Aktüel
HSYK, cuntacılara özendi
Eskiden askerlerin iktidar üzerinde yürüttüğü vesayeti Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yayınladığı korsan bildiri ile üstlenmek istemesi büyük tepki çekti. Yapılan açıklamalarda referandumla güçlenen HSYK’nın yine referandumla tarihe gömülen vesayeti hortlatmak istediğine vurgu yapıldı. Kendi kanununa göre suç işleyen HSYK’nın yayınladığı bildirinin de yok hükmünde olduğunun altı çizildi.
Güncelleme Tarihi:
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yayınladığı korsan bildiriye tepkiler çığ gibi büyüyor. HSYK’nın Adalet Bakanı’nın bilgisi olmadan toplantı yapıp bildiri yayınlamasının eski Türkiye’deki vesayetçi kurumlara benzetilirken, HSYK’nın bu davranışıyla askerlerin yerini almak istediği bildirildi. HSYK’nın yaptığı korsan bildirinin kendi kanununa da aykırı olduğuna vurgu yapılarak, açıklanan bildirinin yok hükmünde olduğu kaydedildi.
BAKAN BOZDAĞ: TOPLANTI KORSAN
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı’nın aynı zamanda HSYK’nın da başkanı olduğunu hatırlatarak, yapılan toplantının kendi bilgi ve onayı olmadan yapıldığına dikkat çekti. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 6’ncı maddesinde, Kurulu yönetme ve temsil etme Kurul Başkanının görevleri arasında sayıldığını hatırlatan Bozdağ, “Anılan Kanunun 7’nci maddesinde Genel Kurulun görevleri belirlenmiş olup, bu görevler arasında kamuoyuna açıklama yapma yetkisi yer almamaktadır. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa ve kanundan almayan bir yetkiyi kullanamaz ilkesine aykırı olarak Genel Kurul, Kanunda yer almayan bir konuda kendi kendine görev ihdas etmiştir.” dedi.
YARGI BAĞIMSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRÜLDÜ
Anayasanın ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ başlıklı 138’inci maddesinde, ‘Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz’ hükmünün yer aldığını hatırlatan Bozdağ, “Bu açıklama, yargı bağımsızlığına bir müdahale, yürümekte olan davayı görecek mahkeme ve hâkimlere tavsiye ve telkin niteliğindedir. Bu da, Anayasanın 138’inci maddesinin açık ihlalidir.” dedi.
ŞENTOP: ESKİDEN ASKERİN YAPTIĞINI ŞİMDİ HSYK YAPIYOR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop ise, Türkiye’nin bu süreçleri 28 Şubat’ta yaşadığını belirterek, “Burada Sayın Savcı olayı çok iyi izah etti. Savcılar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adına iş ve işlem yapıyor fakat oradaki savcı arkadaş kimsenin bilgisi olmadan iş yapıyor. Şimdi bu arkadaş kendisi adına mı yoksa savcılık adına mı iş yapıyor? Burada işlemin usule uygun yürütülmediği ortada. 2012’de yayınlanan genelgeye göre savcının başsavcıya bilgi vermeden hareket etmesi uygun değil.” dedi. HSYK’da sadece 13 üyenin korsan bildiri yayınladığını ifade eden Şentop, “Eskiden asker adına bildiri yayımlanırdı, şimdi HSYK yayınlıyor. Siyasi sonuç almak için savcılığın ve hakimliğin gücünü istismar etmeyelim. Burada 22 üyesi olan HSYK’da sadece 13 kişinin imzaladığı bildiriyi yayınlıyorlar. Bunların böyle bir bildiri yayınlama hakkı yok. Şahıslar biz 13 üyeyiz deyip böyle bir açıklama yapabilir ama HSYK adına bir bildiri yayınlayamaz, bu bir suç teşkil eder. Bunu önceden askeri organlar yapardı şimdi HSYK yapmaya başladı.” dedi.
TURAN: BİLDİRİ MODASI ARTIK ESKİDİ
AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, Türkiye’de daha önce her kurumun bildiri yayınlama modası bulunduğunu hatırlatarak, “ Bu moda artık eskidi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yetersiz sayı ile korsan toplantı yaparak korsan bildiri yayınlamasının yok hükmünde olduğunu düşünüyoruz. Keşke HSYK kendine yakışan bir tavır içerisinde görevinin gerektirdiği yerde dursaydı. HSYK’nın böyle bir görevi de yok, böyle bir yetkisi de yok. Ben HSYK’nın bu kararını teenlem yekün yani yok hükmünde olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. AK Parti MKYK üyesi Osman Can ise HSYK’nın açıklamasını siyasal bir hareketlilik olarak değerlendirerek, “HSYK, siyasi bir açıklama yapmak suretiyle işi siyasi bir kulvarda görünmez hale getiriyor.” dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ise HSYK’nın eski Türkiye’nin reflekslerini sergilediğini dile getirerek, “HSYK’nın 13 üyesinin imzalamış olduğu bildiri eski Türkiye döneminde başka koridorlarda hazırlanıp açıklanan bildirileri andırıyor. Sadece yargıya değil, siyasete de bir müdahale anlamına geliyor. HSYK kendisini bir vesayet organı gibi görüyor” dedi.
BAKAN BOZDAĞ: TOPLANTI KORSAN
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı’nın aynı zamanda HSYK’nın da başkanı olduğunu hatırlatarak, yapılan toplantının kendi bilgi ve onayı olmadan yapıldığına dikkat çekti. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 6’ncı maddesinde, Kurulu yönetme ve temsil etme Kurul Başkanının görevleri arasında sayıldığını hatırlatan Bozdağ, “Anılan Kanunun 7’nci maddesinde Genel Kurulun görevleri belirlenmiş olup, bu görevler arasında kamuoyuna açıklama yapma yetkisi yer almamaktadır. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa ve kanundan almayan bir yetkiyi kullanamaz ilkesine aykırı olarak Genel Kurul, Kanunda yer almayan bir konuda kendi kendine görev ihdas etmiştir.” dedi.
YARGI BAĞIMSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRÜLDÜ
Anayasanın ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ başlıklı 138’inci maddesinde, ‘Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz’ hükmünün yer aldığını hatırlatan Bozdağ, “Bu açıklama, yargı bağımsızlığına bir müdahale, yürümekte olan davayı görecek mahkeme ve hâkimlere tavsiye ve telkin niteliğindedir. Bu da, Anayasanın 138’inci maddesinin açık ihlalidir.” dedi.
ŞENTOP: ESKİDEN ASKERİN YAPTIĞINI ŞİMDİ HSYK YAPIYOR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop ise, Türkiye’nin bu süreçleri 28 Şubat’ta yaşadığını belirterek, “Burada Sayın Savcı olayı çok iyi izah etti. Savcılar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adına iş ve işlem yapıyor fakat oradaki savcı arkadaş kimsenin bilgisi olmadan iş yapıyor. Şimdi bu arkadaş kendisi adına mı yoksa savcılık adına mı iş yapıyor? Burada işlemin usule uygun yürütülmediği ortada. 2012’de yayınlanan genelgeye göre savcının başsavcıya bilgi vermeden hareket etmesi uygun değil.” dedi. HSYK’da sadece 13 üyenin korsan bildiri yayınladığını ifade eden Şentop, “Eskiden asker adına bildiri yayımlanırdı, şimdi HSYK yayınlıyor. Siyasi sonuç almak için savcılığın ve hakimliğin gücünü istismar etmeyelim. Burada 22 üyesi olan HSYK’da sadece 13 kişinin imzaladığı bildiriyi yayınlıyorlar. Bunların böyle bir bildiri yayınlama hakkı yok. Şahıslar biz 13 üyeyiz deyip böyle bir açıklama yapabilir ama HSYK adına bir bildiri yayınlayamaz, bu bir suç teşkil eder. Bunu önceden askeri organlar yapardı şimdi HSYK yapmaya başladı.” dedi.
TURAN: BİLDİRİ MODASI ARTIK ESKİDİ
AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, Türkiye’de daha önce her kurumun bildiri yayınlama modası bulunduğunu hatırlatarak, “ Bu moda artık eskidi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yetersiz sayı ile korsan toplantı yaparak korsan bildiri yayınlamasının yok hükmünde olduğunu düşünüyoruz. Keşke HSYK kendine yakışan bir tavır içerisinde görevinin gerektirdiği yerde dursaydı. HSYK’nın böyle bir görevi de yok, böyle bir yetkisi de yok. Ben HSYK’nın bu kararını teenlem yekün yani yok hükmünde olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. AK Parti MKYK üyesi Osman Can ise HSYK’nın açıklamasını siyasal bir hareketlilik olarak değerlendirerek, “HSYK, siyasi bir açıklama yapmak suretiyle işi siyasi bir kulvarda görünmez hale getiriyor.” dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ise HSYK’nın eski Türkiye’nin reflekslerini sergilediğini dile getirerek, “HSYK’nın 13 üyesinin imzalamış olduğu bildiri eski Türkiye döneminde başka koridorlarda hazırlanıp açıklanan bildirileri andırıyor. Sadece yargıya değil, siyasete de bir müdahale anlamına geliyor. HSYK kendisini bir vesayet organı gibi görüyor” dedi.