddua ediyorsun? Bunlara çok dikkat etmek lazımdır” dedi.
ŞENOCAK: “BİZ SANA BEDDUA ETTİK Mİ?”
İlahiyatçı Dr. İhsan Şenocak ise Fethullah Gülen’e yaptığı reddiyede, “Peygamber Efendimiz ‘Kardeşine yardım edeceksin, kardeşinin elinden tutacaksın, zalimse mazlum sayarak tutacaksın. ‘Müslümana beddua etme’ diyeceksin’ diyor” diye konuştu.
Şenocak, 28 Şubat sürecinde asker içtihat yapıyor dedin, beddua etmedik. Sen başörtüsüne ‘teferruat’ dedin kız çocukları ağladı, kızlarımızı üniversite kapılarından çevirdiler, bu ümmet sana beddua etmedi. Yahudiler kardeşlerimizi bir geminin içerisinde şehit etti, anneler ağladı sen Yahudiler’den yana ifadeler kullandın, bu ümmet ellerini kaldırıp sana beddua etmediler. Allah aşkına Müslümanlar’a beddua etme, yapma” diye konuştu.