Yurt dışında birçok dalda ödül alan Üç Maymun filmi, Küçük Emrah filmlerinin modernize edilmiş halidir. Bir Zamanlar Anadolu’da filminde ise bir katilin vahşetinin nasıl masumlaştırıldığını izleriz. İşinin ‘şüphelenmek’ olduğunu söyleyen bir savcının, sırf vicdanını rahatlatmak adına ‘ben değil bir arkadaşım’ ekolünden hareketle ruhunun derinliklerinden gelen irrite edici sesi susturmaya çalıştığına şahit oluruz. İşte bütün bu şahitliklerimiz esnasında bize izlettirilen harikulade kareler, NBC filmlerini kıymete bindirir. Yani filmlerinin bütün cazibesi fotoğraf karelerinden ibarettir…

Usta bir fotoğrafçı, iyi bir yönetmen ve vasat bir senaristtir NBC. Filmlerindeki felsefik cümlelerin çoğu, düşünsel yolculuğuna yeni başlamışlar için hayranlık uyandırsa da fikirsel yolculuğunda uzun bir mesafeyi katedenler için bir anlam ifade etmez.  Vasatında altında bir oyunculuğu olmasına rağmen ‘İklimler’ filminde neden başrolü oynadığının da psikolojik bir alt yapısı mutlaka olmalı. Freud yaşasaydı muazzam bir çözümleme yapardı. Zira Freud’un ilgi alanına giren bir konuda daha fazla kalem oynatmak doğru olmaz. Gelelim, NBC’nin Türk insanını çok iyi analize ettiği söylemlerine… NBC’nin filmlerinden Anadolu insanı; çok konuşan, içten pazarlıklı, kurnaz, vahşi ve kadına düşkün olarak tasvir edilir…  Lakin bu özellikler sadece Anadolu insanına has değil, ilahi buyrukta ‘nankör’ olarak betimlenen ‘insanın’ evrensel özelliğidir… Filmlerinin çoğunda Anadolu insanını olumsuz bir şekilde ekrana yansıtan NBC, ‘yalnız ve güzel ülkem’ diye sevdiği ülkesinin insanlarına ihanet ediyor gibi durmuyor mu sizce de? Karakter isimlendirmesinde kullandığı ‘Harezmi yolu’ taktire şayan olsa da filme derinlik katmak için tercih edilmiş basit bir kurnazlık olduğunu anlamanız çok uzun sürmüyor…

Türk sinemasında bir devrim olarak nitelendirilen ‘Kasaba’ filmi ise ‘çocuk’ denilen varlığın içindeki saf kötülüğü göstermesi dışında ele gelir tek bir yanı yok… Mayıs Sıkıntısı'nda ise aylak bir burjuvanın, can sıkıntısından başka bir şey göremezsiniz… Bizdeki ‘entelektüel çevre’ birbirini pohpohlamak üzerine dizayn edilmiştir… Bacak bacak üstüne atarak NBC sinemasının derinliği üzerine deruni laflar eden koca koca eleştirmenler, Kış Uykusu filmindeki sığlığa dair tek kelime etmemiştir… Antrpoz dönemine girmiş bir erkek ile menapoz dönemine girmiş bir kız kardeşin atışmalarındaki söylemler mide bulandıracak kadar sığ ve tek düze… Tanzimat Dönemi’nden beri de bu böyledir… taktir görmek isteyen sanatçı, taktir görmek istediği sanatçıyı kutsar…. Kutsadığı da onu kutsar… Ve ortaya kerameti kendinden menkul sanatçılar çıkar… NBC’deki sanat yeteneğini yok sayılamaz. Sadece abartılması doğru değil. Kıymet hükmünü tam vermek tekamül de olumlu bir seyre neden olur. NBC'nin, Türk sinemasının Tarkovskisi olma yolundaki yolcuğu fotoğrafı sinemaya en iyi şekilde yediren bir yönetmen olmaktan öteye gidememiştir… Mesele de üç aşağı beş yukarı budur…